HASEN HOCA

Sultan İkinci Murâd Hân zamanında yetişen velîlerden. İsmi, Hasen Hoca bin Yûsuf’tur. Balıkesir şehrinde doğdu. Doğum târihi kaynaklarda bildirilmemektedir. 846 (m. 1442) senesinde hacdan dönerken, Kudüs’te vefât etti.

Bursa’da medfûn bulunan Seyyid Buhârî veya Emîr Sultan adıyla meşhûr olan Şeyh Ârif-i billah Seyyid Muhammed bin Ali Hüseynî’nin sohbetlerinde yetişti. Emîr Sultan’ın yanında yüksek derecelere ve hâllere kavuştu. Emîr Buhârî vefât edince, onun yerine irşâd vazîfesine başladı.

Şöyle anlatılır. Emîr Sultan vefât etmeden önce ağır hasta iken, talebeleri ve sevenleri kendinden sonra irşâd vazîfesi için bir kimseyi vazîfelendirilmesini istediler. O da; “Cenâb-ı Hakkın emr-i vâki olup ben vefât ettiğimde, filân kimseye gidin. O kimi gösterirse, o irşâd makamına geçsin” dedi. Emîr Sultan vefât edince, bu zâtın yanına gittiler. Durumu bildirdiler. O zât bunları yanından kovdu. İkinci defa gittiler ve Emîr Sultan’ın vasıyyeti olduğunu, bunun için rahatsız ettiklerini söylediler. Bu zât, Emîr Sultan hazretlerinin vasıyyetini kabûl etti. Yanına gelenlere; “Arş-ı a’lâya bakınız” dedi. Hepbirden baktılar. O kimsenin kerâmetiyle, Arş’da Seyyid Emîr Buhârî’yi oturuyor gördüler. Yanında da Hasen Hoca oturuyordu. Bu işâretten Emîr Sultan’ın yerine Hasen Hoca’nın irşâd makamına geçeceğini anladılar. Hasen Hoca, böylece Emîr Sultan’dan sonra halîfe olarak irşâd makamına geçti, insanlara Allahü teâlânın dînini, din ve dünyâ saadetini öğretti.

Hasen Hoca, âlim ve ârif bir zât idi. Takvâ ve vera’ sahibi olup, günahlardan çok sakınan temiz bir kimse idi. Zühd sahibi idi. Ömrünü Allahü teâlâya ibâdet ve tâatle geçirdi. Tasavvufa dâir “Mezîl-üş-Şükûk” adında bir eseri vardır.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-3, sh. 223

2) İzâh-ül-meknûn cild-2, sh. 471

3) Şakâyık-ı Nu’mâniyye tercümesi (Mecdî Efendi) sh. 132