Hadîs âlimlerinden. İsmi, Abdullah bin Urve bin Zübeyr el-Hirevî’dir. Künyesi, Ebû Muhammed’dir. Bağdâd, Kûfe ve Basra âlimlerinden ilim tahsil etti. 311 (m. 923) senesinde vefât etti.
Hadîs ilminde hafız olan (yüzbin hadîs-i şerîfi ezberleyen) bir âlimdir. O, Ebû Sa’îd el-Eşec, Hasen bin Arefe, Muhammed bin Velîd el-Beserî ve bunlardan ders alan Bağdâdlı, Kûfeli ve Basralı birçok âlimden ilim tahsil etti. Kendisinden de, Muhammed bin Ahmed el-Ezher, Ebû Mensûr el-Lügavî, Muhammed bin Abdullah es-Seyyâri, Ebû) Mensûr Muhammed bin Abdullah el-Hirevî ve daha pekçok âlim ilim aldılar ve hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundular.
Hadîs-i şerîf hafızı olan Ebû Muhammed el-Hirevî, sika (güvenilir) ve rivâyetlerinde sağlam âlimlerdendir. Onun “Kitâb-ül-akdiyye” adındaki eseri meşhûrdur.
Abdullah-ı Hirevî, Mervân bin Hakem’in şöyle anlattığını bildiriyor: Mekke’de ve Medine’de Hazreti Osman ve Hazreti Ali ile görüştüm. Hazreti Osman, müt’a nikâhı ile evlenmekten müslümanları menediyordu. Çünkü, İslâmiyetin başlangıcında, müt’a (muvakkat) nikâhı ile evlenmek hakkında yasaklayıcı bir hüküm yoktu. Erkeğin, kadın ile belli bir zaman evli kalmak üzere, aralarında anlaştıkları, ücret karşılığındaki evliliğe Müt’a adı veriliyordu. Önceleri, Arablar arasında yaygın olan bu şekildeki bir evliliğe izin verilmişti.
İbn-i Mâce’nin rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte de Peygamber efendimiz (s.a.v.): “Ben muvakkat (müt’a) nikâh için size izin vermiştim. Haberiniz olsun! Allahü teâlâ onu kıyâmete kadar yasak etti” buyurdu. Hazreti Ali şöyle bildiriyor: Hayber’in fethi gününde Peygamberimiz tarafından görevlendirilen bir münâdî (tellâl) şöyle bağırıyordu: “Dikkat edin! Allahü teâlâ ve O’nun Resûlü, sizi muvakkat (geçici) nikâh ile evlenmekten men ediyorlar.”
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-6, sh. 82
2) Şezerât-üz-zeheb cild-2, sh. 262
3) Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh. 443
4) Tezkiret-ül-huffâz cild-3, sh. 786