ABDÜLVEHHÂB BİN ALİ (İbn-i Sükeyne)

Hadîs ve fıkıh âlimlerinden. Künyesi Ebû Ahmed el-Emîn el-Bağdâdî, es-Sûfî, eş-Şâfiî’dir. Lakabı ise Ziyâüddîn Sûfî’dir. 519 (m. 1125) senesinde doğdu. 607 (m. 1210)’de Bağdad’da vefât etti. Önce babasından okuyup, ondan çok istifâde etti.

Sonra Ebü’l-Kâsım bin Husayn, Ebû Gâlib Muhammed bin Hasen el-Mâverdî, Zâhir bin Tâhir eş-Şahhâmî, Kâdı Ebû Bekr el-Ensârî, Ebû Mensûr İbni Züreyk el-Kazzâz, Ebü’l-Kâsım bin es-Semerkandî ve diğer âlimlerden hadîs-i şerîf işitip rivâyet etti. Hadîs ilminde hafız olan İbn-i Asâkir ve İbn-i Sem’ânî ile bulunup, onlardan istifâde etti. Hadîs ilminde İbn-i Nasır’dan icâzet aldı.

Fıkıh ilmini Ebû Mensûr İbni er-Rezzâz’dan, edebiyat ilmini Ebû Muhammed bin Haşşâb’dan öğrendi. Uzun bir ömür yaşayıp, ilim için çok yer dolaştı, ilimdeki yüksek derecesi ve üstün halleriyle, asrının en başta gelen âlimlerinden idi. Kendisinden; Muvaffak bin Kudâme, Ebû Mûsâ İbni Hâfız Abdülganî, Ebû Amr bin es-Salâh, İbn-i Halîl, İbn-i Neccâr, İbn-i Dübeysî, Necîb Adüllatîf, İbn-i Abdüddâim ve diğerleri hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir.

İbn-i Neccâr onun hakkında şöyle demiştir: “İlimde sağlam, zâhid, çok ibâdet eden, sünnet-i seniyyeye, Ehl-i sünnet i’tikâdına çok bağlı bir âlim idi. Vakitlerini gayet iyi değerlendirirdi. Az konuşurdu. Kelimeleri sayılı idi. Zamanını Kur’ân-ı kerîm okuyarak, zikir ile ve ilim mütâlâa etmekle geçirirdi. Çok hacca ve umreye gitti. Mekke’de mücavir olarak kaldı. Her hâlinde sünnete uygun hareket ederdi.

Çok âlim ve zâhid gördüm. Fakat onun gibi mükemmel ve üstün hâl sahibini görmedim.”

Kâdı Yahyâ bin Kâsım da onun hakkında şöyle demiştir: “İbn-i Sükeyne, vaktini bir an bile boşa geçirmezdi. İlmî mütâlâalara o kadar çok dalardı ki, biz yanına varıp selâm verince, beni çok meşgûl etmeyin derdi.”

Ebû Şamete onun için; “İbn-i Sükeyne, kendisine Ebdâl denilen yetmiş evliyâdan biri idi” demiştir.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Tabakât-üş-Şâfiiyye cild-8, sh. 324

2) El-Bidâye ven-nihâye cild-13, sh. 61

3) Zeyl-i Ravdateyn sh. 70

4) Şezerât-üz-zeheb cild-5, sh. 25