Şafiî mezhebi fıkıh, tefsîr ve hadîs âlimi. İsmi, Muhammed bin Hüseyn bin Rezîn bin Mûsâ bin Îsâ Âmirî Hamevî olup, lakabı Takıyyüddîn’dir. 603 (m. 1206) senesi Şa’bân ayında Hama’da doğdu. 680 (m. 1281) senesinde Kâhire’de vefât etti. Karâfe’de defnedildi.
Büyük âlim ve hadîs hafızı olan Takıyyüddîn; Ebû Ömer, Osman bin Ali bin Abdürrahmân bin Salâh’dan fıkıh ilmini aldı. İlmî me’zûniyetini İbn-i Salâh’ın yanında yaptı. Daha o hayatta iken, ilim çevrelerinde yerini aldı. İbn-i Salâh’dan, Ebû Hasen Sehâvî’den hadîs-i şerîf dinledi. Ebû Kâsım Abdullah bin Hüseyn bin Revâha ve daha başka âlimlerden kırâat ilmini okudu.
Yine hadîs âlimlerinden Şerefüddîn Dimyâtî, Bedrüddîn Muhammed bin Cemâa’dan hadîs-i şerîf rivâyet etti. Daha küçük yaşta iken “Et-Tenbîh”, “El-Vesît” ve “Mufassal” isimli eserleri ezberledi.
Muhammed bin Rezîn’in ilim yolundaki gayreti çok fazla idi. Bu gayretinden dolayıdır ki, meşhûr “Mustasfâ” kitabını, İbn-i Hâcib’in fıkıh ve usûl ilimlerine dâir yazdığı iki kitabını ezberledi. O, tefsîr ilminde de çok yükselmişti. Muhammed bin Rezîn, hılâf, mantık, hadîs ve beyân ilimlerinde de geniş bilgiye sahiptir.
Kendi memleketi olan Hama’dan Haleb’e giden Muhammed bin Rezîn, burada büyük âlim el-Muvaffak’ın yanında ders okudu. Tekrar memleketine dönerek, talebe okutup ders vermeğe başladı. Muhammed bin Rezîn’in yanında pekçok talebe me’zûn oldu. Bedr Muhammed bin Cemâa bu talebelerinden birisidir.
Muhammed bin Rezîn, daha sonra Dımeşk’a geldi. Burada Dımeşk ve Haleb’in sultânı olan Nasır Selâhaddîn-i Eyyûbî zamanında, Beyt-ül-mâl işlerini üzerine aldı. Bu vazîfesinin yanında, burada bulunan muhtelif medreselerde dersler verdi. Sonra, Tatar tehlikesinin ortaya çıkması üzerine, 658 (m. 1255)’de Kâhire’ye gitti. Burada yerleşti. 662 (m. 1263) senesi Safer ayında, hoca kadrosunun boşalması üzerine Zâhiriyye Medresesi’nde ders vermeye başladı. 665 (m. 1267) senesi Şa’bân ayında Kâdı’l-kudât Tâcüddîn Abdülvehhâb bin binti Eaz’ın vefât etmesiyle, Kâhire ve Akdeniz taraflarının kadılığına ta’yin edildi. Mısır bölgesi kadılığında o sırada Muhyiddîn Abdullah bin Aynüddevle bulunuyordu. Daha sonra bu vazîfe ondan alınıp, bu yerlerin kadılığı da Muhammed bin Rezîn’e verildi. Böylece bütün Mısır mıntıkasının Kâdı’l-kudâtı oldu. Bu vazîfede, Sadrüddîn Ömer bin Ahdülvehhâb bin binti Eaz’ın 678 (m. 1279) senesinde yerine ta’yin edilmesine kadar kaldı. Sadreddîn Ömer bin binti Eaz’ın, 679 (m. 1280) senesi Ramazân-ı şerîfin yirmiyedinci Cumartesi günü bu vazîfeden alınması üzerine, tekrar bu vazîfeye getirildi.
Mısır’da o zaman şöyle bir âdet vardı. Bir kimseye, Mısır ve Kâhire kadılıktan verildiği zaman, Pazartesi ve Perşembe günleri Mısır’a gelir, Amr bin As (r.a.) Câmii’nde oturur, hükümle ilgili meseleleri hallederdi. O Mısır’da iken Mısır âlimleri yanına gelirdi.
Muhammed bin Rezîn bu sebeple Mısır’a geldikçe İbn-i Rıfâ’da onu ziyârete gelirdi. Muhammed bin Rezîn hâkimlik vazîfesinden dolayı ücret almazdı. Çok dindar ve vera’ sahibi idi. Hâkimlik vazîfesi sırasında nümûne bir insandı. Adâletten kılpayı ayrılmamıştır. Muhammed bin Rezîn, İmâm-ı Şafiî hazretlerinin Karâfe yakınındaki bir medresede, Sâlihiyye ve Zâhiriyye medreselerinde dersler verdi. Her taraftan, kendisine cevap vermesi için fetvâlar sorulur, onlara gerekli cevapları verirdi.
Eserleri: 1. Tefsîr-ül-Kur’ân, 2. El-Fetâvâ.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-9, sh. 238,
2) El-Bidâye ven-nihâye cild-13, sh. 298
3) Tezkiret-ül-huffâz cild-4, sh. 1465
4) Hüsn-ül-muhâdara cild-1, sh. 417
5) Şezerât-üz-zeheb cild-5, sh. 568
6) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Sübkî) cild-8, sh. 46
7) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Esnevî) sh. 115
8) Tabakât-ül-müfessirîn (Dâvûdî) cild-2, sh. 133