ABDÜLKERÎM EL-IRÂKÎ

Fıkıh ve tefsîr âlimi. İsmi, Abdülkerîm bin Ali bin Ömer el-Ensârî ed-Darir el-Irâkî olup, lakabı Alemüddîn’dir. 623 (m. 1226) senesinde Mısır’da doğdu. 704 (m. 1304) senesi Safer ayında Kâhire’de vefât etti. Babası Endülüs’ten Gırnata şehri yakınındaki Vadii Aş denilen köyden idi. Mısır’a gelip yerleşti. Abdülkerîm el-Irâkî’ye, anne tarafından dedesine nisbet edilerek el-Irâkî dendi, Dedesi Ebû İshâk el-Irâkî “El-Mühezzeb” kitabını şerh edip açıklamıştır.

Abdülkerîm el-Irâkî, Kâhire’deki el-medreset-üş-şerîf’de ders okuttu. Mensûriyye Medresesi’nde tefsîr kürsüsü başkanlığı yaptı. Birçok talebe yetiştirdi.

İmâm-ı Sübkî amcasından şöyle rivâyet eder. “Biz, Kâdı’l-kudât Sadruddîn bin bint-il-Eaz’ın huzûrunda ders okurken, o, Peygamberimizin (s.a.v.); “Şehidlerin rûhları, yeşil kuş kursaklarında olarak Cennet ağaçlarında asılı dururlar” buyurduğu hadîs-i şerîfi okudu. O esnada oraya Şeyh Alemüddîn el-Irâkî geldi. İşittiği bu hadîs-i şerîf sebebiyle şu açıklamayı yaptı: “Kabirde ölüler dört hâlde bulunur. Ba’zısı ökçesi üzere oturur. Gözü dağılıp, bedeni şişip, cismi toprak oluncaya kadar bu hâlde kalır. Sonra rûhu, dünyâ göğünden başka, melekût âlemini de dolaşır. Ba’zısına Allahü teâlâ bir uyku verir. Birinci sûra kadar ne olduğunu bilmez. Birinci sûrda uyanır, sonra yine ölür. Ba’zısı kabrinde iki ay kadar veya üç ay kadar durur. Sonra rûhu bir Cennet kuşu üzerine biner, kuş onu Cennete kadar uçurur. Bunları bildiren hadîs-i şerîfler sahîhdir. İslâmiyetin sahibi (s.a.v.) buyurdu ki: “Mü’minin rûhu kuş ile beraberdir. Cennet ağaçlarından birine asılmış durur.” Bunun gibi, şehidlerin rûhlarından sorulunca, Peygamber efendimiz (s.a.v.); “Şehidlerin rûhları, yeşil kuş kursaklarında olarak Cennet ağaçlarına asılı dururlar” buyurdu.

Abdülkerîm el-Irâkî; fıkıh, tefsîr, usûl, nahiv ve fen ilimlerinde mütehassıs idi. Şiir ve nesir hâlinde eserler yazdı. Üstün derecede öğretme kabiliyeti vardı. Talebelerine ilim öğretmede son derece sabırlı idi. Tatlı dilli ve güler yüzlü olup, latîfe de yapardı. Mütevâzi idi. İlim öğrenmek ve öğretmekten usanmazdı.

Alemüddîn el-Irâkî’nin yazmış olduğu eserlerden ba’zıları şunlardır:

1- El-İnsâf fî mesâil-il-hılâf beyne Zemahşerî ve İbn-ül-Münîr, 2- Şerh-ut-Tenbîh, 3- Tefsîr-ül-Kur’ân-ı kerîm.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-5, sh. 319

2) Hüsn-ül-muhâdara cild-1, sh. 421

3) Dürer-ül-kâmine cild-2 sh. 399

4) Tabakât-ül-müfessirîn cild-1, sh. 334

5) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Sübkî) cild-10, sh. 95

6) Miftâh-üs-se’âde cild-2, sh. 221

7) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 610

8) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Esnevî) cild-2, sh. 234

9) Keşf-üz-zünûn cild-1, sh. 173, 205, 453, 490