Şafiî mezhebi fıkıh ve târih âlimi. İsmi, Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin Abdullah bin Fehd’dir. Hâşimî sülâlesinden ve hazret-i Ali evlâdındandır. Lakabı Takıyyüddîn, künyesi Ebü’l-Fadl olup, İbn-i Fehd adıyla meşhûrdur. 787 (m. 1385) senesinde Mısır’da Sa’îd beldesinin Asfûn kasabasında doğdu. 871 (m. 1466) senesi Rebî’ul-evvel ayının yedisinde, Mekke’de Cumartesi sabahı vefât etti. İkindi namazından sonra Kâ’be yakınında namazı kılınarak, Muallâ kabristanına defnedildi.
İbn-i Fehd’in babası, annesine âit ba’zı malları almak için Mısır’daki Asfûn kasabasına gitti. Orada evlendi, İbn-i Fehd bu sebepten Asfûn’da doğdu. Sonra babasıyla 795 (m. 1393) senesinde Mekke-i mükerremeye geldi. Mekke’de; Kur’ân-ı kerîmi, Umde, Tenbîh, Elfıyet-ün-nahv ve Elfiyet-ül-hadîs kitaplarını ve Hâvî kitabının bir kısmını ezberledi. Bu kitapları bir grup âlimin huzûrunda okudu. Ebnâsî ve Cemâleddîn bin Zahîre’den ilim tahsil etti. İlim öğrenmeye ilk olarak 804 (m. 1401) yılında başladı. Kendi memleketinin âlimlerinden ve başka şehirlerden oraya gelen büyük âlimlerden çok hadîs-i şerîf ve diğer ilimleri öğrendi. Çok sayıda âlimden ders aldı. İbn-i Sadîk, Zeynüddîn Merâgî, Ebü’l-Yümn Taberî, Şemseddîn Garâkî, Şerîf Abdurrahmân Fâsî, Ebü’t-Tayyib Sehûnî, Şihâbüddîn bin Müsbit, Cemâleddîn Abdullah Uryânî ve Ebû Hüreyre bin Nakkaş gibi âlimler de onun hocalarındandır. Medine’de; Merâgî, İbn-i Mezru’, Abdürrahmân bin Ali Zerendî, Yemen’de; Mecdüddîn Lügavî, Muvaffak Ali bin Ebî Bekr Ezrak ve daha başka âlimlerden ilim tahsil etti. Yemen’e iki defa gitmişti. Pekçok âlim ona icâzet verdi. Bunlardan ba’zıları şunlardır: Irâkî, Heysemî. Ayrıca; İbn-i Hacer Askalânî, İbn-i Zâhire, Şemseddîn Garâkî, İbn-i Selâme ve İbn-i Cezerî’den fıkıh ilmi öğrendi. Bu âlimlerden de fıkıh ilmi okutmak ve fetvâ verme icâzeti aldı. Bu husûsta çok yükseldi. Hadîs-i şerîf ilminde de mütehassıs idi. Çeşitli ilimlere dâir çok kitap yazdı.
Devamlı olarak kıymetli kitapları mütâlâa eder, ders verir veya kitap yazardı. Bununla beraber, ailesinin işlerini de ihmâl etmezdi. Kâ’be-i muazzamayı çok tavaf eder, çok oruç tutardı. Devamlı Zemzem suyu içerdi. Eğer Mekke hâricine çıkacak olursa, o zaman yanında Zemzem suyu taşırdı. Çocuklarına, hısım ve akrabalarına çok iyilik ederdi. Temiz kalbli, tevâzu sahibi idi. Yanına gelenlere çok iyilik ve ihsânlarda bulunurdu.
Pekçok kıymetli kitap yazdı. Bunların ba’zıları şunlardır, 1- El-İbâne mimmâ verede fil-Ci’râne, 2- İktitâf-ün-nûr bimâ verede fî cebeli sûr, 3-Behcet-üd-dimâse fîmâ verede fî fadl-il-mesâcid-is-selâse, 4- Te’mîlu nihâyet-it-takrîb ve tekmîl-üt-tehzîb bimâ li tezhibi cemea fihi tehzîb-il-kemâl, 5- El-Cenne bi-ezkâr-il-kitâb ves-Sünne, 6- Zeylü alâ tabakât-il-huffâz, 7- Turûk-ül-İsâbe bimâ câe fis-Sahâbe, 8- Umdet-ül-müntehil ve belâgat-ül-mürtehil, 9- El-Metâlib-üs-seniyye, 10- El-Envâr-ül-bâhir-is-sâtı’ min sîreti zil-burhân-il-kâtı’, 11-Tuhfet-ül-ulemâ-il-etkıyâ bimâ câe fî kısas-ıl-enbiyâ, 12- Tuhfet-ül-eşrâf bi ma’rifet-i etrâf.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-1, sh. 291
2) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-9, sh. 281
3) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 205