ABDURRAHÎM BİN MUHAMMED EZ-ZÜCCÂC

Hadîs ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimi. Künyesi Ebû Muhammed olup ismi Abdurrahîm bin Muhammed bin Ahmed bin Fâris bin Radî bin ez-Züccâc el-Alesî el-Bağdâdî’dir. Lakabı Afîfüddîn’dir. 612 (m. 1214) senesi Rebî’ul-evvel ayında, Bağdad’ın Me’mûniyye semtinde doğdu. Hacdan dönerken, 685 (m. 1286) senesi Muharrem’in onyedisinde Cum’a günü namaz vaktinde vefât etti.

Abdurrahîm ez-Züccâc; Abdüsselâm bin Yûsuf el-İbratî, el-Feth İbni Abdüsselâm, Ahmed bin Sırma, Ali bin Bürendiz el-Katî’î, İbn-i Rüzbe, İbn-ül-Leti, el-Kâşgârî, İbn-ül-Hâzim, Nasr bin Abdürrezzâk, İbn-ül-Kubeytî, İbn-üs-Sıbâk, el-Mübârek bin Bibâ, Ahmed bin eş-Şâzelî ve birçok âlimden ilim öğrenip hadîs-i şerîf rivâyet etti. Ayrıca, Mardin’de en-Neşeberi’den hadîs-i şerîf dinledi. Şam’da Ebü’l-Kâsım bin Hurustânî’den icâzet (diploma) aldı.

Kendisinden ise, Şam’da ve Bağdad’da birçok âlim hadîs-i şerîf dinleyip rivâyette bulundu. Bunlardan ba’zıları şunlardır: Şam’da; Şeyh Ali bin en-Nefîs el-Mûsulî, Mahmûd el-Ermevî, el-Müzenî. El-Berzâlî, Muhammed bin el-Habbâz, Bağdad’da; İbrâhim el-Ca’berîa, Ebü’l-Alâ el-Faradî, İbn-ül-Gavtî, Ali bin Abdüssamed el-Afif, Muhammed bin es-Sâbık.

Ebü’l-Alâ el-Faradî onun hakkında; “Hocamız Abdurrahîm ez-Züccâc, çok âlim olup, fıkıh ve hadîs-i şerîf ilminde üstün derecede idi. Çok ibâdet eder, haram ve şüphelilerden kaçardı, ilim sahibi bir aileden yetişti. Allahü teâlânın ve O’nun Resûlünün yoluna çok bağlı idi. Bid’at sahiplerine karşı çok büyük mücâdeleler verdi. Çok ibâdet eder ve çok Kur’ân-ı kerîm okurdu” demektedir.

Kendisinden hadîs-i şerîf dinlemiş olan Muhibbüddîn Muhammed bin Ömer ise; “Abdurrahîm ez-Züccâc, fıkıh, nahiv ve lügat âlimi olup, fetvâ verirdi. Çok kimseler kendisini medh etti” demektedir.

Safiyyüddîn Abdülmü’min de; “Abdurrahîm ez-Züccâc, büyük bir âlim, ârif bir zât, sünnete sıkı sıkıya bağlı, zühd ve vera’ sahibi, ilim ve edeb sahibi idi” demektedir.

Ez-Zehebî onu medh ederken; “Abdurrahîm ez-Züccâc’ın çok talebesi vardı. Hepsi de kendisi gibi emri ma’rûf ve nehyi münker vazîfesini yapardı. Bağdad ve Şam’da birçok âlim kendisinden hadîs-i şerîf rivâyet etti “dedi.

El-Berzâlî ise; Abdurrahîm ez-Züccâc, Bağdad’da zamanın hadîs âlimi idi. Dînine çok bağlı olup, onu korumaya ve ona tam uymaya çalışırdı” demektedir.

Şöyle anlatılır: “Ebû Muhammed Abdurrahîm ez-Züccâc, hac sebebiyle Şam’dan Mekke’ye giderken, “Zât-i Arak” denilen yere geldiğinde, orada önceden vefât etmiş olanların kabirlerini gördü. Onlara Kur’ân-ı kerîm okudu. Onların affı için duâ etti.

Sonra; “Sizin kabristanınıza defn olan kimseye müjdeler olsun” dedi. Daha sonra yoluna devam etti. Hac edip geri dönüşte, aynı kabristanın bulunduğu yere ulaşınca, orada vefât etti. O kabristana defn olundu.”

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Zeyl-i Tabakât-ı Hanâbile cild-2, sh. 315

2) Şezerât-üz-zeheb cild-5, sh. 391