İBN-İ ZEYN (Muhammed bin Zeyn)

Kırâat, nahiv ve edebiyat âlimlerinden. İsmi, Muhammed bin Zeyn bin Muhammed bin Zeyn’dir. Lakabı Şemsüddîn, künyesi Ebû Abdullah’dır. İbn-i Zeyn diye bilinir. 760 (m. 1359) senesinde Nehrâriyye’de doğdu. 845 (m. 1441) senesi Rebî’ul-evvel ayında, hacdan dönünce vefât etti.

Aslen Tantalı olup, Mısır’ın batısında bir yer olan Nehrâriyye’de büyüdü. Kur’ân-ı kerîm okumasını öğrenip, ezberledi, ilim öğrenmek maksadıyla Kâhire’ye geldi. Burada Şâtıbiyye, Tenbîh ve Elfiyye kitaplarını ezberledi. Ezher Medresesi’nin büyük âlimi Fahruddîn Bilbîsî’den kırâat-i seb’anın tamâmını, yirmibir rivâyetiyle beraber okudu. Kırâat ilminde ve Şâtıbiyye kitabını okutmak için bu âlimden icâzet aldı. İzzüddîn Kalyûbî ve Şemsüddîn Garâkî’den fıkıh ilmi öğrendi. Ebnâsî’nin derslerine uzun müddet devam etti. Bedrüddîn Zerkeşî, Kemâlüddîn Demirî ve başka âlimlerden de ilim öğrendi. Ömer Havlânî’nin derslerine devam ederek, ondan nahiv ilmi öğrendi. Ezher Câmii’nde, Tâcüddîn Muhammed Sindebîrî’den Sahîh-i Buhârî kitabını dinledi. İki defa hacca gitti. Ba’zı eserleri nazm hâline çevirdi. Şiir yazmada ve istediği zaman şiirlerinde cinas san’atını kullanmada çok kabiliyetli idi.

Güzel ahlâklı, sâlih ve zâhid bir zât idi. Çok hayır işlerdi. Evliyâya mahsûs hâller ve kerâmetler sahibi idi. Ondan, sayılamayacak kadar çok kimseler kırâat ilmi öğrendiler. Şihâbüddîn bin Cüleyde ve Zeynüddîn Ca’t’er Senhûri, ondan kırâat ilmi alan zâtlardandır. Yaşlandığı zaman kulakları ağır işitir oldu. Talebeleri ondan ders alırlarken, dudaklarının hareketlerinden doğru veya yanlış okuduklarını anlardı. Sâlih ve zekî bir kimse idi. İbn-i Fehd ve Bukâî de, onun söylediği şiirleri yazmışlardır.

Çok cömert idi. Eline geçen herşeyi, dostlarına ve ihtiyâç sahiplerine dağıtırdı. Daha sonraları ise fakir düştü. A’mâ bir kadınla evlenmişti. Hanımı, onu devamlı Kur’ân-ı kerîm okumaya teşvik ederdi.

Bir zamanlar şiirleriyle Peygamber efendimizi medhederdi. Sonra bunu terkederek, başka şiirler söylemeye başladı. Birgün Peygamber efendimizi (s.a.v.) rü’yâsında gördü. Peygamberimiz onun elinden tutmuştu. Uyandığında çok ağır hasta oldu. Sâlih insanlardan birisi, yine Peygamber efendimizi (s.a.v.) medhetmesini tavsiye etti. O da eskiden olduğu gibi Peygamber efendimizi şiirleriyle övmeye, O’nun güzel hâllerinden, üstün meziyetlerinden bahsetmeye başladı. Bu hareketinden sonra, Medine’de bulunan ve İbn-i Reyhan denilen biri gelerek şöyle anlattı: “Ben, Peygamber efendimizi (s.a.v.) rü’yâda gördüm. Bana; “Muhammed bin Zeyn’e selâm söyle. Ondan râzı olduğumu bildir” buyurdu. O da Peygamber efendimizi (s.a.v.) medhetmeye devam etti.

Eserlerinden ba’zıları şunlardır: 1-Kasîdetü Yûsuf aleyhisselâm: Bin beyttir. 2-Dîvân, 3-Şerhu Elfiyeti İbn-i Mâlik: Nazm şeklindedir. 4-Manzûmetü fîl-kırâat.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-10, sh. 14

2) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-7, sh. 246

3) Keşf-üz-zünûn sh. 153, 373

4) El-A’lâm cild-6, sh. 133

5) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 195