Şâfiî mezhebi
âlimlerinden. Hadîs, kırâat, nahiv, lügat ve edebiyat ilimlerinde büyük bir
âlimdir. İsmi, Hüseyn bin Ahmed bin Hâleveyh bin Hamdan'dır. Künyesi, Ebû
Abdullah-ı Hemedânî'dir.
Ailesi
Hemedanlıdır. Orada doğdu. İlim öğrenmek için Bağdâd'a geldi. Birçok âlimden
Kur'ân-ı kerîmin kırâatini, nahiv, lügat ve edebiyat bilgilerini öğrendi. Lügat
ve nahivden başka ilimlerde de, asrının âlimlerinin en üstünü oldu. Sonra Şam'a
geldi. Nihayet Haleb'e yerleşip, 370 (m. 980) senesinde orada vefât etti. İbn-i
Hâleveyh, Arap dili ve edebiyatı imlerinden olan; lügat, nahiv ve diğerlerinde
zamanının imâmı, en büyük âlimidir. İlim öğrenmek için 314 senesinde Bağdâd'a
gelmişti. Orada birçok âlim ile görüşüp, etinde bulundu. Onlardan çeşitli
ilimler aldı. Kur'ân-ı kerîmin kırâat bilgilerini, Ali bin Mücâhid'den okudu.
Nahiv ve edebiyat bilgilerini de; Ali bin Düreyd'den, Niftaveyh'den, Ebû Bekr
bin Anbarî'den ve Ebû Ömer-i Zâhid'den aldı. Hadîs ilmini, Muhammed bin Muhalled
el-Attâr ve daha başkalarından öğrendi. Ondan ilim almak için gelenlere
Câmi-ül-Medîne'de, imlâ ettirerek hadîs-i şerîf öğretirdi. Kendisinden; Mu'âfe
bin Zekeriyyâ ve daha birçok âlim, ilim alıp hadîs-i şerîf rivâyet ettiler.
İbn-i Hâleveyh,
daha sonra Şam'a geldi. Orada, bulunan Seyfüddevle bin Hamdan ile sohbet etti.
Onun çocuklarından ba'zısına edebiyat ilimlerini öğretip, terbiyesiyle meşgul
oldu. Sonra Haleb'e yerleşip ilmini ve hadîs-i şerîf rivâyetlerini orada yaydı.
Ebû Tayyîb el-Mütennebbî ile birçok ilmî münazaralar yaptı. Bütün ilimlerin her
kolunda, zamanının bir tanesi oldu. Her taraftan ilim öğrenmek için kendisine
geliyorlardı.
Ed-Dânî,
"Tabakât'ında diyor ki; "O, Arapçayı çok iyi biliyordu. Lügatları ezberlemişti.
Hadîs ilminde sika (güvenilir, sağlam) bir râvi ve kırâat ilminde derin bir
âlimdi. Kendisinden ilim aldığımız birçok âlim, ondan hadîs-i şerîf
rivâyetlerinde bulunmuşlar. Bunlar; Abdülmün'ım bin Ubeydullah, Hasen bin
Süleymân ve diğerleridir."
Çok güzel
şiirleri vardır. Bunlar eserlerinde toplanmıştır. Ayrıca çeşitli ilimlere ait
birçok eserler de yazmıştır.
Bir şiirinde
şöyle demektedir:
"Bir
mecliste, meclisin efendisi yoksa,
Bu meclisi kuran kimsede hayır yoktur.
Seni
yaya olarak görmedim diyen kimse,
Kendisi süvari olursa, beni nasıl görür?
Cömertlik huyumdur, ancak malım yok!
Başkasının malı ile nasıl cömertlik
yapılır?
İşte bütün malım, istediğini al!
Gâibden beni ferahlatacak ümitlerim
var."
Yazdığı
eserlerinin başlıcaları şunlardır:
1.El-Cümelü
fin-nahvi, 2.Kitâbü iştikâk-ı Hâleveyh, 3. İtragaşşün fil-lüga, 4. El-Bedî'u fi
l- kıraât-ıs-Seb'a, 5. Şerh-ül-Memdûh vel-maksûr, 6. Şerhu Maksûret-i İbn-i
Düreyd, 7. El-i'râb: Kur'ân-ı kerîmde 30 sûrenin i'râbıdır. 8. El-Elifât (veya
Kitâb-ül-elkâb), 9. El-Müzekker vel-müennes, 10. Kitâbü "Leyse", 11. Kitâbü
Garib-ül-Kur'ân, 12. Muhtasar-ul-Müzenî, 13. Kitâb-ül-al: Ehl-i beytten olan 12
imâmın doğum ve ölüm târihlerini, annelerini çok güzel anlatmaktadır. 14.
Kitâb-ül-esed.
KAYNAKLAR
1) Mu'cem-ül-müellifîn cild-3, sh-310
2) Tabakât-üş-Şâfiiyye cild-3, sh-269
3) Şezerât-üz-zeheb cild-3, sh-71
4) El-Bidâye ven-nihâye cild-11, sh-297
5) Bugyet-ül-vuât, cild-1, sh-529
6) Vefeyât-ül-a'yân cild-2, sh-178
7)
Tabakât-ül-müfessirîn (Dâvûdî) cild-1, sh-148
|