ABDÜSSAMED BAĞDÂDÎ (Abdurrahmân bin Ahmed)

Kırâat, hadîs lügat ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Abdüssamed bin Ahmed bin Ahmed bin Abdülkâdir bin Ebû Hüseyn bin Ebû Ceyş Bağdadî Katfetîdir. Ebû Ahmed ve Ebü’l-Hayr künyeleri vardır. Şeyh Ebû Zeyd Hamevî ez-Zâhid’in torunudur. Abdüssamed Bağdadî (r.a.), 593 (m. 1197) senesi Muharrem ayında Bağdad’da doğup, 676 (m. 1277) senesi Rebî’ül-evvel ayının onyedisinde. Perşembe günü dahve vaktinde, Bağdad’da vefât etti.

Abdüssamed Bağdadî; Fahr-i Mûsulî, Abdülazîz bin Nâkıd, Abdülazîz bin Delîl, Hüseyn bin Zebîdî ve daha başka âlimlerin yanında, Kur’ân-ı kerîmi muhtelif kırâatlere göre okudu. Kırâatler üzerinde çok durdu. Çok kırâat kitaplarını, kırâat âlimlerinin meclislerinde dinledi.

Hadîs ilmi ile de meşgûl olan Abdüssamed Bağdadî; Ebü’l-Bedr Kerhî’nin talebesi Terk bin Muhammed Hallaç, Abdüsselâm bin Berdegûlî, Abdüsâelâm Dâhirî, Abdülazîz bin Nâkıd, Sabit bin Müşerref, Mübârek Zebîdî’nin iki oğlu Hasen ile Hüseyn ve daha pekçok âlimden hadîs-i şerîf dinledi.

Zamanındaki âlimlerin meclislerinde, cildlerle kitaplar dinledi. Gerek huzûrlarında ders dinlediği ve gerekse icâzet aldığı hocalarının isimlerini topladı, beşyüz elliyi geçiyordu. Bunlardan ba’zısı kendisine umûmî, ba’zısı husûsî olarak icâzet vermiştir.

Abdüssamed Bağdâdî’ye icâzet veren âlimlerden ba’zısı şunlardır: Hâfız Ebû Ferec İbni Cevzî, Abdülazîz bin Menînâ, Ebû Kâsım bin Haristânî, Ebû Yemen Kindî, Muvaffaküddîn Makdisî ve başkalarıdır.

Abdüssamed Bağdadî (r.a.), Arabî ve edebî ilimleri Ebû Bekâ Ukberî’den almıştır. Kendisi şöyle anlatır: “Ukberî’nin yanında İbn-i Cinnî’nin “Lema” kitabını, Sa’leb’in “Tasrif-i memlûkî” ve “Fasîh”ini, Ebû Ali Fârisî’nin “İzâh”ının çoğunu okudum ve daha başkalarını da dinledim.”

Abdüssamed Bağdadî, Sibeveyh’in meşhûr “Kitâb” adlı eserini, Îzâh, Tekmile, Lema’ isimli eserlerini de okumuştur.

Fıkıh ilmiyle de meşgûl olan Abdüssamed Bağdadî, zamanında kırâat ve hadîs ilminde en yüksek derecede bulunuyordu. Halîfe Mustansır’ın yaptırdığı ve aynı zamanda medrese durumunda olan mescidin sorumluluğu ona âitti. Abdüssamed Bağdadî, burayı, Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîf okutulan bir medrese hâline getirmişti. Bu mescid, Kameriyye Mescidi diye bilinir. Mu’tasım zamanında Susiyan dergâhının idâresini üzerine aldı. Daha sonra saray câmisi olan Câmi-i ekber’de hatîblik yaptı.

Abdüssamed Bağdadî, zamanında âlimlerin en önde gelenlerindendi. Dînin emir ve yasaklarına uymakta pek gayretli idi. Dünyâya rağbet etmezdi. Şüphelilerden çok sakınırdı. İffet ve sabır sahibi idi.

Hâfız Zehebî onun hakkında der ki: “Ebû Bekr Miksatî’den duydum, şöyle dedi: Hocam Abdüssamed Bağdadî, benden bir makas istedi. Ona istediği makası yapıp, getirdim. Bana, makasın kıymetini fazlasıyla verdi. Eğer makasın parasını almasaydım, o da benden makası almıyacaktı.”

