KARÂFÎ (Muhammed bin Ahmed)

Mâlikî mezhebi fıkıh ve hadîs âlimi. İsmi, Muhammed bin Ahmed bin Ömer bin Şeref olup, künyesi Ebü’l-Fadl’dır. Lakabı ise Şemsüddîn’dir. 801 (m. 1399) senesi Ramazân-ı şerîfin son on günü içinde Kâhire’de doğdu ve 867 (m. 1463) senesinde orada vefât etti. Karafe kabristanına, dedesinin türbesi yakınına defnedildi. El-Karâfî diye bilinir. Ârif-i billâh İbn-i Ebî Cemre’nin torunudur.

Karâfî, Kâhire’nin Derb-is-selâmî denilen mahallesinde büyüdü. Babasının yanında Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. El-Umde, er-Risâle, eş-Şâtıbıyye, Elfiyyet-ül-Irâkî, İbn-i Mâlik’in Elfiyesi, el-Milha, el-Hâcibiyye, Gâlib-üt-teshîl adlı eserleri okudu. Nahiv (gramer) bilgisini; babası Nâsırüddîn el-Bârenbârî ve başkalarından, fıkıh ilmini; Cemâlüddîn el-Akfehsî, Şemsüddîn ed-Defri’den, usûl ilmini; el-Mecd el-Bermâvî, es-Sanhâd’den, ferâiz, hesâb ve hadîs ıstılâhları ilmini; İbn-i Hacer’den öğrendi. El-Bisâtî’nin derslerinde çok bulundu. Fıkıh, nahiv, usûl, me’ânî öğrendi. Ondan çok istifâde etti. Hüsn-i hattı (güzel yazı yazma san’atları) İbn-üs-Sâig’den öğrendi. Şerefüddîn İbn-ül-Küveyk, Cemâlüddîn ibn-ül-Hanbelî, İbn-i Fadlullah, Şemseddîn Şâmî, İbn-ül-Beytâr, İbn-ül-Mısrî ez-Zerâtitî, İbn-ül-Cezerî, Nûreddîn Fûyî, Zerkeşî, Veliyy-ül-Irâkî, Necm bin Hacî, el-Kemâl bin Hayr ve başka âlimlerden hadîs-i şerîf dinledi. İskenderiyye’ye ilmî istifâde için çok defa gidip geldi. İki defa hac etti. Orada mücavir olarak kaldı ve Cemâlüddîn eş-Şeybî’den hadîs dinledi. 833 (m. 1429) senesinde Dımeşk’a geldi. Orada Hâfız İbn-i Nâsıruddîn ile görüştü. Daha sonra Beyt-ül-makdîs ve Dimyât’a gidip geldi. Birçok âlimden icâzet aldı. Fıkıh, usûl, Arab dili ve edebiyatında ve başka ilim dallarında üstün dereceye yükseldi.

Es-Sehâvî onun hakkında; “Karâfî’nin ifâdesi tatlı olup, hüsn-i hat sahibi olmakla birlikte, üstün bir zekâsı vardı. Aklı tam, tevâzu sahibi, sıkıntılara karşı sabırlı idi. Hocası el-Bisâtî’den sonra, onun yerine kadı nâibliğinde bulundu. Hâl ve harekâtı çok güzel idi. El-Fahriyye Medresesi’nde ve el-Berkûkiyye Medresesi’nde ders verdi ve Mâlikî mezhebi fıkhını okuttu. Amr İbni As Câmii’nde hutbe okudu. Çok talebe yetiştirdi. Fetvâlar verdi. Dinde sağlam olması sebebiyle fetvâlarına çok i’timâd edildi” demektedir.

Mâlikî mezhebinde Mısır’da onun benzeri, kendisine halef birisi görülmedi. Vefâtından sonra her sene başında, kabri yanında Buhârî’den seçmeler okunur, insanlar bunu dinlemek için gelir, onu ziyâretle bereketlenirlerdi. Eserlerinden ba’zıları şunlardır: 1- Şerh-ül-Cürûmiyye: Buna ed-Dürer-ül-mudîeti adını verdi. 2-Kürrâsetün fî mes’eleti ihdâs-il-Kenâis, 3- Şerhu alel-Milha (tamamlayamadı).

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-8, sh. 304

2) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-7, sh. 27

3) Neyl-ül-İbtihâc sh. 316

4) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 203