AHMED BİN MUHAMMED EL-BAĞDÂDÎ (Ebü’l-Hasen el-Atîkî)

Hadîs âlimlerinden. İsmi, Ahmed bin Muhammed bin Muhammed bin Mensûr’dur. Künyesi Ebü’l-Hasen olup, “Atîkî” lakabı ile meşhûr olmuştur. 367-(m. 977) senesi Muharrem ayının ondokuzuncu Perşembe günü Bağdad’da doğduğunu kendisi bildirir. Hadîs-i şerîf toplamak için birçok yerlere seyahatler yaptı. Çok âlimden hadîs-i şerîf dinleyip rivâyetlerde bulundu. 441 (m. 1049) senesinin Safer ayında vefât etti. Duhâ vaktinde İbn-i Mübârek’in mescidinde namazı kılınıp, Şîmîzî kabristanına defnedildi.

Hadîs-i şerîf öğrenmek için çok yeri dolaştı. Birçok defa Dımeşk’e (Şam)’a, geldi ve orada Temmâm bin Muhammed, Abdurrahmân bin Ömer bin Nasr ve daha başka âlimlerden hadîs-i şerîf dinledi. Dımeşk’te ve Bağdad’da Ebü’l-Hasen bin Neccâr et-Temîmiyyîn, Ebû Abdullah Hüseyn bin Muhammed el-Askeri, Ebû Ömer bin Hayve, Ebû Bekr Muhammed bin Abdullah bin Şuhayr, Hüseyn bin Muhammed bin Süleymân el-Kâtib, Ebü’l-Fadl Ubeydullah bin Abdurrahmân ez-Zührî, Ebû Bekr Ahmed bin İbrâhim bin Şâzân, Ebü’l-Hasen Ali bin Muhammed bin Ali bin Süveyd el-Verb ve daha pekçok âlimden hadîs-i şerîf alıp rivâyet etti.

Kendisinden de; oğlu Ebû Gâlib Muhammed bin Ahmed, Hatîbi Bağdadî, Abdülaâz el-Kettânî, Ebü’l-Abbâs bin Kubeys, Ebü’l-Kâsım bin Ebü’l-A’lâ, Ebü’l-Hasen Ali bin Muhammed bin Ali el-Kattân, Kâdı Ebü’l-mekârim Muhammed bin Sultân, Ebû Abdullah bin Ebi’l-Hadîd, Abdülmuhsin bin Muhammed bin Ali el-Bağdâdî, Ebû Ali Hasen bin Saîd bin Muhammed el-Attâr ve daha birçok âlim, hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundular.

Onun rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki:

“Bir kimse (Elhamdü lillahillezî tevâda’a küllü şey’in li-azametihî vel-hamdil lillûhillezî hada’a küllü şey’in li-mülkihî ve-hamdü lillahillezî istesleme küllü şey’in li-kudretihî) derse ve bunu vesile ederek Allahü teâlânın katındakini taleb ederse, onun sebebiyle Allahü teâlâ ona (amel defterine) milyon hasene, sevâb yazar ve yine onun sebebiyle milyon kerre derecesini yükseltir. Ayrıca ona yetmişbin melek vekîl kılınıp, kıyâmet gününe kadar onun için istiğfar ederler.”

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Târih-i Dımeşk cild-1, v. 319 a.