Fıkıh âlimlerinden. Künyesi Ebû Mensûr’dur. Lakabı Hafede’dir. Fıkıh ilminde Şafiî mezhebi âlimlerinden olup, 476 (m. 1083)’de Tûs’da doğdu. 573 (m. 1177) senesinde Tebrîz’de vefât etti. Aslen Faslı olup Nişâbûr’da meşhûr oldu. İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin talebesi olup, fıkıh ilmini Tûs’da ondan öğrendi. Ayrıca Merv şehrinde Ebû Bekr Muhammed bin Mensûr bin Sem’ânî’den ve Hüseyn bin Mes’ûd Ferrâ el-Begavî’den de fıkıh ilmi öğrendi. Fıkıh âlimlerinin meşhûrlarından, aynı zamanda vâ’iz idi. Begavî’den çok hadîs-i şerîf işitip, ondan “Şerh-üs-sünen” ve “Meâlim-it-tenzîl” adlı eserleri rivâyet etmiştir. Bundan başka, Ebû Fityan Ömer bin Ebi’l-Hasen ed-Dihistânî’den ve Nasır bin Ahmed bin Muhammed el-Iyâdî, Abdülgaffâr bin Muhammed ve diğer âlimlerden hadîs-i şerîf işitmiştir. Kendisinden ise, Ebü’l-Mevâhib bin Sasrâ (Sarsarî), Ebû Ahmed bin Sükeyne, Abdülazîz bin Ahdar, Ebü’l-Mecd Muhammed bin Hüseyn el-Kazvinî, Kâdı Ebü’l-Mehâsin Yûsuf bin Râfi’ İbni Şeddâd ve diğer zâtlar rivâyette bulunmuştur.
İbn-i Neccâr, Muhammed bin Es’ad Hafede hakkında şöyle demiştir: “Bir müddet Merv’de ikâmet edip, insanlara va’z ve nasîhatta bulundu. Sonra Nişâbûr’a gitti. Bir müddet sonra da Irak’a gitti. Oradan Azarbeycan’a geçti. Cezire beldelerini dolaştı. Gittiği yerlerde, halk etrâfında toplanıp va’zlarını dinledi. Gittiği her beldede, ilim ehli ondan ilim alıp rivâyette bulundu. En son Tebrîz’e yerleşip, vefâtına kadar orada ikâmet etti.” “Ecvibetü mesâil” adlı eseri olup, fıkıh ve tasavvufla ilgilidir.
Bir şiirinde, İmâm-ı Şafiî hazretlerini şöyle methetmiştir: “Âlimler arasında İmâm-ı Şafiî gökdeki yıldızlar arasında güneş gibidir. Onu başkasıyla kıyâs edene de ki, karanlıkla aydınlığı mı kıyâs ediyorsun?”
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-9, sh. 50
2) Tabakât-üş-Şâfiiyye cild-6, sh. 92
3) El-Bidâye ven-nihâye cild-12, sh. 299
4) Tezkiret-ül-huffâz cild-4, sh. 1333
5) Şezerât-üz-zeheb cild-4, sh. 240
6) Vefeyât-ül-a’yân cild-4, sh. 238
7) El-A’lâm cild-6, sh. 31