EBÜ’L-BEKÂ EL-BEKRÎ

Fıkıh ve usûl âlimlerinden. İsmi, Muhammed bin Abdürrahmân’dır. Künyesi Ebü’l-Bekâ, lakabı Celâleddîn’dir. Celâl Bekrî ismiyle tanınmıştır. 807 (m. 1404) senesinde Dehnût’da doğdu. 891 (m. 1486)’de vefât etti. Doğduğu yerde ilim tahsiline başladı. Önce Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Sonra fıkıh ilmi öğrenmeye başladı. Vâsıtî’nin fıkıh ilmine dâir “Tahrîr” adlı eserini ezberledi. Ayrıca diğer ba’zı fıkıh kitaplarını da okuyup, nahiv ilmini öğrendi. Fıkıh ilmini, dedesi Ahmed bin Muhammed’den öğrendi. Dedesinin vefâtından sonra Mısır’a gidip yerleşti. Mısır’a gittiğinde henüz yeni bülûğ çağına girmişdi. Orada Takî bin Abdülbârî ed-Darir’den, sonra Sıbt İbni Lebân’dan fıkıh okudu. Yine bu zâttan, usûl ve hadîs ilmini öğrendi. Sahih-i Buhârî ve Sahîh-i Müslim’i defalarca okudu. Ayrıca Zeki Meydûmî, Zeyn el-Kumnî, Şemseddîn Bermâvî’den fıkıh okudu. Veliyyüddîn Irâkî’nin verdiği fıkıh derslerine katıldı. Kâyâtî’den de usûl ilmine dâir ders aldı. Bu zâttan “Cem’ul-Cevâmi”yi okudu. Fıkıh ilminde, fıkıh bilgilerini ezberlemek ve öğrenmekte, fıkıh usûlünde ve Arabcada çok ilerleyip, meşhûr oldu. İki defa hacca gitti. Mücavir olarak Mekke’de kaldı.

Kudüs’e de gidip, mescid-i Aksâ’yı ziyâret etti. Bir ara kadı nâibliği, sonra İskenderiyye’de kadılık yaptı. Daha sonra bu vazîfeden alındı. Bunun üzerine Kâhire’ye döndü. Ders ve fetvâ vermekle meşgûl oldu. Daha sonra Ebü’l-Feth bin Kâyâti’nin vefâtı üzerine Baybarsiyye Medresesi meşihatlığı (baş müderrisliği) yaptı. Asrında, bilhassa Şafiî mezhebi fıkıh bilgilerini ezberlemesiyle meşhûr olmuştur. Şafiî mezhebi fıkıh bilgilerindeki ilmiyle emsallerini geçmiştir. Bu vasfından dolayı hürmet görmüş ve hâli takdîr edilip sevilmiş bir zât idi. Eserleri şunlardır: “Şerh-ül-Minhâc”, “Şerh-i Ravd”, “Şerh-i Tenkîh-ül-Lübâb”, “Behcet-ür-râgıbîn”, “Şerh-i Tedrîb”, “Şerh-i Muhtasar-ı Tebrîzî”. Sahîh-i Buhârî’yi de şerh etmeye başlayıp, bir miktar şerhetmiştir.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-10, sh. 134

2) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-7, sh. 284

3) Keşf-üz-zünûn sh. 1626

4) Esmâ-ül-müellifîn cild-2, sh. 214

5) El-A’lâm cild-6, sh. 194