Endülüste yetişen fıkıh âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden. İsmi, Hasen bin Ömer el-Hımyerî olup, künyesi Ebû Muhammed’dir. Endülüs’te Atlas Okyanusu kenarında bulunan Lüb kasabasında yetişti. Doğum târihi kat’î olarak bilinemiyen Hasen bin Ömer, 767 (m. 1365) senesinde vefât etti.
İlim öğrenmeye çalışmaktaki gayret ve azmi ile tanınan Ebû Muhammed hazretleri, ibâdet ve tâatte ve Allahü teâlâyı zikretmekte zamanında bulanan âlim ve velilerin önde gelenlerinden idi. Ba’zen uzun zaman ilim öğrenmekle kitap mütâlaa etmekle çok meşgûl olur, gece-gündüz ilimle uğraşırdı. Kendisini o kadar ilme verirdi ki, evindekilerle ve çocukları ile meşgûl olamazdı. Geceleri uyumadığı çok olurdu. Bir sene müddetle, devamlı olarak yatsı namazından sonra uyumadı. Yatsı namazı abdestiyle sabah namazını kıldı. Uzun zaman, yemeden ve içmeden devamlı ilim öğrenmekle meşgûl olur, tanıyanlar, bu sıkıntılı hâllere nasıl tahammül edebildiğine çok hayret ederlerdi.
Rivâyet edilir ki, fakîh Muhammed Hermel el-Fahrî isminde bir zât, Ebû Muhammed el-Hımyerî hazretlerinin bulunduğu beldeye geldi ve onun derslerine devam etmeye başladı. Bu fakîh de yüksek âlimlerden idi. Burada birbirlerinden ilim öğrenmeye, birbirlerinin ilimlerinden istifâde etmeye başladılar. Bir ara, fakîh İbn-i Hermel, beyân ilmi okumak istediğini bildirdi. Ebû Muhammed Hâsen de kabûl etti. İbn-i Hermel’e beyân dersi okutmaya başladı. Birgün ders esnasında, başını yukarıya kaldırdığında, bir yılanın başını uzatmış dersi dinlemekte olduğunu gördü. Ders bittikten sonra, İbn-i Hermel’e bu gördüğü hâli bildirdi ve; “Bu gördüğün, cin taifesinden fıkıh âlimi bir kimsedir ki, bizden Tenbîh ve Mühezzeb kitaplarını okuyor. Senin okuduğun beyân derslerini de dinlemek istiyor” buyurdu. İbn-i Hermel ise, kendisinden ders okuduğu zâtın cinlere de ders vermekte olduğunu anlayıp, ona olan muhabbet ve bağlılığı daha çok arttı.
Ebû Muhammed Hasen bin Ömer el-Hımyer! hazretleri, bir gece rü’yâsında Peygamber efendimizi (s.a.v.) gördü. Yanlarında Eshâb-ı Kirâmdan ba’zıları ve İslâm âlimlerinin büyüklerinden İmâm-ı Şafiî hazretleri vardı. Hasen bin Ömer’in memleketinde bulunuyorlardı. Ebû Muhammed Hasen Bin Ömer; “Yâ Resûlallah! Buraya teşrîf etmenizin hikmeti nedir?” diye suâl edince, Resûlullah (s.a.v.); “İlim taleb etmek husûsundaki çalışman ve gayretin sebebiyle seni ziyâret ettik” buyurdu.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Câmi’u kerâmât-il-evliyâ cild-1, sh. 397