MUHAMMED BİN OSMAN EL-ENSÂRÎ (Muhammed Harîrî)

Hanefî fıkıh âlimlerinden. İsmi, Muhammed bin Osman bin Ebi’l-Hasen bin Abdülvehhâb el-Ensârî el-Harîrî’dir. Kâdı Şemseddîn lakabı ile meşhûr oldu. Babasının lakabı da Safiyyüddîn-i Harîrî idi. Babası, harîr (ipek) ticâreti ile meşgûl olduğu için, “Harîrî” nisbeti ile tanınmıştı. 653 (m. 1255) senesi Safer ayında doğdu. Birçok âlimden ilim tahsil edip yükseldi. Hanefî mezhebinde büyük bir fıkıh âlimi idi. “Hidâye” adındaki meşhûr fıkıh kitabını şerh etti. 728 (m. 1328) senesinde, Mısır’da kadılık yaparken vefât etti.

Muhammed Harîrî; Mikdâd el-Kaysî’den, Müslim bin Allân’dan ve başka âlimlerden hadîs-i şerîf dinledi. Fıkıh ilminde mütehassıs bir âlim olarak yetişti ve ders verdi. Fıkıh, nahiv ve başka ilimlere dâir birçok eseri ezberledi. “Hidâye” kitabı bunlardandır. Ayrıca onunla çok alâkalanıp şerh etti. Sa’îd bin Ali el-Bursavî, fıkıh ilmini tahsil ettiği hocalarındandır. Dımeşk kadılığına ta’yin edildiğinde, Zâhiriyye ve daha başka medreselerde ders okuttu. Sonra Mısır’a gitmek isteyip, Şam’dan ayrıldı. Orada 710 (m. 1310) senesi Rebî’ul-evvel ayında diyâr-ı Mısır kadılığına ta’yin edildi. Bu vazîfesine ilâveten, Sâlihiyye, Nâsıriyye, Câmi-i Hâkim ve daha başka medreselerde ders de okuturdu. Kâdılık hizmetlerinde, insanların haklarını gözetmekte ve aralarındaki ihtilâfları çözmekte çok gayretli idi. Talebelerine ve derslerini takib edenlere faydalı olmaya çok çalışırdı. Nezîh, temiz bir ahlâka sahip olup, kimseden bir hediye kabûl etmezdi. Ezberlediği kitapları unutmamak için sık sık tekrar ederdi.

Zehebî diyor ki: “O, hakkı söylemekten hiç çekinmezdi. Hükümleri çok medhedilirdi. Onun emsali azdı. Dînin emir ve yasaklarına çok bağlı idi. Makam sahiplerine iltifât etmez, hüküm vermede hiç te’sîr altında kalmazdı. Hıristiyana karşı sert davranırdı. Onların davranışlarındaki aşırılıklara hiç göz yummazdı.”

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-10, sh. 282

2) Ed-Dürer-ül-kâmine cild-4, sh. 39, 40

3) Keşf-üz-zünûn sh. 2036