EBÛ YAHYÂ BİN ŞÂFİÎ KINÂVÎ

Tasavvuf âlimi. Künyesi Ebû Bekr ve Ebû Yahyâ olup, Ebû Yahyâ İbni Şafiî olarak bilinir. Mısır’da Kınâ ahalisinden olduğu için Kınâvî nisbet edildi. Ârif lakabı verildi. Birçok kerâmetleri ve harikulade hâlleri görüldü. 647 (m. 1249) yılında Kınâ’da vefât edip, hocası ve kayınpederi Ebü’l-Hasen Ali bin Humeyd bin İsmâil İbni Sabbag Kavsî’nin yanına defnedildi.

Ebû Yahyâ bin Şafiî Kınâvî hazretleri, gençliğinde ilim tahsil edip, sâlih kimselerle beraber bulunmuştu. Bu arada ticâret ile meşgûl olur, ailesinin maişetini helâl yoldan kazanmak için, çarşıdaki dükkânında çalışırdı. Birgün Ebü’l-Hasen bin Sabbag çarşıdan geçerken, onun dükkânının önünde durdu. Bir saat kadar ona baktı. Sonra yanındaki hizmetçisine dönüp; “Bu gençten bir sultan doğacak ve halîfenin kızıyla evlenecek” dedi. Ebû Yahyâ bin Şafiî, dükkânından çıktı. Gelip Ebü’l-Hasen bin Sabbag’a çok hürmet edip duâsını aldı. Bu hâdiseden sonra onunla devamlı görüştü. O mübârek zâttan çok şeyler öğrendi. Dünyâ ve âhırette saadete götürecek derecelere kavuştu. Hak âşıklarından oldu. Ahlâkı güzelleşti, hâlleri değişti. Herkesin sevdiği, hürmet ettiği bir mübârek kimse oldu. Resûlullahın (s.a.v.) halleriyle hâllendi. Selef-i sâlihînin yolunu çok güzel öğrenip, onlara her husûsta tâbi oldu. Üstadı İbn-i Sabbag’ın kızı ile evlendi. Hocasının vefâtından sonra da onun yerine geçti. Pekçok talebe yetiştirip, insanlara doğru yolu anlatmakla meşgûl oldu. Çok merhametli idi. Merhametinin çokluğundan, herkesin Cehennem ateşinden kurtulması için gayret eder, dünyâda Allahü teâlânın emir ve yasaklarına tâbi olmayan hiçbir kimsenin kalmamasını isteyerek çalışırdı. İnsanlara sık sık nasihat ederdi. Nasihatlerinde, herkesin i’tikâdını Selef-i sâlihînin bildirdiklerine göre düzeltmesini ister, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını öğrenerek, öğrendiklerine göre amel etmeyenin Cehennem ateşinden kurtulamayacağını bildirirdi.

Ebû Yahyâ bin Şafiî Kınâvî’nin birçok kerâmetleri ve garip hâlleri görüldü. Onun en büyük kerâmeti, kendisi gibi kerâmetler sahibi evliyâlar yetiştirmesi idi. Oğlu Zeynüddîn, Ebû Abdullah Esvânî, Ebû Tâhir İsmâil Meragî, Behâ Ahmiyyî, Tâc bin Şa’ban ve daha birçok âlim ve evliyâ onun talebeleri arasındaydı.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Tabakât-ül-evliyâ sh. 483

2) Hüsn-ül-muhâdara cild-1, sh. 518