ABDÜLAZÎZ İBNİ ZERKÂLE HAMEVÎ

Hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimi, edîb ve şâir. Künyesi Ebû Muhammed olup ismi, Abdülazîz bin Muhammed bin Abdülmuhsin bin Muhammed bin Mensûr bin Haleftir. 586 (m. 1190) yılında Dımeşk’da doğdu. Doğum yerinden dolayı Dımeşkî, dedeleri Ensârdan (r.a.) oldukları için Ensârî, Evs kabilesinden oldukları için Evsî, Hama’da yerleştiği için Hamevî nisbet edildi. Şerefüddîn, Şeyh-üş-Şüyûh ve İmâm-ül-allâme lakabları verildi. İbn-i Zerkâle denildi. 662 (m. 1264) yılında Hama’da vefât edip oraya defnedildi.

Baba ve dedeleri de âlim olan İbn-i Zerkâle, küçük yaşta zekâ ve hafızasının kuvvetiyle dikkatleri üzerinde topladı. Arabî ilimleri ve temel din bilgilerini öğrendikten sonra, babası ile beraber seyahate çıktı. İbn-i Küleyb, Ebü’l-Yûmn Kindî, Ebû Ahmed bin Sükeyne, Yahyâ bin Rebî’ ve daha birçok âlimden hadîs-i şerîf dinledi. Ebü’l-Yûmn Kindî’den edebiyat ve kırâat bilgilerini, Hama kadısı olan babasından Şafiî mezhebi fıkıh bilgilerini öğrendi. Hadîs, fıkıh ve edebiyat ilimlerinde âlim oldu. Çok güzel şiirleri vardır. Şiirlerinde Resûlullahı (s.a.v.) ve Eshâbını (r.a.) över, onların örnek hayatlarını, gönüllere nakşedilen güzel sözlerini şiir şeklinde söylerdi. Bir müddet Dımeşk’da kaldı. Daha sonra Ba’lebek’e gitti. Hama’da yerleşti. Ömrünün sonuna kadar orada kaldı, ilim tahsili ve talebe yetiştirmekle meşgûl oldu. Şiirde derecesi o kadar yükseldi ki, “Hicrî beşyüz yılından önce ve sonra, Şam şâirlerinin en güçlüsü idi” sözü, onun için söylendi, ilimde, ahlâkta, vera’ ve takvâda çok ilerledi. Haram ve şüpheli şeylerden şiddetle kaçar, şüpheliye düşmek korkusundan mübahların birçoğunu da terk ederdi. Allahü teâlânın emir ve yasaklarına tam riâyet eder, Resûlullaha (s.a.v.) bütün hâl ve hareketlerinde uymak için gayret ederdi. İnsanlara emr-i ma’rûf yapar, Allahü teâlânın emirlerini öğrenip tatbik etmeyenin, Cehennem ateşinden kurtulamayacağını, onların anlıyacağı şekilde açık olarak anlatırdı.

Birçok talebe yetiştirdi. Kendisinden ilim öğrenenler arasında, Abdülmü’min bin Halef Dimyâtî, Ebü’l-Hüseyn Yûnînî, Ebü’l-Abbâs bin Zâhiri, Kâdı’l-kudât Bedrüddîn bin Cemâ’a ve daha birçok âlim vardı.

Yetiştirmiş olduğu mümtaz talebeleri yanında, pek kıymetli eserler de yazan İbn-i Zerkâle Hamevî, “Tezkâr-ül-vâcid bi-ahbâr-il-vâlid” adlı eserinde, babası ile birlikte çıktığı ilk seyahatten başlayarak, ders aldığı hocaları ve yaptığı seyahatleri manzûm olarak anlatmaktadır. Fâtiha sûresinin tefsîrine dâir de, “El-Envâr-ül-vâdiha fî me’âniyy-il-Fâtiha” adlı eseri yazan Ebû Muhammed bin Zerkâle Hamevî’nin, “Nazrât-ül-ma’şûk ilâ vech-il-ma’şûk” adlı bir eseri daha vardır.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Tabakât-üş-Şâfiiyye cild-8, sh. 258

2) Tezkiret-ül-huffâz cild-1, sh. 1443

3) Fevâid-ül-vefeyât cild-2, sh. 354

4) Zeyl-i Ravdateyn sh. 231

5) Şezerât-üz-zeheb cild-5, sh. 309

6) Mu’cem-ül-müellifîn cild-5, sh. 259