Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinden. Tefsîr, kırâat, usûl, Arab dili ve edebiyatını da iyi bilirdi. İsmi, İbrâhim bin Mûsâ bin Bilâl bin İmrân bin Mes’ûd bin Demec’dir. Lakabı Burhâneddîn olup, Kerekî adıyle meşhûrdur. 776 (m. 1374) senesinde Ürdün’ün doğusunda bir şehir olan Kerek’te doğdu. 853 (m. 1449) senesinde Ramazan ayında Kâhire’de vefât etti.
Önce Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Babası, Kerekî daha küçük iken 785 (m. 1384) senesinde vefât etmişti. O zaman meşhûr ve yaygın bir âdet olduğu üzere; Umde, Şâtıbiyye, Elfiyet-ül-hadîs, Elfiyet-ün-nahv, Minhâc ve Nazmü Kavâid-il-i’râb kitaplarını ezberledi. Umde kitabını Alâeddîn Fâkûsî’nin huzûrunda, Minhâc kitabını da Bedreddîn Mahmûd Aclûnî’nin huzûrunda okudu. Yine bu âlimden İmâm-ı Nevevî’nin Ezkâr ve Rıyâd-üs-Sâlihîn adlı eserlerini okudu. Bülkînî ile oğlu Celâleddîn’in huzûrunda da okumuş, bu iki âlimin derslerinde bulunmuştur. Elfiyet-ül-hadîs ve Kavâid-ül-i’râb kitaplarını da ba’zı âlimlerin huzûrunda okudu. Kırâat ilminde; Nâfi’, İbn-i Kesir, Ebû Amr kırâatlerini Şihâbüddîn İbn-i Müsbit Mâlikî’den okudu. Bilbîs’de Sirâcüddîn bin Hüleys’den kırâat okudu. Kâhire’de Şâtıbiyye kitabını, Ezher İmâmı Fahreddîn Bilbîsî’ye arzetti. Tûlûn Câmii İmâmı Takıyyüddîn Askalânî’den kırâat-i seb’ayı okudu. Dımeşk’da da, Hamza ve Kisâî kırâatlerini, yine kırâat-i seb’anın tamâmını ba’zı âlimlerden okudu. Yine büyük âlim Ebû Abdullah Magribî Tevrîzî’den; kırâat, nahiv, mantık ve sarf ilimlerini öğrendi. Şemseddîn Habîb Bilbîsî, Burhâneddîn Beycûrî, Veliyyüddîn Irâkî, Bedreddîn Tanbezî’den fıkıh ilmi öğrendi. Beyt-i Makdîs’te de; Şemseddîn Kalkaşendî, Şemseddîn bin Hatîb ve Zeynî Kimenî’den fıkıh dersleri aldı. Sahîh-i Buhârî’yi; Takıyyüddîn Muhammed Mahyevî, İbn-i Sadîk, Tenûhî, İbn-i Baytar, Kemâleddîn Ömer Acemî Irâkî ve Heysemî gibi büyük âlimlerden dinledi. Ba’zılarından hadîs-i şerîfler yazdı. Sahîh-i Müslim’i de; Şihâbüddîn bin Mühendis ve Şemsüddîn Deyri’den okudu. Sirâcüddîn Bülkînî ve Şemseddîn Bermâvî’nin derslerine de devam etti. Zeynüddîn Irâkî ona icâzet verdi.
İbrâhim Kerekî, kırâat ve Arabî ilimlerde çok talebe yetiştirdi. 826 (m. 1423) senesinde, Sa’îd-üs-süadâ hânekâhında Cemâleddîn Bedrânî ondan Sahîh-i Buhârî’yi okudu. Bilbîs’de ve başka yerlerde ilim meclisi vardı. Derslerine devam edenlerin çokları, onun huzûrunda ezberlerini arzederlerdi. Şihâbüddîn bin Esed, Zeynüddîn Abdülgânî Heytemî ve Burhâneddîn Fâkûsî, kırâat-i seb’ayı öğrendiler. Şemseddîn Sehâvî de, İbrâhim Kerekî’nin huzûrunda Umde kitabını okuduğunu söyler. Bilhassa kırâat, Arabca ve fıkıh ilimlerinde önde gelen âlimlerdendi. Bikâî, “Mu’cem”inde onu medhetmiştir. 808 (m. 1405) senesinde Kâhire’ye yerleşti. 827 (m. 1424) senesinde Mısır’da Muhallâ bölgesinde kadılık yaptı. 829 (m. 1426) senesinde de Menûf beldesinde kadılık vekâletinde bulundu. Daha sonra Kâhire’ye döndü ve orada vefât etti.
İbrâhim Kerekî, kırâat, fıkıh, Arabca ve diğer ilimlerde kıymetli kitaplar yazdı. Ba’zıları şunlardır: 1-El-İs’âf fî ma’rifet-il-kat’ vel-İsti’nâf, 2-Lahzat-üt-tarf fî ma’rifet-il-vakf, 3-Nüket aleş-Şâtıbiyye, 4-El-Âletü fî ma’rifet-il-vakf vel-İmâle, 5-Half-ür-remz fî vakfi Hamza ve Hişâm alel-hemz, 6-Dürret-ül-kâri-il-mecîd fî ahkâm-il-kırâati vet-tecvîd, 7-Şerhu Elfiyeti İbn-i Mâlik, 8-İ’râb-ül-mufassal minel-Hucurâti ilâ âhır-il-Kur’ân, 9-Mirkât-ül-Lebîb ilâ ilm-il-e’ârib, 10- Nesr-ül-Elfıye, 11-Şerhu Füsûli İbn-i Mu’tî, 12-Muhtasar-ül-Verekât, 13-Hâşiyetü alâ tefsîr-il-Kâdı Alâeddîn Türkmânî, 14-Muhtasar-ur-ravda, 15-Şerhu Tenkîh-il-Lübâb, 16-Mezâhib-ül-kurrâ-is-seb’a.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-1 sh. 118
2) El-A’lâm cild-1, sh. 75
3) Tabakât-ül-müfessirîn (Dâvûdî) cild-1 sh. 22
4) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-1, sh. 175