Hanefî mezhebi fıkıh âlimi. Künyesi bilinmeyen Hüsâmeddîn-i Râzi’nin ismi, Ali bin Ahmed bin Bekr Mekkî’dir. Rey’de doğdu. Bir süre sonra Şam’a geldi. İslâmın düşmanlarına karşı verdiği cevapların keskin bir kılıç gibi olmasından dolayı Hüsâmeddîn lakabı verildi. Dedesine nisbetle İbn-i Mekkî, doğum yerine nisbetle Râzî denildi. 598 (m. 1201) yılında Şam’da vefât etti.
Doğduğu bölgedeki belli başlı ilim merkezlerinde, yüksek ilim sâhibi âlimlerden ilim öğrenen Hüsâmeddîn-i Râzî, Sultan Selâhaddîn Eyyûbî’nin, âlimlerin ilmine hürmet edip, onlar için medreseler açması neticesi, ehl-i ilim için çok câzip bir hâle gelen Şam’a gitti. Şam’daki âlimlerin de ilminden istifâde edip, dînimizin ana ilimlerinde yüksek bilgiler kazandı. Dört mezhebin fıkıh ve usûl bilgilerine, Hanefî mezhebi fıkıh bilgilerinin inceliklerine vâkıf oldu. Mezhebler arasındaki ictihâd farklılıklarını çok iyi bilirdi. Şam’da Sadiriyye medresesi’ne müderris ta’yin edildi. Burada birçok talebe yetiştirdi. Allahü teâlânın dinini, O’nun kullarına yaymak için çalıştı. Güzel ahlâkı, tatlı dili ve güleryüzü, cömertliği ve ihsânları ile insanların sevgisini kazandı. Onlara, emr-i ma’rûf yapıp, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını öğretti. Haram ve şüpheli şeylerden çok sakınır, mübahların birçoğunu da terk ederdi. Allahü teâlâdan korkusundan yüzü sararır, devamlı göz yaşı dökerdi. Bir müslümana, kaşları çatık olarak baktığı hiç görülmedi. Vaktini, ilim öğrenmek, öğretmek ve ibâdetle geçirirdi.
Bir taraftan talebelerine Hanefî mezhebi fıkıh bilgilerini öğretirken, bir taraftan da bu güzel bilgileri kitaplara geçirdi. “Muhtasâr-ı Kudûrî”yi şerhedip, “Hülâsât-üd-delâil fî tenkîh-il-mesâil” adını verdi. Bir çocuğunun ölümü üzerine “Selvet-ül-humûm” adlı eserini yazdı. Fetvâları, “Fetâvâ-yı Hüsâm” diye bilinen fetvâ kitabında toplandı.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mifâh-üs-se’âde cild-2, sh. 283, 603
2) Cevâhir-ül-mudiyye cild-1, sh. 353
3) Fevâid-ül-behiyye sh. 118
4) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 703
5) Mu’cem-ül-müellifîn cild-7, sh. 30
6) Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye sh. 1015