İBN-İ HİŞÂM (Abdullah bin Yûsuf)

Nahiv ve fıkıh âlimi. İsmi, Abdullah bin Yûsuf bin Ahmed bin Abdullah İbni Hişâm el-Ensârî’dir. Künyesi Ebû Muhammed, lakabı Cemâleddîn olup, İbn-i Hişâm ismiyle tanınmıştır. 708 (m. 1309)’de doğdu. 761 (m. 1360)’de Mısır’da vefât etti. Sûfiyye kabristanına defn edildi. Nahiv ve fıkıh ilminden başka, me’ânî, beyân, arûz ve diğer ba’zı ilimlerde de âlimdir. İlim tahsiline, önce Arabcayı öğrenmekle başladı. Bir müddet Mekke’de kaldı. Şihâbüddîn Abdüllatîf İbn-ül-Merhal ve İbn-i Sirâc’dan ilim aldı. Züheyr bin Ebî Sülemî’nin dîvânını Ebû Hayyân’dan dinledi. Şeyh Tâcüddîn et-Tebrîzî’nin derslerine devam etti. Bundan sonra Şafiî mezhebinin fıkıh bilgilerini öğrendi. Daha sonra da Hanbelî mezhebine geçip el-Hırakî’nin Muhtasar’ını dört ay kadar bir zaman içinde ezberledi. Arabcayı bilmek ve inceliklerine vâkıf olmak husûsunda akranlarını geçmiştir. Ayrıca İbn-i Cemâa’dan hadîs-i şerîf dinleyip, rivâyet etti. Kıymetli eserler yazmıştır. Eserleri: “Mugnillebîb”: Bu eseri Arabcadaki edatlar ve harfler ile ilgili olup, sahasında benzeri az bulunan bir eserdir. İbn-i Mâlik’in sarf ve nahiv ile ilgili bin beyitlik meşhûr eseri “Elfiye” üzerine bir ta’lîk (inceleme) yazmıştır. Bir diğer eseri “Umdet-üt-tâlib fî tahkîki İbn-i Hâcib”: Şâfiiyye şerhi olup, iki cilddir. “Ref’ül-hasâsa an kurrâ-il-hulâsa”: Dört cilddir. “Et-Tahsîl vet-tafsîl li kitâb-it-tezlîl vet-tekmîl”, “Şüzür-üz-zeheb”, “Katr-un-nedâ” ve bunun şerhi “El-Kevâkıb-üd-dürriyye”, “Bânet suâd kasidesi şerhi”, “Şerhi Câmi-üs-sagîr”: İmâm-ı Muhammed’in Hanefî mezhebi fıkıh bilgilerinin fürûuna dair eserinin şerhidir. Ayrıca beş cild civarında bir tezkire kitabı vardır. Nahiv ilmindeki şöhreti ve eserleri ile her tarafta tanınmıştır. Ba’zı beytlerinin tercümesi şöyledir: “Kim ilmi öğrenmek için sabır gösterirse, ona kavuşur. Kim güzeli, iyiyi isterse, ona kavuşmak için sabır gösterir.” Kim yükseklere kavuşmak için nefsini birazcık zillete sokmazsa, ömrü boyunca zillet içinde yaşar.” “Ahırette en çetin hesap, kişinin dünyâda yaptıklarının hiçbirinin affedilmeden herşeyden tek tek sorulması, hesaba çekilmesidir.”

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-6, sh. 163

2) Ed-Dürer-ül-kâmine cild-2, sh. 308

3) Şezerât-üz-zeheb cild-6, sh. 191

4) Bugyet-ül-vuât cild-2, sh. 68