Magrib’de tanınmış evliyâdan. 765 (m. 1363) senesinde vefât etti. Selâ denilen yerde yaşadı. Mukrî, büyük âlimlerin çoğunun onu pekçok medh-ü sena ettiklerini, evliyânın büyüklerinden olduğunu söylediklerini nakletti. Mükrî, İbn-i Kunfüz’den şöyle bildirdi: İbn-i Kunfüz dedi ki: “Büyük zâtlardan birisi, benim yanımda Ahmed bin Aşir’e müslümanın mükâşefesi ile hıristiyanın mükâşefesi arasındaki farkı sordu. Çünkü, mükâşefe hâli, ba’zı hıristiyanlardan da zuhur edebiliyordu. Bunun üzerine Ahmed bin Aşir (r.a.) şöyle cevap verdi: “Böyle bir derecede olan müslüman, zulmânî ve ma’nevî âfetten de uzaktır. Fakat, hıristiyan böyle bir âfetten temizlenmiş değildir” dedi.”
Başka bir sefer de, müslüman görünüşünde olan bir Hıristiyan, bu ikisinin arasındaki farkı sorunca, Ahmed bin Âşir (r.a.), “İkisinin arasındaki fark, senin belinden zünnârın düşmesidir.” deyince, o sırada, hıristiyan fakat kendisine müslüman görünüşü veren şahsın belinden zünnâr yere düşüp, Allahü teâlâ onun ne olduğunu ortaya çıkardı. Bu durum karşısında hayrette kalan hıristiyan şahıs müslüman oldu.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Câmi’u kerâmat-il-evliyâ cild-1, sh. 317