Fıkıh âlimi ve şâir. Künyesi Ebû Bekr olup ismi, Ahmed bin Muhammed bin Hüseyn el-Ercânî’dir. Lakabı Nâsihuddîn idi. Ahmed bin Muhammed, aslen Şîrâzlıdır. 460 (m. 1068) senesinde doğdu. Kâdılık yaptığı Tüster’de 544 (m. 1149) senesi Rebî’ül-evvel ayında vefât etti.
Ebû Bekr el-Ercânî, İsfehan’da Ebû Bekr Muhammed bin Ahmed bin Hasen bin Mâce ile beraber hadîs-i şerîf dinledi. Ayrıca Kirman’da, şerîf Ebî Ya’lâ bin el-Hebbâriyye’den hadîs-i şerîf dinledi. Kendisinden de; Ebû Bekr Muhammed bin Kâsım bin Muzaffer bin Eş-Şehrezûrî, Abdurrahîm bin Ahmed bin El-Uhve, İbn-ül-Haşşab en-Nahvî ve birçok âlim hadîs-i şerîf dinleyip, ilim öğrendi.
Ebû Bekr el-Ercânî’nin, Hazreti Ebû Bekr’den rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte; Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir işe başlarken buyururlardı ki: “Yâ Rabbi işimi hayırlı kıl ve benim için en iyi olanını seç.”
Ebû Bekr el-Ercânî hazretlerinin, son derece güzel şiirleri vardır. El-Hasîde, yazdığı bir kitabında şöyle der: “El-Ercânî’nin ömrü, İsfehan’daki Nizâmiyye Medresesi’nde geçti. Çok şiirleri vardır. Onun gibisi görülmedi. Çok kıymetli bir âlimdi.”
Ebû Bekr el-Ercânî’nin yazdığı eserlerden biri olan, “Dîvânü şi’r-il-kebîr”i meşhûrdur.
Yazdığı bir şiirde şöyle demektedir: “Yaşadığım şu zamanda, fukahânın en şâiri oldum. Bana denk olan birisi çıkmadı. Veya şöyle de söyleyebilirim: Şâirler içerisinde, fıkıh ilminde en önde gelen oldum. Şiir söylediğimde herkes onu ezberliyor, yazıyor, tabediyor. Fakat müşkil ve zor bir işle karşılaştığımda meşveret ehline mutlaka sorarım. Zira insanın kendi gözü, işin iç yüzünü göremez. Başkasına danışmakla, insan, hâdiseler karşısındaki hareket tarzını daha iyi öğrenir.”
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-2, sh. 94
2) Tabakât-üş-Şâfiiyye cild-6, sh. 52
3) Vefeyât-ül-a’yân cild-1, sh. 151
4) Şezerât-üz-zeheb cild-4, sh. 137
5) El-Bidâye ven-nihâye cild-12, sh. 226
6) Tezkiret-ül-huffâz cild-4, sh. 1306