Hanefî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Ahmed bin Muhammed bin Ahmed’dir. Şerefüddîn Ömer bin Muhammed bin Ömer Ukaylî’nin kızının oğludur. Buhârâ’da doğdu. Anne tarafından, Hazreti Ali’nin (r.a.) kardeşi Ukayl bin Ebî Tâlib’in soyundan geldiği için Ukaylî, baba tarafından da Ensârdan (r.a.) olduğu için Ensârî, Buhârâ’da doğup yaşadığı için de Buhârî nisbet edildi. Şems-ül-eimme ve Şemseddîn lakabları verildi 657 (m. 1259) yılında Buhârâ’da vefât etti.
Küçük yaşta, aile çevresinden ilim öğrenmeye başlayan Şemseddîn Ukaylî, anne tarafından dedesi olan Hanefî fıkıh âlimlerinin büyüklerinden Şerefüddîn Ömer bin Muhammed bin Ömer Ukaylî’den ilim öğrendi. Hanefî mezhebi fıkıh bilgilerini öğrendiği silsile şöyledir. Şerefüddîn Ukaylî Sadr-üş-şehîd Hüsâmeddîn Ömer’den, o da babası Abdülazîz bin Ömer bin Mâze’den, o da Şems-ül-eimme Serahsi’den, o da Hulvânî’den, o da Kâdı Nesefî’den, o da Ebû Bekr Muhammed bin Fadl’dan, o da Sebzmunî’den, o da Ebû Hafs-ı Sagîr’den, o da babası Ebû Hafs-ı Kebîr’den, o da İmâm-ı Muhammed Şeybânî’den Hanefî mezhebi fıkıh bilgilerini öğrendi. Şemseddîn Ukaylî, devrin ilim sahibi ulemâsının ilimlerinden istifâde etti. Hanefî mezhebi fıkıh bilgilerinde mütehassıs oldu. Allahü teâlânın rızâsını kazanmak ve O’nun dînini yaymak için çok çalıştı. Haram ve şüpheli şeylerden çok sakınır, mübahların bir çoğunu şüphelilere düşmemek için terkederdi. Vakitlerini ilim öğrenmek ve öğretmekle geçirirdi. Diğer zamanlarında ibâdetle meşgûl olurdu. Allahü teâlânın kullarına sık sık emr-i ma’rûfta bulunur, doğru yolu öğrenmeyenin yanlışlıklara sapmaktan kurtulamayacağını bildirir, Cehennem azâbından kurtulmanın, ancak Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uyarak, rızâsını kazanmakla mümkün olabileceğini söylerdi.
İmâm-ı Muhammed Şeybânî hazretlerinin fıkıh bilgilerini ihtivâ eden “Câmi-üs-sagîr” adlı kitabını çok okur ve okuturdu. Ona karşı aşırı bir bağlılığı vardı. Onun bu sevgisi, “Câmi-üs-sagîr”i nazm (şiir) haline getirmesine vesile oldu. Kitabı, baştan sona şiir hâlinde yazdı.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Fevâid-ül-behiyye sh. 30
2) Cevâhir-ül-mudiyye cild-1, sh. 98
3) Tabakât-ül-fukahâ (Taşköprü zâde) sh. 110
4) Mu’cem-ül-müellifîn cild-2, sh. 73