Hanbelî âlimlerinden. İsmi, Hibetullah bin Mübârek bin Mûsâ bin Ali bin Yûsuf es-Sekatî’dir. Künyesi Ebü’l-Berekât’tır. 445 (m. 1053) senesinde Bağdad’da doğdu. Hadîs-i şerîf öğrenmek için çok seyahatler yaptı. Birçok âlimden hadîs-i şerîf dinleyip yazdı. Kâdı Ebû Ya’lâ’dan fıkıh ilmini öğrendi. Arab dili ve edebiyatında da pek mahirdi. Çok güzel şiirleri vardır. 509 (m. 1115) senesi Rabî’ül-evvel ayının yirmiüçüncü günü Bağdad’da vefât etti. Cenâze namazını, Ebü’l-Hattâb Câmii’nde, büyük fıkıh âlimi el-Kelûzânî kıldırdı. Sonra Bâb-ı harb mezarlığına götürülüp, Mensûr bin Ammâr’ın kabri yanına defnedildi.
Hadîs ilmine karşı büyük arzusu bulunan Hibetullah bin Mübârek, önce memleketi olan Bağdad’da, sonra da Vâsıt, Basra, Kûfe, Musul, İsfehan, Cibâl ve daha başka yerleri dolaşarak birçok hadîs âlimlerinden hadîs-i şerîf dinledi. Hadîs-i şerîf toplayıp yazmada büyük gayretler gösterdi. Hadîs-i şerîfleri ve Arab dilini iyi bilirdi. Fazileti, üstünlüğü çok olan bir zât idi. Büyük hadîs âlimi Dâre Kutni’nin eshâbından, arkadaşlarından ve talebelerinden, İbn-i Şâhin’den, İbn-i Habbâbe’den, el-Muhlis’ten, el-Harbî’den ve onların derecesindeki âlimlerden ve diğerlerinden hadîs-i şerîfler yazdı. Kendi akranı olan âlimlerden de hadîs-i şerîfler bildirdi. Bu husûsta o derece ileri gitti ki, birçok hadîs âlimlerinin rivâyet ettiği hadîsleri topladı ve onların yazdıklarını tahric etti, hangi hadîs kitaplarında olduğunu bildirdi. Bu husûsta sekiz büyük cild halinde “Mu’cem-üş-Şüyûh” isminde bir eser yazdı. Ayrıca onun “Târîh-i Bağdâd” kitabına yaptığı zeyli, ilâvesi de kıymetli bir târih eseridir.
O, güvenilir bir hadîs âlimidir. Büyük hadîs âlimi es-Silefî onu övmekte ve kendilerine yetiştiği hadîs hafızlarının en büyüklerinden saymaktadır.
Onun “El-Ikd-ül-ferid fî ittisâl-il-esânîd” isminde kıymetli bir eseri daha vardır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-13, sh. 114
2) Tabakât-ı Hanâbile (zeyli) cild-1, sh. 114
3) El-A’lâm cild-8, sh. 75
4) Şezerât-üz-zeheb cild-4, sh. 26
5) Keşf-üz-zünûn sh. 1735