Mısır’da yetişen Şafiî mezhebi âlimlerinden. İsmi, Ali bin Ahmed bin Muhammed bin Ahmed bin Abdülkâdir bin Osman el-Menûfî el-Kâhirî olup, künyesi Ebû Muhammed ve Ebû Ahmed’dir. İbn-i Ehı’l-Menûfî diye tanınır. 823 (m. 1420) senesi Rebî’ul-evvel ayında Eski Mısır’da bulunan Menûf şehrinde doğdu. Orada yetişti. 841 (m. 1437) senesi başında, babası ve amcasının yanlarında ve himâyelerinde olarak Kâhire’ye geldi. 889 (m. 1484) senesi Şa’bân ayının onuncu günü, Çarşamba gecesi orada vefât etti. Ertesi günü Gökay türbesine defn olundu.
İlim tahsiline, Kur’ân-ı kerîmi ezberliyerek başlayan İbn-i Ebi’l-Menûfî; fıkıh ilmine dâir Umde kitabını, usûl ve fürû’u fıkha dâir Minhâc kitaplarını, hadîs ve nahiv ilimlerine âit elfiye kitaplarını ve daha başka eserleri ezberledi. Ezberlediği bu kitapları; İbn-i Hacer-i Askalânî, Muhibbüddîn bin Nasrullah, Sa’düddîn İbn-üd-Deyrî, Aynî, Alemüddîn Bülkînî ve başka âlimlere dinlettirdi. Çeşitli âlimlere dinletmek sûretiyle, böyle daha nice kitap okumuştur. Birçok âlimden ilim öğrenip; hadîs, fıkıh, ferâiz, nahiv ve başka ilimlerde âlim oldu.
847 (m. 1443) senesinde hac yapmaya niyet etti. Hac mevsiminden çok önce yola çıktı. Ramazân-ı şerîf ayının başında Mekke-i mükerremeye vardı. Orada Ebû Ömer, Şemseddîn Muhammed Geylânî, Takıyyüddîn bin Fehd gibi âlimler ile görüşüp sohbetlerinde bulundu. Hac vazîfelerini çok güzel şekilde eda edip, sonra Kâhire’ye döndü.
Kâhire’de ilim ile meşgûl olmaya devam etti. Alemüddîn-i Bülkînî’nin kadılığı zamanında onun kadı vekîlliğini yaptı. İlim ile devamlı meşgûl olur, bundan hiç usanmazdı. Kitaplar çok uzun da olsa, bıkmadan yazardı. Bizzat kendi eliyle, kendisi ve başkaları için çok kitaplar yazmıştır. Meselâ İbn-i Hacer-i Askalânî’nin İsâbe isimli dört cildlik eserini eli ile yazdı. Yine İbn-i Hacer’in (r.a.) Feth-ül-bâri isimli eserini birkaç defa, ayrı ayrı yazdı. Bir defasında, Kur’ân-ı kerîmi eli ile yazdı. Bunlardan başka, ba’zı tefsîrden, ba’zı şerhler ve küçüklüğünde ezberlediği ba’zı risaleleri de bizzat kendi hattı (yazısı) ile yazarak çoğalttı.
İbn-i Ehı’l-Menûfî hazretleri, yaratılış olarak halim, selîm yumuşak tabiatlı bir zât idi. Kin ve düşmanlık gibi çirkin düşüncelerden uzak, saf ve temiz bir kalbe sahip idi. Yazı yazması gibi, hâlleri de güzel idi. Birçok fazileti kendisinde toplamış idi. Çok ibâdet ederdi. Geceleri teheccüd namazı kılar, zikir ve tesbih ile meşgûl olurdu.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-5, sh. 180
2) Mu’cem-ül-müellifîn cild-7, sh. 25