Kâdı ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Ahmed bin Ebî Bekr bin Ali bin Muhammed bin Ebi Bekr bin Abdullah bin Ömer bin Abdürrahmân bin Abdullah bin Ya’kûb en-Nâşirî’dir. Lakabı Şihâbüddîn olup, künyesi Ebü’l-Abbâs’tir. 742 (m. 1341) senesi Muharrem ayında Cum’a günü doğdu. 815 (m. 1412) senesi Muharrem ayının onuncu günü vefât etti.
Babasından, Cemâlüddîn Reymî, Şemsüddîn Ebû Dav’ ve bunlardan daha başka âlimlerden ilim öğrendi. Babasından, Mecdüddîn Şîrâzî’den ve bir grup âlimden hadîs-i şerîf dinledi. Büyük bir âlim olup, bildikleri ile amel ederdi. Takvâ sahibi ve çok zeki idi. Fıkıh ilmini ve fıkhî mes’eleleri çok iyi bilirdi. Uzak beldelerden çok kimseler, ilim öğrenmek maksadıyla onun huzûruna gelirdi. Yemen diyarında çok kimse, ondan fıkıh ilmi öğrendi. Bu âlimlerden ba’zıları şunlardır: Ali bin Ebi Bekr en-Nâşirî ve oğlu Cemâlüddîn et-Tıb, Fakîh Muvaffakuddîn Ali bin Muhammed bin Muhammed, Şerefüddîn bin el-Mukrî, Kemâlüddîn Mûsâ bin Muhammed Dücâ’î, Cemâlüddîn bin el-Hayyât, Cemâlüddîn bin Kebin ve daha başkaları.
Zebîd’de Salâhiyye ve daha başka medreselerde müderrislik vazîfesinde bulundu. Çok mütevâzî, dünyâya düşkün olmaktan uzak, gayretini talebelerinin yetişmesine harcayan bir kimse idi. Bu husûsta çok fedâkârlık yapardı. Zeki ve gayretli talebeleriyle dost olurdu. Hattâ, onların yanlarına giderek ders okuturdu.
Zebîd kasabasında kadılık vazîfelerinde bulundu. Peygamber efendimizin (s.a.v.) sünnetine bağlı idi. Eshâb-ı Kirâmın, Tabiînin ve İslâm âlimlerinin yoluna uymayanları sevmez, onlarla mücâdele ederdi. 777 (m. 1375) senesinde hacca gitti. Hac vazîfesini yerine getirdi. Medîne-i münevverede Peygamber efendimizin kabr-i şerîfini ziyâret etti. Daha sonra Yemen’e döndü. Hazrecî, “Târih-ül-Yemen” adlı eserinde, İbn-i Hacer de “Mu’cem”inde, Ahmed Nâşirî’nin hayatını uzun yazmışlardır. İbn-i Hacer, Zebîd’de ondan ilim öğrendiğini bildirmiş, “Enbâ” adlı eserinde onu övmüştür.
Yazdığı kıymetli eserlerden ba’zıları şunlardır: 1) Ahkâm-ün-Nisâ li İbn-i Attâr, 2) El-İfâde fî mes’elet-il-irâde.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-1 sh. 77
2) Ed-Dav-ül-lâmi’ cild-1, sh. 257