Hadîs âlimlerinin meşhûrlarından. Künyesi, Ebû Abdullah'dır. Doğum târihi
bilinmemektedir. 256 (m. 869) senesi Zilka'de ayında vefât etti. Süfyân bin
Uyeyne, Nadr bin Şumeyl, Ebû Hâsen el-Medâinî, Abdullah bin Nâfi es-Sâiğ,
İbrâhîm bin Münzir ve daha başka âlimleri dinlemiş, onlardan rivâyetlerde
bulunmuştur. Ondan da, Ahmed bin Yahyâ Sa'leb, Muhammed bin Ahmed bin Berrâ, Ebû
Bekr bin Ebiddünyâ ve başka âlimler (r.aleyhim) rivâyette bulunmuştur.
Zübeyr bin Bekkâr, rivâyetlerinde i'timâd
edilir bir zât olup, nesebler (soylar) hakkında da geniş bilgi sahibi idi.
Kureyş kabilesi ve onlarla alâkalı haberleri iyi bilirdi. Mekke-i mükerremede
kadılık yaptı. Bağdâd'a gelip, burada ders verdi.
Cahza isminde birisinin, zamanın valisi,
Muhammed bin Abdullah bin Tâhir ile iyi münâsebetleri vardı. O der ki, Zübeyr
bin Bekkâr, Hicaz'dan gelmişti. Valinin huzuruna girebilmesi için ona izin
aldım. Zübeyr bin Bekkâr, valinin huzuruna girince, vali kendisine çok hürmet ve
ikrâmda bulundu. Ona; "Her ne kadar aramızda akrabalık olmasa da, yine de
birbirimize yakınlığımız ve sevgimiz var. Mü'minlerin emiri (Halifemiz) sizden
bahsetti. Çocuğunun ta'lim (öğretim) ve terbiyesi (eğitilmesi) için sizi uygun
gördü. Maaş olarak da onbin dirhem verilmesini, eşyalarının Samarrâ'ya kadar
taşınması için, on deve tahsis edilmesini emretti" dedi. Zübeyr bin Bekkâr,
teşekkür edip, yapılan teklifi kabul etti.
Onun rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîf şöyledir:
Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Kim,
Allahü
teâlâdan başka ilâh olmadığına ve benim Allahü teâlânın kulu ve Resûlü olduğuma
şek ve şüphe etmeden inanarak, Allahü teâlâya kavuşursa, Cennete girer."
KAYNAKLAR
1)
Târîh-i Bağdâd cild-8, sh-467
2)
Vefeyât-ül-a'yân
cild-2, sh-311
3)
Şezerât-üz-zeheb
cild-2, sh-134
4)
Dibâc-ül-müzehheb
sh-119
5)
Keşf-üz-zünûn
sh-179, 295, 1910
6)
Tezkiret-tü-huffâz
cild-2, sh-528
|