HAFÎD İBNİ MERZÛK

Cezayir’de bulunan Tilmsân şehrinde yetişen İslâm âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden. İsmi, Muhammed bin Ahmed bin Muhammed bin Ahmed bin Muhammed bin Muhammed bin Ebî Bekr bin Muhammed bin Merzûk olup, nisbeti; Acîsî, Tilmsânî ve Mâlikî’dir. Künyesi Ebû Abdullah ve lakabı Şemsüddîn’dir. Hafîd İbni Merzûk veya kısaca İbn-i Merzûk diye tanınmıştır. Tilmsân’ın meşhûr fıkıh âlimlerinden olan İbn-i Merzûk Muhammed bin Ahmed’in torunudur. Bunun için Hafîd İbni Merzûk denilmiştir.

766 (m. 1364) senesi Rebî’ul-evvel ayının 13. Pazartesi gecesi Tilmsân’da doğdu. 842 (m. 1439) senesi Şa’bân ayının 14. Perşembe gecesi orada vefât etti. Cum’a günü Tilmsân’ın en büyük câmisi olan Câmi’ul-a’zam’da cenâze namazı kılınıp defnedildi.

İlk tahsiline, doğup yetiştiği Tilmsân şehrinde başlayan Hafîd İbni Merzûk, orada bulunan âlimlerden okudu. Daha sonra ilim öğrenmek için çeşitli yerlerde bulundu. İskenderiyye, Kâhire, Fas, Tunus, Mekke ve başka yerlerde; Behâüddîn ed-Demâminî, Nüveyri, Bülkînî, İbn-ül-Mülakkın, Muhibbüddîn İbni Hişâm Sa’îd el-Ikbânî, Veliyyüddîn el-Mesmûdî, İbn-i Arafe, Ebü’l-Abbâs el-Kassâr, İbn-i Hayatî, Muhammed bin Mes’ûd es-Sanhâcî, Ebü’l-Fadl el-Hırâkî, Şemseddîn el-Gamârî, Kâmûs sahibi Fîrûz Âbâdî, İbn-ül-Haşşâb ve daha başka birçok âlimden ilim öğrendi. Tefsîr, hadîs, usûl, fıkıh, tasavvuf, kırâat, lügat, beyân, arûz, nazm ve başka ilimlerde zamanının en önde gelen âlimleriden oldu. Aklî ve naklî ilimleri kendinde topladı.

Hafîd İbni Merzûk, birçok talebe yetiştirdi. Talebelerinden ba’zılarının isimleri şöyledir: Se’âlebî, Ömer el-Kalşânî, Muhammed bin Abbâs, Nasruddîn ez-Zevâvî, Veliyyullah Hasen Ebrekân, Ebü’l-Berekât el-Gamârî, Ebü’l-Abbâs Ahmed bin Abdürrahmân en-Nedrûmî, Ali bin Sabit, oğlu Muhammed bin Muhammed Merzûk ve daha başkaları.

Zamanında bulunan Mâlikî mezhebi âlimlerinin en büyüklerinden olan Hafîd İbni Merzûk hazretleri, diğer âlimlerin İmâmı idi. Son derece müttekî, zühd ve vera’ sahibi sâlih bir zât idi. Kendisi ve her işi bereketli idi. Her ilimde âlim, her fende mahir idi. Evliyâdan idi. İnsanların müftîsi idi.

Ehl-i sünnet i’tikâdında olup, Selef-i sâlihînin yolunda idi. Bu i’tikâdı yaymak için çok çalıştı. Fazilet sahibi büyük zâtların gözbebeği idi. Âlimlerin efendisi idi. Öyle yüksek idi ki, onun zamanında onun gibisi yoktu. Kendisi bid’atlere bulaşmadığı gibi, bid’at ehline karşı da çekilmiş bir kılıç gibi idi. Zor mes’elelerin çözücüsü, müşkillerin halledicisi idi. Kerâmetler sahibi idi. Birçok menkıbesi vardır. İnsanlar arasındaki yeri ve derecesi çok yüksek idi.

