ABDÜRRAHMÂN BİN MAHMÛD EL-BA’LÎ (Şeyh Zeynüddîn)

Hanbelî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Abdürrahmân bin Mahmûd bin Ubeyd el-Ba’lî’dir. Künyesi Ebü’l-Ferec olup, Zeynüddîn lakabı ile tanınırdı. 675 (m. 1276) senesinde doğdu. Birçok yeri dolaşıp, hadîs-i şerîf dinledi. Fıkıh ilmini, Şeyh Takıyyüddîn el-Vâsıtî’den öğrendi. Hanbelî fıkhında ve fetvâ işlerinde çok yükseldi. Fıkıh ilminin bütün dallarında, usûl, hadîs, Arab dili ve edebiyatı ve tasavvuf ilimlerinde mütehassıs olan bir âlim idi. Zühd ve vera’ sahibiydi. Çok ibâdet ederdi. Rabbanî ma’rifetlere kavuşmuş, yüksek bir velî idi. Şeyh İmâdüddîn el-Vâsıtî’nin sohbetlerinde bulunduktan sonra, tasavvuf ilminde çok yüksek derecelere kavuştu. Yüksek hâlleri ve kerâmetleri çoktur. Fıkıh ilmine dâir kıymetli bir eseri vardır. “Mukanna” kitabının konuları üzerine yaptığı ahkâm-ı fıkhıyyeye dâir olan “Matla” adındaki şerhi kıymetlidir. O ayrıca “Mukanna” üzerinde yapılmış ilâveleri, dağınık bir hâlde olduğu için cem’etti, topladı. Tasavvufa âit güzel sözleri vardır. Eserlerinde hadîs-i şerîfler rivâyet etti. 734 (m. 1333) senesi Safer ayı ortalarında Ba’lebek’te vefât etti.

Şeyh Zeyneddîn hazretleri, uzun zaman Dımeşk’da oturdu. Çeşitli medreselerde ders okuttu. İlimle meşgûl olmayı ve herkese faydalı olmayı çok severdi. Hadîs, fıkıh ve usûl-i fıkıh ilimlerini okutur ve böylece birçok kimseye faydalı olurdu. Büyük âlim İzzeddîn Hamza bin Şeyh Selâmiyye ve daha başkaları ondan icâzet almışlardır. O, bir kerresinde Hama’ya gitti. Şehrin kadısı Şeyh Şerefüddîn bin Barizî ile görüşüp, sohbetinde bulundu. Sözleri senet kabûl edilen en büyük âlimlerden idi. Tasavvufta sülûk konaklarının en yüksek derecelerine varmıştı, İbn-i Barizî diyor ki: “Şeyh Zeynüddîn, kendisiyle görüştüğüm zamandan sonra çok övülen bir zât oldu. Onun bir benzerini görmedim.”

Evliyâlık hâllerinin kendisini kapladığı anlarda söylediği ba’zı sözleri sebebiyle, sıkıntılı durumlarda kalmış, ba’zılarının hücumuna uğramıştır.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Ed-Dürer-ül-kâmine cild-2, sh. 347

2) Şezerât-üz-zeheb cild-6, sh. 107

3) Zeyl-i Tabakât-ı Hanâbile cild-2, sh. 423