İBN-İ BÜLKÎNÎ

Tefsîr, hadîs ve Şafiî Mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Abdürrahmân bin Rislân bin Nâsir İbni Sâlih el-Kâhirî’dir. Künyesi Ebü’l-Fadl, lakabı Celâleddîn’dir. İbn-i Bülkînî ismi ile tanınmıştır. 763 (m. 1362) senesinde Kâhire’de doğdu. 824 (m. 1421)’de Kâhire’de vefât etti. Babası âlim bir zât olup, ilim tahsiline babasından ders alarak başladı. Babası ona önce Kur’ân-ı kerîmi ezberletti. Bundan sonra da ilimde ba’zı mühim metinleri ezberledi. Sarf ve nahiv ilminde Muhtasar-ı İbn-i Hacîb’i, İbn-i Mâlik’in Elfiye’sini ve diğer ba’zı metinleri ezberledi. Bundan sonra babası ona fıkıh dersleri verdi. Hadîs ilminde de babasından ders alıp, Kütüb-üs-sitte denilen altı meşhûr sahih hadîs kitabının büyük bir bölümünü, İmâm-ı Beyhekî’nin Sünen-i Kübrâ’sını Şeyh Ali bin Eyyûb’den okudu. Ders aldığı hocaları; başta babası Hâfız Behâ Abdullah İbni Muhammed bin Halîl, Zeynüddîn Ebü’l-Hasen Ali bin Muhammed ve diğer âlimlerdir.

İbn-i Bülkînî, babasının kadılığa ta’yini sebebiyle, onunla birlikte daha küçük yaşta iken Dımeşk’a gitti. Son derece keskin bir zekâya ve üstün bir kavrayış gücüne sâhib idi. Hâfızası kuvvetli olup, dersleri kısa zamanda kavrardı. Dımeşk’da zamanının meşhûr âlimlerinden ilim öğrenip icâzet almıştır. Ders aldığı hocalarından bir kısmı da şu zâtlardır İbn-i Emile, Salâhaddîn bin Ebî Amr, Bedreddîn bin el-Hebl, Şihâbüddîn bin Necm, Necmeddîn bin es-Sûkî, Zeyneddîn bin Nakîbî, Şihâbüddîn Ahmed bin Abdulkerîm el-Baglî, Şemseddîn Muhammed bin Muhammed Abdülmün’im el-Harrânî, Hâfız İmâd bin Kesîr, Ebû Bekr İbn-ül-Muhîb, Zeyn-ül-Irâkî, Tâcüddîn Sübkî, Ayrıca annesi tarafından dedesi olan Behâeddîn bin Ukay’den de icâzet almıştır. Daha sonra Haleb’e gitti. Defalarca kadılık vazîfesi yaptı. Babası ona, fetvâ ve ders vermesi için izin, icâzet verdi.

İlim öğrenmeye karşı büyük bir gayret sahibi idi. Bilemediği bir ilmî mes’ele işitince, o mes’eleyi iyice öğreninceye ve ezberleyinceye kadar istirahatini ve uykusunu terkederdi. İlme karşı bu kadar sevgi ve gayretine rağmen, hicrî 778 (m. 1376) senesinde hacca gittiğinde, ilimde ilerlemek niyetiyle zemzem içip, duâ etti. Hacdan döndükten sonra ilimde iyice derinleşip, mehâret kazandı. Babasının vefâtından sonra, Berkukiyye Medresesi’nde ve İbn-i Tûlûn Câmii’nde tefsîr dersleri vermeye başladı. Her Cum’a günü, babasının âdeti üzere kendi medresesinde sohbet meclisi kurardı. Mecliste Kur’ân-ı kerîm ve tefsîr okunurdu. Begavî tefsîrinden ders verir, dinleyenler not alırdı. Tefsîr dersi verirken, tefsîr ilminin bütün inceliklerinden bahseder, dinleyenler hayret içinde kalırdı. Haşabiyye Medresesi’nde, Câmi-i Amr’da, Hurûbiyye, Beştîliyye, Cühiyye ve Hicâziyye medreselerinde, İbn-i Tûlûn Câmii’nde fıkıh dersleri, Eşrefiyye Medresesi’nde de hadîs dersleri vermiştir. Derslerde, önce kendisi dersi talebeye okur, izah ederdi.

Takıyy-ül-Mukrizî onun hakkında şöyle demiştir. “Ondan sonra fıkıh, usûl-i fıkıh, tefsîr, hadîs ve Arabcada onun gibi bir âlim daha yetişmemiştir. İffet sahibi, güzel yüzlü, nâzik, güzel konuşan, zekî, hafızası kuvvetli bir âlim idi. Babasının vefâtından sonra meşhûr oldu. Zamanında, fetvâ verme husûsunda en başta gelen âlimlerden idi. Sohbeti aranan, kitabeti sür’atli olan ve pekçok fetvâ vermiş olan bir zât idi. Bu bakımlardan, ondan sonra onun gibi bir âlim yetişmemiştir.”

İbn-i Bülkînî, ömrünün son zamanlarında Dımeşk’da bulunduğu sırada, o bölgeler Tatar istilâsına uğramış, Dımeşk’a kadar yaklaşmışlardı. Bu sebeble İbn-i Bülkînî, Kâhire’ye gitmek üzere Dımeşk’dan ayrıldı. Bu yolculuğu sırasında hastalandı. Kâhire’ye sedye içinde ve bitkin bir hâlde girdi Birgün sonra da vefât etti. Cenâze namazı, Hâkim Câmii’nde büyük kalabalık tarafından kılındı. Tabutu, kalabalık sebebiyle parmak uçlarında taşındı. Tefsîr, fıkıh ve diğer ilimlerde pekçok eser yazmış olup, bir kısmı şunlardır:

1- Tefsîr, 2- Mecâlis-ül-va’z, 3- El-İfhâm limâ fî Sahîh-il-Buhârî min-el-İbhâm, 4- Münâsebât-ı Ebvâb-ı terâcim-il-Buhârî, 5- Beyân-ül-kebâir ves-Segâir, 6- Nehr-ül-hayât, 7- Hâvâşin aler-ravda. Son üç eseri, Şafiî mezhebi fıkıh bilgilerini ihtivâ etmektedir.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-5, sh. 160

2) Hüsn-ül-muhâdara cild-1, sh. 438

3) Zeyli Tabakât-il-huffâz sh. 282

4) Şezerât-üz-zeheb cild-7, sh. 166

5) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-4, sh. 106

6) El-A’lâm cild-3, sh. 320