İBN-İ AKÎL

Tefsîr, nahiv ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Abdullah bin Abdürrahmân bin Akîl bin Abdullah’tır. Künyesi, Ebû Muhammed olup, lakabı Behâüddîn’dir. 698 (m. 1298) senesi Muharrem ayında doğdu. 769 (m. 1367) senesi Rebî’ul-evvel ayında Kâhire’de vefât etti. İmâm-ı Şâfiî’in kabri yanında defnedildi.

İbn-i Akil, Mısır’da yetişen büyük âlimlerden ve Kâdı’l-kudâtlardandır. Aslen Hemedanlı olup, daha sonra ilim öğrenmek için Mısır’a gidip yerleşti. Ebû Hayyân’dan ders aldı ve onun en büyük talebelerinden oldu. Ebû Hayyân onu; “Gök kubbesi altında nahiv ilmini İbn-i Akil’den daha iyi bilen birisi yoktur” diye medhetti. İbn-i Akil, kırâat ilmini Takıyyüddîn Sâig’den, fıkıh ilmini Kettânî’den, kelam, usûl-i fıkıh, hılâf, tefsîr ve edebiyat ilimlerini Alâüddîn Konevî’den öğrendi. İmâm-ı Gazâlî’nin Bidâyet-ül-Hîdâye isimli eserini Ebü’l-Hudâ Ahmed bin Muhammed’den dinledi. Hasen bin Kürdî, İbn-i Sa’îd, İbn-i Şehne Celâl Kazvini, Hasen bin Ömer Kürdî, Şeref İbni Sâbûnî, el-Vânî ve birçok âlimin derslerine devam etti. İbn-i Akil, muhtelif ilimlerde mütehassıs olduktan sonra Kutbiyye-i Atîka, Haşşâbiyye medreselerinde ve Tûlûn Câmii’nde ders verdi. Hocası Ebû Hayyan vefât ettikten sonra, Tûlûn Câmii’nde tefsîr hocalığı yaptı.

İbn-i Akil, talebesi olan Şeyh-ül-İslâm Sirâcüddîn Berkinî ile kızını evlendirdi. Berkinî’nin bu evlenmeden iki çocuğu dünyâya geldi. Birisi, dedesi gibi Kâdı’l-kudât olan Celâlüddîn, diğeri ise Bedrüddîn’dir. Cemâlüddîn İbni Zâhire ve Veliyyüddîn Irakî, İbn-i Akîl’den hadîs-i şerîf dinlediler ve rivâyette bulundular.

İbn-i Akil, Hüseyniyye’de Celâlüddîn Kazvînî’den, Kâhire’de İzzüddîn İbni Cemâa’dan sonra kadılık yaptı. Vazifesinden herkes memnun idi. Devlet adamları ona çok hürmet eder ve severlerdi.

İbn-i Şuhbe, Tabakât’ında onun hakkında; “İbn-i Akil, Kur’ân-ı kerîmin tefsîrini yaparak, talebelerine yirmiüç senede hatmettirdi. Kur’ân-ı kerîmi bu şekilde okutmaya tekrar başladığı zaman vefât etti” demektedir.

Esnevî de onun hakkında şöyle demektedir: “İbn-i Akil, nahiv ve beyân ilimlerinde derin bir âlim idi. Fıkıh ve usûl-i fıkıh ilimlerini çok güzel izah eder ve anlatırdı. Cömert ve heybetli bir zât idi.”

İbn-i Akil, çeşitli ilimlere dâir birçok eser yazdı. Bunlardan ba’zıları şunlardır; 1- Tefsîr-ul-Kur’ân, 2- Et-Ta’lik-ül-vecîz. 3- Muhtasar-uş-şerh-il-kebîr, 4- El-Câmi-un-Nefîs: Fıkıh ilmine dâir bir eser olup, altı cilddir. 5-El-Müsâadü fî şerh-ıt-teshîl, 6- Şerh-ül-elfiye, 7- Mes’eletü Ref-ül-yedeyn, 8-Resâil. 9-Teysîr-ül-isti’dâd, 10-El-Evhâm-ül-vûkia, 11- El-Fetâvâ.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-6, sh. 70

2) Bugyet-ül-vuât cild-2, sh. 47

3) Hüsn-ül-muhâdara cild-1, sh. 537

4) Ed-Dürer-ül-kâmine cild-2, sh. 266

5) Şezerât-üz-zeheb cild-6, sh. 215

6) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Esnevî) cild-2, sh. 239

7) Miftâh-üs-se’âde cild-2, sh. 109

8) Tabakât-ül-müfessirîn (Dâvûdî) cild-1, sh. 233

9) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 467

10) Keşf-üz-zünûn cild-1, sh. 152, 203, 406 cild-2, sh. 1219, 2003

11) Brockelmann Gal-2, sh. 88 Sup-2, sh. 104