MUHAMMED EKBER CEZERÎ

Kırâat ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Muhammed Ekber bin Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Yûsuf el-Cezerî olup, künyesi Ebü’l-Feth’dir. Büyük kırâat âlimi İbn-i Cezerî’nin oğludur. İbn-i Cezerî’nin çocuklarından ikisinin ismi de Muhammed olunca, büyük oğluna Muhammed Ekber, küçük oğluna da Muhammed Asgar denildi. Muhammed Ekber, 777 (m. 1375) senesi Rebî’ul-evvel ayının ikisinde, Çarşamba günü doğdu. 810 (m. 1407) senesinde başgösteren tâ’ûn (veba) salgınında hastalanıp vefât etti.

Babası Şeyh Muhammed Cezerî, “Tabakât-ül-kurrâ” adındaki eserinde, bu büyük oğlunu şöyle anlatır: “Büyük oğlum Muhammed, Şam’da dünyâya geldi. Sekiz yaşında Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Daha sonra “Şâtıbiyye” ve “Râiyye” ile benim “Hidâye” adlı manzûmemi ezberledi. Benden “Kırâat-ı aşare”yi öğrenmeye başlayıp, herbirinde üstün mehâretler gösterdi. Sonra Mısır’a gidince, onu da götürdüm. Bu ilimde, asrın âlimlerinden de Kur’ân-ı kerîmi kırâat edip, sonra fıkıh ve diğer ilimlerle meşgûl oldu. Çeşitli ilimlerden birçok kitap ezberledi. Meselâ, İmâm-ı Ebû İshâk’ın “Tenbîh” ve diğer eserlerini, İbn-i Mâlik’in “Elfiye”sini, Beydâvî’nin “Minhâc”ını, “Telhis-i Miftâh”ı ve üstadı Şeyhülislâm Bülkînî’nin usûl-i dîne (kelâm) ilmine dâir “Minhâc” adındaki kitabını ve Şeyh Irâkî’nin hadîs ilmindeki “Elfiye”sini ve daha nice kitapları ezberledi. Ezberlediklerini, asrının büyük âlimlerine birçok defalar okudu ve onlar da icâzet verdiler. Hocası Burhâneddîn-i Enbâşî, fetvâ ve ders vermesi için ona izin verdi. Ben Anadolu’ya gittiğim zaman, Şam’da olan vazîfelerimi o devam ettirdi. Tedrisât ve kırâat hizmetlerini o yerine getirdi. Ölünceye kadar, bu kıymetli vazîfe ve hizmete devam etti. 810 (m. 1407) yılında tâ’un hastalığından vefât etti.”

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Şakâyık-ı Nu’mâniyye tercümesi (Mecdî Efendi) sh. 62

2) Miftâh-üs-se’âde cild-2, sh. 57