MUHAMMED BİN UBEYDULLAH EL-MÜNÂDÎ

Hadîs âlimlerinden. İsmi, Muhammed bin Ubeydullah bin Yezîd el-Münâdî’dir. Künyesi, “Ebû Ca’fer”dir. Uzun seneler ilim öğrenip talebe yetiştirdi. Bağdâd’da Ramazan ayında ders verirken, 101 yaşındaydı 272 (m. 885) senesinde Ramazan ayının sonlarına doğru vefât etti.

Muhammed bin Ubeydullah; Secâ’ bin Velîd, Hafs bin Gıyâs, Ebû Üsâme, Yezîd bin Hârûn, Affân bin Müslim ve daha pek çok âlimden ilim tahsil edip, hadîs-i şerîf aldı. Kendisinden de, başta İmâm-ı Buhârî, Ebû Dâvûd, Abdullah el-Begâvî, Ebû Hüseyn, Muhammed bin Dâvûd el-Fukeyhî, İsmail es-Saffâr ve daha başka meşhûr âlimler hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundular.

Meşhûr âlimlerden olan Muhammed bin Ubeydullah, sika (güvenilir), sadûk (rivâyetleri sağlam), insanlar arasında çok sevilen ve çok ibâdet eden bir kimse idi.

İbn-i Ebî Hatim er-Râzî şöyle anlatıyor: “Babamla beraberdim. Ona Muhammed bin Münâdî’den soruldu. Babam: “O, sadûk bir âlimdir. Muharrem diye bilinen şehre yerleşmiştir” dedi.

El-Münâdî, Ömer bin Zîr el-Hemedânî’nin şöyle duâ ettiğini bildirdi: “Ey Allahım! Biz, en çok sevdiğin şey olan, “Senden başka ibâdet edilecek bir ilâh olmadığına inandık” sözü ile sana itaat ettik. Senin hiç sevmediğin şirk (ortak koşmak) ile de sana isyan etmedik. Bu ikisi arasında olan hatâlarımızı bağışla!”

Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden biri şöyledir:

Eshâb-ı kiramdan Enes bin Mâlik (r.a.) şöyle bildiriyor: “Resûlullah (s.a.v.) Ubey bin Ka’b’a (r.a.) “Allahü teâlâ, sana Kur’ân-ı kerîm okumanı, yahut okutmanı emrediyor” buyurdular. Ubey bin Ka’b (r.a.) da “Size ismimle mi bildirdi?” dedi. Resûlullah (s.a.v.): “Evet” buyurdular. Ubey bin Ka’b (r.a.): “Rabb-ül-âlemînin yanında zikredildim mi?” diye sordu. Resûlullah (s.a.v.): “Evet” buyurdular. Bunun üzerine Ubey bin Ka’b’ın iki gözünden yaş boşandı.”

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Tabakât-ı Hanâbile cild-1, sh. 302

2) Şezerât-üz-zeheb cild-2, sh. 163