İlmin ma’deni, anlayışın kıvılcımı, saadetin kimyası idi. Söz söylemede de adetâ bir hazîne misâli idi. İlimde bir derya idi. Âlimler demişlerdir ki: “Şayet İmâm-ı Mâlik bu zâtı görmüş olsaydı; “Siz ilim ve velilik bakımından çok yükseksiniz. Buyurun, siz konuşun. Benim fıkhım sizden dinlensin” derdi.”

Yüksek ahlâk, fazilet ve iyilik sahibi idi. Söylediği sözler hep hikmet dolu idi. Zulmet karanlıklarının aydınlatıcısı idi. Doğruların yardımcısı idi. Haklarında; “Onlar öyle kimselerdir ki, görüldükleri zaman Allahü teâlâ hatırlanır” buyurulan evliyâdan idi. Fas’dan Mısır diyarına kadar olan yerlerde bulunan insanların hepsi, Hafîd İbni Merzûk’un fazilet sahibi üstün bir zât olduğunda ittifâk etmişlerdi. Yüksekliği her tarafa yayıldı. Meclislerde onun üstünlükleri anlatılırdı.

Hafîd İbni Merzûk, çok tevâzu sahibi ve alçak gönüllü bir zât idi. Bir ara İstanbul’a gelip, altı ay kadar kalmıştır.

Talebelerinden İmâm-ı Se’âlebî şöyle anlatır: “Hafîd İbni Merzûk bizim hocamızdır. Tûnus’da yanımıza geldi. Burada bir müddet ikâmet etti. Kendisinden çok şeyler öğrendim. Huzûrunda İmâm-ı Mâlik’in Muvatta’ isimli hadîs kitabını okudum. İmâm-ı Nevevî’nin Erba’îniyyât’ını bitirdim. Huzûrunda her hadîs-i şerîfi okuduğumda, huşû’ içerisinde dinler sonra ağlamaya başlardı. Huzûrunda okuduğum kitapları bitirinceye kadar bu hâl böyle devam etti.”

Yine talebelerinden Ebü’l-Hasen Kalsâdî şöyle anlatır: “Tilmsân’da âlimlerden, zâhidlerden, âbid ve sâlihlerden birçok zât gördüm. Bunların içinde en üstünü Şeyh-ül-fakîh, büyük âlim, meşhûr Ebû Abdullah İbni Merzûk hazretleridir. Her ilimde âlim idi. Fazilet sahipleri arasında derecesi çok yüksek idi. Gece ve gündüz bütün vakitleri; namaz kılmak, Kur’ân-ı kerîm okumak, ilim öğretmek, fetvâ vermek ve kitap yazmakla geçerdi. Boş bir ânı yoktu. Ben huzûrunda; Sahîh-i Buhârî, ferâiz, İzâh-ül-Fârisî, Şer-ut-Teshil, Fer’î li İbn-i Hâcib, Teshîlü İbn-i Mâlik, Elfiye, Kâfiye, Minhâc-ül-Gazâlî ve daha başka birçok kitabı okudum. 842 (m. 1439)’da Şa’bân ayının 14. Perşembe gecesi vefât etti. Ertesi günü Cum’a namazından sonra cenâze namazı kılındı. Cenâzesinde zamanın sultânı da bulundu. İnsanlar onun ayrılığına çok üzüldüler.”

Hafîd İbni Merzûk hazretlerinin yazmış olduğu kıymetli eserlerden ba’zılarının isimleri şöyledir: Envâr-üd-derârî fî mükerrerât-il-Buhârî, Ravdat-ül-erib, el-Mefâtih-ül-merzûkiyye, Şerhu Kasîdet-il-Bürde, Envâr-ül-yakîn fî şer-hu hadîs-i Evliyâullah-il-müttekîn, el-Ayât-ül-vâdıhât. İzâh-üs-Sâlik, Tefsîru sûret-ül-İhlâs, Ravd-ül-behîc fî mesâil-il-Halîc, Akîdetü ehl-it-Tevhîd.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-1, sh. 50

2) Mu’cem-ül-müellifîn cild-8, sh. 317

3) El-A’lâm cild-5, sh. 331

4) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 191

5) Ta’rîf-ül-halef sh. 128

6) Neyl-ül-ibtihâc sh. 293

7) El-Bustân sh. 201

8) İzâh-ül-meknûn cild-1, sh. 7, 74, 106, 143, 147, 480, 588, 592, cild-2, sh. 229, 230, 465, 784