İBN-İ NÂSIRUDDÎN

Hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin Ahmed bin Mücâhid bin Yûsuf el-Kaysî el-Hamevî ed-Dımeşkî olup, künyesi Ebû Abdullah ve lakabı Şemsüddîn’dir. İbn-i Nâsıruddîn diye meşhûr olmuştur. Aslen Suriye’nin Hama şehrindendir. 777 (m. 1375) senesi Muharrem ayının başlarında Dımeşk’da doğdu ve orada yetişti. 842 (m. 1438) senesi Rebî’ul-âhır ayında şehîd edildi. Akîbe kabristanında, babasının yanına defnedildi.

İbn-i Nâsıruddîn, ilk defa Kur’ân-ı kerîmi ve birçok muhtasar eseri ezberledi. Selâhaddîn-i Akfehsî, Hâfız Burhâneddîn, İbn-i Hatîb-ün-Nâsıriyye, Cemâleddîn bin Zâhire, Ebû Hüreyre bin Zehebî, Muhammed bin Muhammed bin Abdullah, Reslân ez-Zehebî, Şihâbüddîn Ahmed el-Hüseynî, Bedrüddîn bin Kavvân, İbn-ül-Mülakkın gibi âlimlerin derslerinde bulunup, onlardan ilim öğrendi. Tenûhî, Ebü’l-Hayr bin Alâî ve Mu’înüddîn-i Mısrî’den icâzet aldı. Hadîs, fıkıh, nahiv, târih ve neseb (soy) ilimlerinde çok yükseldi.

İlim tahsilini tamamladıktan sonra, öğrendiği yüksek ilimleri başkalarına öğretmeye başladı. Çeşitli yerlerde bulunup, talebelere ders verdi.

Dâr-ül-hadîs-il-Eşrefiyye Medresesi’nin meşihatında (başmüderrisliğinde) bulundu. Oranın idâreciliğini yaptı. Çok talebe yetiştirdi.

Allâme, İmâm (âlimlerin önderi, büyüğü), hafızası çok kuvvetli bir zât olan İbn-i Nâsıruddîn, çok haya ve güzel ahlâk sahibi bir zât idi. Her türlü çirkin düşünceden, kin, düşmanlık ve hasedden uzak temiz bir kalbe sâhib idi. Hep tefekkür ederdi. Dâima düşünceli görünürdü. Gayet mütevâzi olup, kendisinde bulunan güzel hasletler sebebiyle herkes tarafından sevilen, sohbetlerinden zevk alınan yüksek bir zât idi. Herkesle iyi geçinir, kendisine gelenleri çok güzel bir sûrette karşılardı. Bir kimsenin bir sıkıntısı olsa, onunla yakından ilgilenir, insanlara fâideli olmaya gayret ederdi.

İbn-i Nâsıruddîn’de bulunan bu güzel vasıflar ve ilimdeki derecesinin yüksekliği sebebiyle, âlimler tarafından övülmüş, hakkında medhedici sözler söylenmiştir, İbn-i Hatîb-ün-Nâsıriyye, İbn-i Nâsıruddîn’i; temiz ahlâklı, Dımeşk’ın muhaddisi (hadîs âlimi), faziletli bir zât olarak bulduğunu bildirmektedir. Başka zâtlar da, onun; akıllı, zekî ve nâzik bir insan, ilim ehli arasında tevâzu sahibi bir zât olduğunu bildirmişlerdir.

İbn-i Nâsıruddîn hazretleri, sahip olduğu yüksek ilimleri talebelerine de okutmuş, bununla beraber birçok da kıymetli eser yazmıştır. Bu kıymetli eserlerinden ba’zılarının isimleri şöyledir:

İftitâh-ül-kârî li Sahîh-il-Buhârî, Ukûd-üd-dürer, Redd-ül-Vâfir, Berd-ül-ekbâd, Şerhu Manzûmet-ül-ıstılâh, Bedî’at-ül-beyân, Tıbyân Şerh-i Bedî’ at-ül-beyân, î’lâm, Serrâk vel-mütekellim, Keşf-ül-kınâ’, Muhtasar-ı İ’râb-ül-Kur’ân, Mevlîd-ün-Nebevî, Reddü alâ İbn-i Teymiyye, İmlâ-ül-enfüs, Tevdîh-ül-müştebeh, Câmi’ul-âsâr fî mevlîd-il-muhtâr, Ref üd-desîse, Tabakât-üş-şüyûh, Lafz-ur-râik fî mevlîd-i hayr-ül-halâik, Minhâc-ül-usûl fî mi’râc-ir-Resûl, Minhâc-üs-selâme, Mevrid-üs-Sâdî fî mevlîd-il-Hâdî, Neşr-ün-ni’me bi-zikr-ir-rahme.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild 10, sh. 236

2) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-8, sh. 103

3) Şezerât-üz-zeheb cild-7, sh. 243

4) El-A’lâm cild-6, sh. 237

5) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 193

6) İzâh-ül-meknun cild-1, sh. 19, 130, 173 cild-2, sh. 113

7) Keşf-üz-zünûn sh. 6, 158, 838, 942, 984