Selâhiyye (Eyyûbîler) devletinin en büyük devlet adamlarından ve fakîhlerinden. İsmi, Îsâ bin Muhammed bin Îsâ bin Ahmed bin Yûsuf bin Kâsım. Künyesi Ebû Muhammed, meşhûr lakabı ise Ziyâeddîn Hakkâri’dir. Aslen şerîf olup, Hazreti Hasen’in onüçüncü batından torunudur. Doğum târihi bilinmemektedir.
Genç yaşında ilim tahsiline başladı. Cezire’de, İmâm Ebû Kâsım bin Bezrî’den uzun zaman ders alıp, büyük bir fıkıh âlimi oldu. Sonra Haleb’e gitti. Zücaciyye Medresesi’nde Hâfız Ebû Tâhir es-Silefî ve Ebü’l-Kâsım İbni Asâkir’den de hadîs-i şerîf dinledi. Kâdı Muhammed bin Ali el-Ensârî ve başkaları da, Îsâ bin Muhammed’den hadîs-i şerîf rivâyet ettiler.
Haçlı seferlerine karşı ilk cihâda çıkanlardandır. Eyyûbîler devletinin meşhûr sultânı Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin amcası Esedüddîn Şirkûh’un emrine girdi. Beş vakit namazda onun imamlığını yaptı. Onunla beraber Mısır’a gitti. Onun vefâtından sonra da Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin en kıymetli yardımcılarından biri oldu.
Gayet cesur, büyük işler yapabilen bir zâttı. Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin amcası Esedüddîn Şirkûh, onu emir yaptı. Selâhaddîn-i Eyyûbî ise onun selâhiyetlerini genişletti. Bir emirlikten başka emirliğe nakletti. Daha sonra Selâhiyye (Eyyûbîler) devletinin en büyük emîri oldu. Bir defa haçlılara esîr düştü ve Altmışbin altın diyet ödenerek kurtarıldı.
585 (m. 1189) senesi Zilka’de ayının dokuzuncu günü güneş doğarken, Akka muhasarasında kendi çadırında vefât etti. Mübârek naşı Kudüs’e götürüldü ve oraya defn olundu.
Ebû Muhammed Îsâ bin Muhammed (r.a.), kıymeti büyük, hürmet sahibi, istişâre edilen ve görüşü alınan, herkesin kendisine müracaat ettiği bir zât idi. Selâhaddîn-i Eyyûbî dahî onunla istişâre eder ve onun sözünden dışarı çıkmazdı. Diğer insanlar da ona çok hürmet eder, buyurduklarını yerine getirmeye çalışırlardı. Çok ince düşünür, birşeyi anlatırken kimsenin takat getiremiyeceği delîller getirirdi. İnsanların hayrına vâsıta ve makâmıyla pekçok kimselere de fâideli olurdu.
Fıkıh âlimleri gibi sarık sarar, askerler gibi elbise giyerdi. Çok ibâdet eder, en müşkil fıkıh mes’elelerine dahî, ânında cevap verirdi.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Tabakât-üş-Şâfiiyye cild-7, sh. 255
2) Vefeyât-ül-a’yân cild-3, sh. 497
3) El-Bidâye ven-nihâye cild-12, sh. 334