Evliyânın meşhûrlarından ve tasavvuf âlimlerinden. Künyesi, Ebû Ca'fer
Feracî'dir. Samarrâlı olup, 280 (m. 884) senesinden sonra Remle'de vefât
etmiştir. Hâris bin Esed el-Muhâsibî'nin ve zamanındaki diğer tasavvuf
âlimlerinin sohbetinde bulunup, tasavvufta yetişmiştir. İbâdetler ile ilgili
ilimlerde meşhûr bir âlim olup, çok ibâdet ederdi. Fakîrlere ve âlimlere çok
yardım eder, borçlu olanların borçlarını öderdi. Tasavvuf ilmine dâir yazdığı
eserleri vardır. Bunlardan ikisi meşhûr olup, Kitâb-ul-vera' ve Sıfât-ül-müridîn
adlı eserleridir.
İbn-i Merzibân es-Saykıl şöyle anlatmıştır:
"Mekke-i mükerremeye gitmek üzere, yola çıkmak için hazırlanmıştım. Bir kişi
ile, bu yolculukta arkadaş olmak üzere anlaştık. Yola çıkmadan önce, bize lâzım
olacak şeyleri sayarak yanımıza almamız gerektiğini söyledim. Arkadaş olduğum
zât, ben hepsini aldım, başka bir şey satın alma, dedi. Beni deniyor zannettim.
Nihayet yola çıktık. Yolculuğumuz sırasında ihtiyâcımız olan yiyeceklerden ve
içeceklerden bol bol çıkarıp ikrâm ediyordu. Kendi kendime, bunlardan ye fakat
bedelini ödeyeceksin, diyerek mahcûb oluyordum. Bir taraftan da, fazla çıkarma,
bir kısmını yanında taşırsın diyordum. Mekke'ye vardığımızda, yiyecekler
karşılığında size ne kadar borcum var hesaplar mısınız ödeyeyim, dedim. Bunun
üzerine o zât, sübhânallah, aklına gelen şeye bak, dedi. Ben ısrar et-tiysem de
kabul etmedi. Sonra bu zâtın kim olduğunu sorup öğrendim ki, Muhammed bin Ya'kûb
imiş."
Muhammed bin Ya'kûb hadîs ilminde de âlim olup, rivâyet ettiği hadîs-i
şerîflerden ikisi şunlardır: "Kim
âhıret amelini dünyâ için yaparsa, onun için âhırette nasîb yoktur." "Bir kimse
ilim talebi için çıkarsa, dönünceye kadar Allah yolundadır."
KAYNAKLAR
1)
Hilyet-ül-evliyâ
cild-10, sh-287
2)
El-A'lâm cild-7, sh-145
3)
Mu'cem-ül-müellifîn
cild-12, sh-117
|