Şafiî mezhebi fıkıh, hadîs ve tefsîr âlimlerinden. İsmi, Mahmûd bin Ahmed bin Mahmûd olup, Künyesi Ebü’l-Menâkıb’dır. 656 (m. 1258) senesinde Bağdad hâdisesinde (Moğol istilâsında) şehid düştü. Nâsır Ladînillah’dan icâzetle rivâyette bulundu. Çeşitli ilimlerle meşgûl oldu. Fetvâlar verdi. Zehebî ondan; “İlim deryasında çok derinleşmişti” diye bahsetti.
İbn-i Neccâr ise, Mahmûd Zencânî hakkında şöyle der: “Mahmûd Zencânî, Şafiî mezhebinde, hılâf ve usûl ilimlerinde geniş bir ilme sahipti. Nizâmiyye Medresesi’nde hocalık yaptı. Daha sonra oradan ayrıldı. Hoca olarak Müstensıriyye Medresesi’ne geçti.”
Dimyâtî kendisinden hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundu. Havâdis-ül-Câmi’a isimli eserde; “Mahmûd Zencânî, Müstensır’ın halifeliği zamanında, Ebû Sâlih Nasr Cilî’den sonra Bağdad’da bir müddet kadılık yaptı. Sonra, onun yerine Kâdı olarak, Abdürrahmân bin Mukbîl el-Vâsıtî geçti. Zencânî ise, Müstensıriyye Medresesi’ne Şafiî fıkhı müderrisi olarak ta’yin edildi” diye yazmaktadır.
Mahmûd Zencânî’nin oğlu İzzeddîn Ahmed Zencânî, ilimde pek meşhûr idi. Bağdad’da kadı idi. Hüküm vermekte pek mahir idi. İbn-i Fütî de böyle söylemektedir.
Mahmûd Zencânî’nin lügat ilmi ile alâkalı eserleri vardır. Bunlardan bir kısmı şunlardır. 1. Tervîh-ül-ervâh fî tehzîb-is-Sihâh: 393 (m. 1002) senesinde vefât eden Ebû Nasr İsmâil bin Hammâd’ın yazdığı Sihâh kitabının hülâsasıdır. 2. Tehzîb-üs-Sihâh: Bu da Tervîh-ül-ervâh’ın veciz bir hâlde yazılmış şeklidir. Bundan birer nüsha Paris’te, Milli Kütüphâne’de, Berlin ve Irak Müzesi kütüphânelerinde mevcûttur.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Sübkî) cild-8, sh. 368
2) Târih-i Ulemâ-i Müstensıriyye cild-1, sh. 212