Fıkıh ve hadîs âlimi. İsmi, Süleymân bin Hilâl bin Şiblî bin Felah bin Hasib olup, künyesi Ebü’l-Fadl’dır. Lakabı ise Sadrüddîn’dir. Ca’fer-i Tayyâr’ın (r.a.) soyundandır. 642 (m. 1244) senesinde doğdu. 725 (m. 1325) senesi Zilka’de ayında vefât etti. Hocası Tâcüddîn’in medfûn olduğu Bab-üs-sagîr kabristanında, onun yanına defnedildi.
Hatîb-i Dârayâ, bülûğ çağına girdiği zaman Dımeşk’a geldi. Ebî Ömer Medresesi’nde Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Şeyh Muhyiddîn en-Nevevî ve Şeyh Tâcüddîn el-Fezârî’den, hadîs ve fıkıh ilmini öğrendi. Fıkıh ve hadîs ilminde üstün bir dereceye kavuştu. Ayrıca İbn-i Ebi’l-Yüsr, Mikdâd el-Kaysî ve birçok âlimden hadîs-i şerîf dinledi. İbn-i Sasra’nın yerine vekâleten kadılık yaptı. Dârayâ’da hatîblik yaptı. Bu yüzden Hatîb-i Dârayâ diye meşhûr oldu. Câmi-i Ukaybe’de ders verdi.
Hatîb-i Dârayâ, zâhid ve vera’ sahibi olup, çok mütevâzî idi. Bulunduğu beldede, bir sene kuraklık oldu. İnsanlarla birlikte yağmur duâsına çıktı. Allahü teâlâ onun duâsı bereketi ile o beldeye yağmur ihsân etti.
Zehebî onun hakkında; “Hatîb-i Dârayâ, zâhid olup, pamuktan yapılmış bir elbise giyerdi. Aza kanâat ederdi. Çok tevâzu sahibi idi. Herkese yumuşak muâmele ederdi. İbn-i Ebi’l-Yüsr ve el-Mikdâd’dan hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundu. Fıkıh ilminin inceliklerini iyi bilirdi. Hatîb-i Dârayâ, birgün bineğine binmiş yolda giderken, sırtına odun yüklemiş bir fakir gördü. Derhâl bineğinden inip, o fakirin odunlarını bineğine yükledi. O fakirin istediği yere kadar götürdü. Herkese yardım ve iyilik ederdi. El-Eşrefiye Hadîs Medresesi’nde rektörlük yaptı” demektedir.
El-Berzâlî de onun hakkında; “Hatîb-i Dârayâ, fazilet sahibi idi. En-Nevevî İbn-ül-Ferkâh onu medhetti” demektedir.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Ed-Dürer-ül-kâmine cild-2, sh. 165
2) Tabakât-üş-Şâfiiyye cild-10, sh. 40
3) El-Bidâye ven-nihâye cild-14, sh. 120
4) Şezerât-üz-zeheb cild-6, sh. 67