EBÛ CA’FER GIRNATÎ (Ahmed bin Muhammed)

Hadîs, matematik, ferâiz (mîrâs taksimi), târih, kırâat, usûl ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimi. Künyesi Ebû Ca’fer olup, ismi Ahmed bin Muhammed bin Ahmed bin Abdurrahman bin Mer'a'dır. Endülüs'te Gırnata sehrinde doğduğu için, Gırnatî ve Amirî nisbet edildi. Ebû Ca'fer Gırnatî diye tanındı. 699 (m. 1299) yılında vefât etti.

Zamanının en kıymetli alimlerinden olan Ebû Ca'fer Ahmed bin Muhammed Gırnatî; Kadı Ebi'l-Hasen bin Ebû Amir bin Rabiî ve Kadı Ebû Amir Yahya bin Abdülmün'im Hazrecî'den fıkıh ve usûl bilgilerini öğrendi. Ebû Velid Attâr, Ebû İshâk Îbrâhim bin Hasen, Ebû Ali bin Ebü'l-Ahvâs ve daha birçok alimin ilimlerinden istifade etti. Endülüsün çeşitli bölgelerine, Kuzey-batı Afrika'daki ilim merkezlerine seyahatlerde bulundu. Oralardaki alimlerin meclislerinde bulunup, kendisini yetiştirdi.

Usûl-i fıkıh ve Malikî mezhebi fıkıh bilgilerinde âlim oldu. Târih, hesâb (matematik), kıraat, Arabî ilimler ve feraiz bilgilerinde mütehassıs oldu. Kavminin tarihini yazdı. Endülüs’ün çeşitli bölgelerine kadı ta'yin edildi. Allahü teâlânın kullarının huzûr içinde yaşamaları için elinden gelen gayreti gösterdi. Resulullahın (s.a.v.) “Ferâiz ilmini öğrenmeğe çalışınız. Bu ilmi gençlere öğretiniz! Ferâiz ilmi, din bilgisinin yarısı demektir. Ümmetimin en önce unutacağı, bırakacağı şey, bu ilim olacaktır” buyurduğu miras taksîmi ilmini, Resûlullahın (s.a.v.) emrine uygun olarak öğrendi. İnsanların mîrâslarını adil bir şekilde taksim edip, gençlere de bu işin nasıl yapılacağını öğretmeye çalıştı. Pekçok talebe yetiştirdi. Kıymetli eserler yazdı. En meşhûr eseri, İmam-ı Gazalî hazretlerinin "Mustesfâ" kitabına yaptığı şerhidir. Vakitlerini, gece ve gündüzünü ilme verdi. Allahü teâlânın rızası için ilim öğrendi. Yine, Allahü teâlânın rızası için öğrendiklerini öğretti. Güzel ahlâkı ile insanlara örnek oldu. Onun güzel ahlakı, herkes tarafından sevilmesine sebep oldu. Müslümanlara te’sirli nasihatlerde bulundu. Birçok kimsenin tövbe edip, salih amel işlemesine vesîle oldu. Haram ve şüpheli şeylerden nefret eder, mübahları da zarûret miktârı kullanırdı. Âhırette hesabını veremeyeceği bir nefesinin bile olmamasına dikkat ederdi.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Tabakât-ı usûliyyîn cild-2, sh. 98

2) Ed-Dîbâc-ül-müzehheb sh. 40

3) Mu'cem-ül-müellifîn cild-2, sh. 70