Yine Zehebî (r.a.), Seyf bin Mecd’den naklen bildirir: “Seyf bin Mecd, halîfenin Abdüssamed’i (r.a.) çok beğendiğini, kendisine adâlet işlerini teklif ettiğini, fakat onun bu vazîfeyi kabûl etmediğini bildirmiştir.”

Büyük âlim, Safiyyüddîn Abdülmü’min bin Abdülhak ise, Abdüssamed Bağdadî için; “O, bütün Bağdad’ın hocası idi. Bağdad’daki kırâat ve hadîs ilimlerindeki reîslik (başkanlık) kendisinde bulunuyordu, ilmiyle amel eden bir âlimdi. İlim ve fazîlet sahibi olup, harama düşmek korkusuyla mübahların çoğunu terkederdi. Hitâbet san’atında çok ilerlemişti. Fesahat ile alâkalı eserler yazdı. Çok hutbeler topladı. Zamanında meydana gelen meşhûr Hülâgü katliâmında toplamış olduğu bu hutbeler, bizzat kendi hattı ve usûlü ile yazdığı kitapları ile birlikte yok edildi.

O şöyle derdi: “Kalbimde iki şeyin üzüntüsü devam etmektedir. Birisi oğlum, diğeri kitablarım.” Oğlunun ismi Ahmed idi. Bu oğluna nisbetle, kendisine Ebû Ahmed denmiştir. Abdüssamed’in oğlu; sâlih, fazîlet ve vekar sahibi idi. Babası Abdüssamed Bağdadî, Mu’tasım zamanında Susiyan dergâhına ta’yin edildiği zaman, Kameriyye mescidinde babasının yerinde vazîfe yapmıştı. Sesi güzeldi. Güzel Kur’ân-ı kerîm okurdu. Bağdad vak’asında (Hülâgü katliâmında) kayboldu. Bu sebeble Abdüssamed, hem onun ve hem de kitaplarının acısını dâima kalbinde hissetmiştir.”

Zehebî yine onun için; “Abdüssamed Bağdâdî’nin yanında, büyük âlimler ders okumuşlardır. Bunlardan bir kısmı şunlardır: İbrâhim Rakî Zâhid, Ebû Bekr Cezbûr, Ebû Abdullah bin Harûf Mûsulî, Ebû Abbâs Ahmed bin Mûsâ Mûsulî’dir. Abdüssamed, mes’eleleri derinlemesine inceleyip, delîlleriyle isbât eden büyük bir âlimdir. Kırâat ilmi ve onun ile ilgili ilim dallarında pek mahirdi. Herkesin hürmetini kazanmıştı, ilim ve takvâdaki üstünlüğü her tarafta tanınır olmuştu.”

İbn-i Receb de, Abdüssamed’in (r.a.) çok hadîs rivâyetinde bulunduğunu, çok kimselerin kendisinden hadîs-i şerîf dinlediğini söylemiştir.

Hâfız İbn-i Neccâr da “Târih”inde; “Bağdad’daki âlimler, onun huzûrunda hadîs-i şerîf kitaplarını okurlar, halk da gelip, onların bu derslerini dinlerdi. İbn-i Veddâh bile çok yaşlı ve ilim bakımından büyük bir âlim olmasına rağmen, Abdüssamed’in (r.a.) hadîs dersi meclisine gelir, bir talebe gibi dinlerdi. Büyük âlim, Abdurrahîm bin Zeccâh, Ahmed bin Kassâr el-Hâfız da, Abdüssamed Bağdâdî’nin yanında hadîs-i şerîf dinliyen âlimler arasındadır.”

Abdüssamed Bağdadî (r.a.), vefât ettiğinde, cenâze namazında pekçok kimse bulunmuş, İmâm-ı Ahmed bin Hanbel’in yakınına defnedilmiştir.

Eseri: Dîvân-ı hutab: Yedi cilddir.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Zeyl-i Tabakât-ı Hanâbile cild-2, sh. 290

2) Mu’cem-ül-müellifîn cild-5, sh. 234

3) Şezerât-üz-zeheb cild-5, sh. 353