Şâfiî fıkıh,
lügat, hadîs ve tefsîr âlimi. Bu ilimlerde ve kırâat ilminde kitaplar yazdı.
Künyesi Ebû Mensûr olup, asıl ismi, Muhammed bin Ahmed bin Ezher bin Talha bin
Nuh bin Ezher'dir. Dedelerinden Ezher'e nisbetle Ezherî, memleketine nisbetle
Hirevî, en meşhûr olduğu lügat ilmine nisbetle de Lügavî denildi. 282 (m. 895)
yılında Herât'ta doğdu ve yine orada 370 (m. 980) yılında vefât etti.
İlim tahsili
için çeşitli şehirlere seyahatlerde bulunan Ebû Mensûr Hirevî, birçok âlimden
ilim öğrendi. Herât'ta; Hüseyn bin İdrîs, Muhammed bin Abdurrahmân Sâmî ve
diğerlerinden, Bağdâd'da; Ebü'l-Kâsım Begâvî, Ebû Bekr bin Davûd, İbrâhîm bin
Arfete, Niftaveyh, İbn-i Serrâc, Abdullah bin Urve ve bu âlimlerin zamanındaki
ilim adamlarından ders aldı. Lügat ilminde hocası, Ebü'l-Fadl Muhammed bin Ebî
Ca'fer Mûnzirî idi.
Fıkıh ilminde
Şâfiî fakîhlerinin ileri gelenlerinden olan Ebû Mensûr Hirevî, 315 (m. 929)
yılında Karâmita sapıklarının hac yolcuları üzerine yaptıkları baskında onlara
esir düştü. Esirler arasında Arapçayı en güzel ve aslı üzere konuşan bedevî
Araplar da vardı. Değişik bölgelerden gelen ve çeşitli ağızlarla konuşan bu
insanlardan çok şey öğrendi. Uzun zaman beraber olduğu bu insanlardan duyduğu
lâfızlardan çok istifâde edip, bunlardan çoğunu Tehzîb-ül-lügat adlı kitabında
yazdı. Hadîs ve tefsîr ilimlerinde de yüksek bir yeri olan bu âlim, çok ibâdet
eder, harâm ve şüphelilerden kaçardı. Dünyâ malına değer vermez, eline geceni,
Allah rızâsı için harcardı.
İlmini
talebeleri ve kitapları vasıtasıyla daha sonraki nesillere aktaran Ebû Mensûr
Hirevî'nin birçok talebesi vardı. Ebû Ya'kûb Karrâb, Ebû Zer Abd bin Hamîd
Hirevî, Ebû Osman Sa'îd Kureşî, Hüseyn el-Bâşânî, Ali bin Ahmed bin Hamraveyh ve
daha birçok âlim ondan ders aldı. Bilhassa lügat ilminde talebelerinin en
meşhûru Ebû Ubeyd Hirevî'dir.
Büyük âlimlere
hocalık yapan, din bilgilerinin doğru anlaşılması için yıllarını çöllerde
geçiren bu büyük âlim, vefât ederken geriye çok kıymetli eserler bıraktı. Bu
kitaplar değişik ilimlere dâirdir. Kırâat ilmiyle ilgili Kitâb-ü ilel-il-kırâat,
tefsîrde; Kitâb-üt-takrîb ve Kitâbü tefsîr-il-esmâ-ül-hüsnâ adlı eserleri
vardır. Dîvân-ü Ebî Temmâm adlı edebiyata dâir eseri, hocası Müzenî'nin
sözlerini toplayıp açıkladığı Kitâb-ü tefâsîr-il-elfâz-il-Müzenî adlı lügat
ilmiyle ilgili kitabı, fıkıh âlimleri arasında pek az kullanılan ve herkesin
bilmediği fıkhî terimleri açıkladığı Garib-ül-elfâz elleti
isti'melehal-fukahâ'sı ve Tehzîb-ül-lügat adlı eseri meşhûrdur.
Tehzîb'de
yazılı olan bir beytte;
"Kendisini
birşey bilir zanneden câhile öğretmeye kalkma, kârın yalnız yorulmaktır"
demektedir.
KAYNAKLAR
1) Tabakât-üş-Şâfiiyye cild-3, sh-63
2) Miftâh-üs-se'âde cild-1, sh-111, cild-2, sh-314
3) Vefeyât-ül-a'yân cild-4, sh-334
4) Şezerât-üz-zeheb cild-3, sh-72
5) El-A'lâm cild-5, sh-311
6) Mu'cem-ül-udebâ cild-17, sh-164
7) Bugyet-ül-vuât cild-1, sh-19
|