EBÜ’L-LUTF HASKEFÎ (Muhammed bin Ali)

Şafiî mezhebi âlimlerinden. İsmi, Muhammed bin Ali bin Mensûr bin Zeyn-ül-Arab el-Haskefî el-Makdisî’dir. Lakabı Şemseddîn olup, “Ebü’l-Lutf” künyesi ile meşhûr oldu 819 (m. 1416) senesinde, Diyarbakır’a bağlı Hısn-i Keyfâ’da (Bugünkü Hasankeyf’de) dünyâya gelmiş olup, kendi beldesinde “İbn-ül-Hısnî” künyesi ile tanınırdı. Doğum yerinde büyüyüp yetişti. Kudüs (Beyt-ül-makdîs), Kâhire ve Haleb şehirlerinde birçok âlimden ilim tahsil etti. Fıkıh, nahiv, sarf, edebiyat, şiir ve daha birçok ilim dallarında mütehassıs bir âlim olarak yükseldi. Birçok eserleri vardır. 859 (m. 1455) senesi Cemâzil-âhır ayının onuncu günü Kudüs’de vefât etti.

Ebü’l-Lutf Haskefî, daha küçük yaşta Kur’ân-ı kerîmi Necmeddîn-i Acemî el-Merâzî’den okudu. İmâm-ı Âsım, İmâm-ı Nâfi’ ve İbn-i Kesîr rivâyetlerini, onun ve İbn-i Musabbir’in huzûrunda okudu. O sırada yanında, Zeyneddîn Âbdürrahmân bin Hallâl da vardı. Çok kimseler, Ebü’l-Lutf’un kırâatından istifâde ettiler.

Nahiv ve sarf ilimlerini, Celâl bin Halvâî’den ve Hasankeyf kadısı El-Hâc Zeyneddîn Abdürrahmân’dan öğrendi. El-Hâc Zeyneddîn de ondan mantık ilmini okudu. Yine o, Hısn-ı Nûr’da Kâdı’l-kudâtlık yapan Şafiî âlimi Hatîb Cemâleddîn Hasen bin Ali’den mantık, şiirde arûz ve kâfiye bilgilerini tahsil etti. Kudüs’de Sirâcüddîn-i Rûmî’den, Kâhire’de Kâfiyecî’den mantık ve “Şerh-i Akâid-i Adûdıyye”nin bir bölümünü muhtasar olarak okuyup öğrendi. Ayrıca Kâfiyecî’den, Seyyîd Şerîf Cürcânî’nin “Şerh-i Mevâkıb”ından iki mevkifini (bölümünü) de okumuştu. Hey’et (astronomi), hendese (geometri), hesâb (matematik) ve diğer fen ilimlerini de, meşhûr fen âlimi Kıvâmüddîn-i Şîrâzî’den tahsil etti. Safiyyüddîn Abdülmü’min el-Ermevî’nin “Edvar” kitabını, Musul kadısının oğlu El-Hâc Zeyneddîn Tâhir’den okudu. Beyân, me’ânî ve bedî’ ilimlerini de, Haleb’de Şifahıyye Medresesi’nin müderrisi Alâüddîn Ali el-Kürdî’den öğrendi.

Fıkıh ilmini, Haleb’de Câmi-i kebîrin İmâmı olan Ubeyd-ül-Bâbî’den ve Kudüs’de Zeyneddîn Mâhir’den okudu. Zeyneddîn Mahir de, ferâiz ve hesâb bilgilerini ondan öğrendi. Ayrıca o, usûl-i fıkıh ile beraber; fıkıh, nahiv, tefsîr, hadîs ve tasavvuf ilimlerine âit derin bilgileri, Şihâbüddîn bin Rislân’dan öğrendi.

Haleb’de Hâfız Burhâneddîn’den, Kudüs’de Şemseddîn bin el-Mısrî’den, Şihâbüddîn bin Hâmid’den, Takıyyüddîn-i Kalkaşendî’den ve Kâhire’de İbn-i Hacer-i Askalânî’den pekçok hadîs-i şerîf dinleyip öğrendi. Şemseddîn-i Usayrî ve daha başka âlimler, ona icâzet verdiler.

Haskefî’nin Haleb’e gelişi, 835 (m. 1431) senesinde idi. Sonra memleketine döndü. 838 veya 839 (m. 1435) senelerinde Haleb’e geldi. Oradan Kudüs’e geldi ve buraya yerleşti. Hacca gitti. Birçok kere Kâhire’ye gidip geldi Kudüs’de Salâhiyye Medresesi’nde müderris yardımcılığı yaptı. Kâhire’de Şemseddîn Esnevî ile karşılaştı. Onun, nesir ve nazım olarak yazdıklarını dinleyip, pek beğendi. Ona ikram ve iltifâtlarda bulundu.

Ebü’l-Lutf Haskefî, yüksek faziletlere ve çok çeşitli meziyetlere sahip olan bir zât idi. Hattı, yazı yazması çok güzeldi. Tezyinat, süslemeler yapmakta pek parlak bir san’ata sahipti. Cild yapma san’atında o kadar yükselmişti ki, bu işte herkesi hayrette bırakırdı. Binlerce cildin arasında onunkini başkalarından ayırmak, hiç de zor olmazdı. Edebiyatta üstün bir yeri olup, çok güzel şiirleri, kasideleri vardır. Şiirlerinde Şecî’ san’atını pek mehâretle kullanırdı. Bütün bunlarla beraber o, lütuf ve kerem sahibi olup, insanları iltifât ile karşılaması ve âdâb-ı muaşeretteki üstün vasıfları sayılamayacak kadar çok ve güzeldir. Bu bakımlardan kendisi, “Ebü’l-Lutf künyesi ile meşhûr olmuştu. Bütün sözlerinde ve yazılarında gayet fasîh (açık) bir ifâdesi, emsallerinin üstünde bir üslûbu vardı. Eserleri çok kıymetlidir. Başlıcaları şunlardır: 1-Tahkîk-ül-kelâm fî mevkıf-il-me’mûm vel-İmâm, 2- Ref’-ul-Hicâb fî zebâihi ehl-il-kitâb ve münâkehâtihim, 3- Şeceretün fî ilm-in-nahv, 4- Şeceretün fî ilm-is-sarf.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-11 sh. 65

2) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-8, sh. 220, 222

3) El-A’lâm cild-6, sh. 288