Kırâat, hadîs ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimi. Künyesi Ebü’l-Feth olup ismi, Abdülvehhâb bin Bezguş bin Abdullah el-Iybî el-Bağdâdî’dir. Babası, sırtında, içinde kitap olan bir torbayı taşıdığı için, el-Iybî nisbet edildi. 543 (m. 1148) senesinde doğdu. 612 (m. 1216) senesi Zilka’de ayının beşinde. Perşembe günü vefât etti. Ders verdiği medresenin avlusunda, cenâze namazını ertesi gün Muhyiddîn bin el-Cevzî kıldırdı. Bağdad’da Bâb-ı Harb denilen kabristana defnedildi.
Abdülvehhâb el-Bağdâdî, kırâat ilmini; Sa’dullah bin ed-Dücâcî, Abdülvehhâb bin es-Sâbûnî, Ebü’l-Fadl Ahmed bin Muhammed, Ali bin Asâkir el-Betâihî, İsmâil bin Berekât el-Gassânî ve birçok âlimden öğrendi. Hadîs ilmini ise; Ebü’l-Vakt, İbn-ül-Battî, Ebû Zür’a, Yahyâ bin Sabit bin Bendâr ve birçok âlimden öğrenip, hadîs-i şerîf rivâyet etti.
Abdülvehhâb el-Bağdâdî hadîs ilmine çok önem verdi. Bu ilimde yüksek mertebelere ulaştı. Hılâf ilminde ve Hanbelî mezhebi fıkıh ilminde de söz sahibi oldu. Mezhebinin fıkhî inceliklerine çok vâkıf idi.
İbn-ün-Neccâr onun hakkında; “Abdülvehhâb el-Bağdâdî, kırâat ilmini iyi bilir ve Kur’ân-ı kerîmi çok güzel okurdu. Va’zları te’sîrli idi. Mescid-i Cedîd’de imamlık yaptı. Kendisinden hadîs-i şerîf dinledim ve yazdım. O, güvenilir, dînine sımsıkı bağlı ve çok sabırlı bir zât idi. Vefâtına yakın hâlsizleşti ve hasta oldu. Evinde istirahata çekildi” demektedir.
El-Kâdisî de onun için; “Abdülvehhâb el-Bağdâdî, güzel Kur’ân-ı kerîm okurdu. Sesi çok güzel idi. Çok te’sîrli va’z ederdi. Şâir, fakîh, lügat ve kırâat âlimi idi. Kur’ân-ı kerîm hakkında, bütün mısraları aynı kâfiye ile biten şiirleri vardır” demektedir.
İbn-i Nukta ise; “Abdülvehhâb el-Bağdâdî güvenilir bir zât idi” demektedir.
Abdülvehhâb el-Bağdâdî’nin. Ebû Ümâme’den (r.a.) rivâyet ettiği hadîs-i şerîf şöyledir: Resûl-i ekrem (s.a.v.), âsâsına dayanarak bizim yanımıza geldi. Biz; “Ey Allahın Resûlü, bizim için duâ buyurunuz!” deyince, Resûlullah efendimiz (s.a.v.); “Yâ Rabbî bizi affet, bize merhamet eyle! Bizden râzı ol. İbâdetlerimizi ve duâlarımızı kabûl eyle. Bizi Cennetine koy. Bizleri Cehennemden koru. Bütün işlerimizi ıslâh eyle!” buyurdu.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Zeyl-i Tabakât-ı Hanâbile cild-2, sh. 88
2) Şezerât-üz-zeheb cild-5, sh. 51