Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Abdüllatîf bin Abdülazîz bin Emînüddîn’dir. Lakabı İzzüddîn’dir. İbn-i Melek veya İbn-i Ferişte künyesiyle meşhûr oldu. İzmir yakınlarında bulunan Tire’dendir. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 801 (m. 1399) senesinde Tire’de vefât etti.
İbn-i Melek, zamanındaki büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Zamanının bütün ilimlerini öğrendi. Özellikle dînî ilimlerde ihtisas sahibi oldu. Bütün ilimlerde üstünlüğünü kabûl ettirdi. İlmî ve faziletiyle kendini halka ve ileri gelenlere sevdirdi. En zor metinleri mütâlâa etmekte ve ilimlerin çoğunu ezberlemekte meşhûrdur. Aydınoğlu Mehmed Bey’e ders okutmuştur. Aydınoğlu Mehmed Bey, Tire’de hocası adına İbn-i Melek Medresesi diye bilinen medreseyi yaptırdı, İbn-i Melek, bu medresede vefât edinceye kadar müderrislik yaptı ve eser yazmakla meşgûl oldu.
İbn-i Melek hazretlerinin; usûl, fıkıh, hadîs ve tasavvufa dâir birçok kıymetli eserleri vardır. Bu eserlerden ba’zıları şunlardır: 1-Şerh-i Meşârık-ı Şerîf: İmâm-ı Saganî’nin hadîs ilmine dâir Meşârık-ül-envâr’ın şerhidir. Birçok âlimler tarafından şerh edilmişse de, en meşhûru İbn-i Melek hazretlerinin şerhidir. Bu şerhin ismi, “Mübârek-ül-Ezher fî şerh-i Meşârık-ül-envâr”dır. 2-Şerhu Menâr-il-envâr Hâfızüddîn Ebü’l-Berekât en-Nesefî’nin, fıkıh bilgilerinin âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden nasıl çıkarıldığını anlatan fıkıh usûlüne dâir eserinin şerhidir. 3-Şerh-i Mecmâ’ul-bahreyn: Muzafferüddîn Ahmed bin Ali Bağdâdî’nin Hanefî fıkhına dâir meşhûr eserinin şerhidir. 4- Vikâye şerhi: Sadr-uş-Şeria’nın Vikâyet-ür-Rivâye fî mesâil-i Hidâye adlı eserinin şerhidir. Bu şerhi, oğullarından Ca’fer’e Vikâye’yi okuttuğu zaman yazmışsa da, hastalığı sebebiyle temize çekmeğe muvaffak olamamış, fakat sonra diğer oğlu Muhammed Efendi tamamlamış ve temize çekmiştir. 5-Şerhu Tuhfet-ül-mülûk: Ebû Bekr Râzî’nin Hanefî mezhebinin fürû’atına dâir yazdığı eserin şerhidir. 6-Şerhu Mukaddimet-ül-fıkhiyye: Ebü’l-Leys-i Semerkandî’nin eserine yazdığı şerhdir. 7-Kitâbün min-et-Tasavvuf, 8- Kânûn-i Lügât-i ilâhî: Kur’ân-ı kerîmin mübârek lafızlarına dâir manzûm bir lügatçedir. 9-Münyet-üs-Sayyâdîn 10-Bedr-ül-vâ’izîn ve Zuhr-ül-âbidîn.
İbn-i Melek hazretleri, Menâr şerhinde buyuruyor ki: “Müctehidlerin bir din bilgisi üzerindeki sözleri birbirine uymadığı zaman, sonra gelen âlimlerin, bu bilgiyi müctehidlerin bildirmiş olduklarından başka türlü anlatmalarının bâtıl olduğu sözbirliğiyle bildirilmiştir.”
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-6, sh. 11
2) Şakâyık-ı Nu’mâniyye tercümesi (Mecdî Efendi) sh. 66
3) Fevâid-ül-behiyye sh. 107
4) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-4, sh. 329
5) Şezerât-üz-zeheb cild-7, sh. 342
6) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 617
7) Keşf-üz-zünûn cild-1, sh. 231, 385, cild-2, sh. 168, 1820,
8) Brockelmann Gal-2, sh. 213
9) Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye sh. 246, 1018