İBN-İ VADDÂH (Ali bin Muhammed)

Hanbelî mezhebi fıkıh âlimlerinden. Hadîs ilminde de büyük bir âlim idi. İsmi, Ali bin Muhammed bin Muhammed bin Ebî Sa’d bin Vaddâh İbni Muhammed Vaddâh eş-Şehrâbânî’dir. Künyesi Ebü’l-Hasen olup, Kemâleddîn lakabı ile tanınırdı. “İbn-i Vaddâh” diye meşhûr oldu. 571 (m. 1175) senesi Receb ayında, Bağdad’ın doğusunda Şehrâyân’da doğdu. Hadîs, fıkıh, ferâiz ve edebiyat ilimlerinde büyük bir âlim olarak yetişti. Daha Şehrâyân’da iken, Ahmed bin Muhammed bin Muhammed bin Necm-ül-Mervezî’den, “Sahîh-i Müslim” adındaki hadîs-i şerîf kitabını okudu. Zühd ve takvâ sahibi idi. Çok güzel yazı yazardı. Kıymetli eserler yazdı. 672 (m. 1273) senesi Safer ayında Bağdad’da vefât etti. Çarşıda herkes dükkânını kapatıp namazına geldi. Cenâze namazında pekçok âlimler bulundu. Ahmed bin Hanbel hazretlerinin kabrinin ayak ucuna defnedildi.

Bağdad’da; İbn-i Kati’î ve İbn-i Zerûbe’den Sahîh-i Müslim’i, Ebü’l-Vakt’ten Sahîh-i Buhârî’yi, Ömer bin Kerem’den Câmi-i Tirmizî’yi, Abdüllatîf bin Katî’î’den Sünen-i Dâre Kutnî’yi dinleyip öğrendi. Şeyhül-ârif Ali bin İdrîs el-Ya’kûbî, Kâdı Ebû Sâlih, Ebû Hafs es-Sühreverdî, Necm-ül-Mervezî, İbrâhim el-Kaşgâri ve daha başkalarından hadîs-i şerîf dinledi. Birçok yeri gezip dolaştı.-Çok hadîs-i şerîf dinliyenlerden ve kendisinden de çok kimsenin hadîs-i şerîf rivâyet ettiği âlimlerden oldu. Büyük hadîs kitaplarından ve cüz’lerinden çok şey dinledi. Birçok âlimden icâzet alıp, hadîs-i şerîf rivâyet etti. Şam’da; Muvaffakuddîn İbni Kudâme, Ebû Muhammed bin Amr bin Salâh ve daha başka âlimlerden icâzet aldı. Zamanının en yüksek Hanbelî âlimlerinden idi. Arab dili ve edebiyatı ilminde de çok derin bir ilme sahipti. Çeşitli ilimlerde mütehassıs bir âlim olarak yetişti. Birçok evliyânın sohbetinde bulundu. Bilhassa Şeyh Yahyâ es-Sarsarî’nin sâdık bir talebesi oldu.

Büyük âlim Sefiyüddîn Abdülmü’min bin Abdülhak, onun hakkında diyor ki: “O, sâlih bir zât olup, nûr yüzlü ve ahlâkı tertemiz olan bir kimseydi. Nefsinin hevâsından, kötü arzularından kurtulmuş, gayet yumuşak huylu bir kimse idi. Birçok âlimlerle ve sâlih kimselerle sohbet etti. Onlardan çok istifâde etti. Fıkıh, ferâiz ve hadîs ilimlerinde derin bir âlimdi. Bağdad’da zuhur eden vak’adan sonra Mücâhidiyye Medresesi’ne müderris olarak ta’yin edildi. Vefâtına kadar bu vazîfesine devam etti.”

O’nun “Ed-Delîl-ül-vâdıh fî iktifâ-i nehc-is-selef-is-Sâlih” ve “Er-Reddü alâ ehl-il-ilhâd” isminde iki büyük eseri ile birlikte, “Medh-ül-ulemâ ve zemm-il-agniyâ”, “El-Farku beyne ahvâl-is-sâlihîn ve ahvâl-il-ibâhiyye ve “Eklet-üd-dünyâ biddîn” adlarında birçok küçük risaleleri vardır. Ayrıca onun “Enn-el-Îmâne yezîdü ve yenkusu” adında küçük bir risalesi daha vardır. Bu eserini talâk ile yemîn eden bir kimsenin suâline cevap olarak yazmıştır.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-7, sh. 231

2) Şezerât-üz-zeheb cild-5, sh. 337

3) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 712

4) Zeyl-i Tabakât-ı Hanâbile cild-2, sh. 282

5) Târih-u ulemâ-i Müstensıriyye cild-1, sh. 162