ALİ BİN OSMAN EL-BAĞDÂDÎ

Kırâat ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimi. Künyesi Ebü’l-Hasen olup ismi. Ali bin Osman bin Abdülkâdir bin Muhammed bin Yûsuf el-Vücûhî el-Bağdâdî’dir. Lakabı Şemsüddîn (Dînin güneşi) olup, İbn-i Vücûhî ismiyle meşhûr oldu. İbn-i Vücûhî aynı zamanda tasavvuf büyüğü, zâhid, üstün derecelere sahip bir zât idi. 582 (m. 1187) senesi Zilhicce ayında doğdu. 672 (m. 1273) senesi Cemâzil-evvel ayında Bağdad’da vefât etti. Bâb-ı Harb kabristanına defnedildi.

İbn-i Vücûhî, kırâat ilmini el-Fahr-ül-Mûsulî’den öğrendi. İbn-i Rüzbe, es-Sühreverdî ve birçok âlimden hadîs-i şerîf dinledi ve rivâyette bulundu. İbn-i Sa’dûn el-Kurtubî ile arkadaşlık yaptı. İbn-i Vücûhî, kırâat ilmini ve Kur’ân-ı kerîmin inceliklerini çok iyi bilirdi. Dine sımsıkı bağlı olup bildiğiyle amel ederdi. İbn-i Esîr dergâhına devam etti ve orada ilim ve edeb öğrendi. Kendisinden; İbn-i Harûf el-Mûsulî hadîs-i şerîf dinledi ve rivâyette bulundu.

Reşîdüddîn bin Ebi’l-Kâsım şöyle anlatır: İbn-i Vücûhî’yi vefâtından sonra rü’yâmda gördüm. Ona; “Allahü teâlâ sana ne muâmelede bulundu?” diye sordum. O da; “İki melek yanıma geldi. Beni oturtarak, bana; Rabbin kim? Peygamberin kim? Dînin ne? Kitabın ne? Kıblen neresi? İ’tikâddaki mezhebin ne? Amelde mezhebin ne?” diye sorular sordular. Ben de; “Rabbim Allahü teâlâ, Peygamberim Hazreti Muhammed (s.a.v.), dînim dîn-i İslâm, kitabım Kur’ân-ı kerîm, kıblem Kâ’be-i şerîf, i’tikâdda mezhebim Ehl-i sünnet ve cemâat, amelde İmâm-ı Ahmed bin Hanbel’in mezhebindenim” diye onlara güzel cevaplar verince, tekrar beni yatırdılar ve gittiler” dedi.

“Belâgat-ül-müstefîd fî kırâat-il-aşera” adlı eser, İbn-i Vücûhî’nin yazdığı eserlerdendir.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-7, sh. 147

2) Şezerât-üz-zeheb cild-5, sh. 337

3) Zeyl-i Tabakât-ı Hanâbile cild-2, sh. 284