TÜRKİYE GAZETESİ YAYINLARI

 

İSLÂM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

3.CİLD

Bir Önceki Sayfaya Gider

CİLD  -  ALFABE  -  ASIR

Bir Sonraki Sayfaya Gider

01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18

YAHYÂ BİN SA'ÎD (Radıyallahü Anh)

Tâbiînden. Fıkıh ve hadîs âlimlerinin büyüklerindendir. Medîneli olup kadı (hâkim) idi. Nesebi, Yahyâ bin Sa'îd bin Kays bin Amr bin Sehl bin Sa'lebe bin Hâris bin Zeyd bin Sa'lebe bin Ganem bin Mâlik bin en-Neccârî, el-Ensârî'dir. Künyesi, Ebû Sa'îd'dir. Emevîler zamanında Medîne-i münevverede kadılık vazifesi yaptı. Abbasîler devrinde Irak'a hicret edip Hire kadısı oldu. 143 (m. 760)'de Hâşimiyye'de vefât etti.

İbni Sa'd, Hz. Yahyâ bin Sa'îd hakkında: "Hadîs ilminde sika (güvenilir, sağlam)dır. Hüccettir ve çok hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir." diyor. Hammâd bin Zeyd ise: "Eyyûb isminde bir zât Medine'den yanımıza gelince dedi ki: Medine'den ayrıldığım zaman fıkıh ilminde Yahyâ bin Sa'îd'den daha âlim bir kimse yoktu." diyor. Sa'îd bin Abdurrahmân el-Cemhî de: "Zührî'ye Yahyâ bin Sa'îd'den daha çok benzeyen kimse görmedim. Eğer bu iki zât olmasaydı, sünnetlerin birçoğu yok olur, giderdi" demektedir. İbni Medînî: "Medine'de İbn-i Şihâb ez-Zührî, Yahyâ bin Sa'îd, Ebû'z-Zinâd ve Bükeyr bin el Eşecc'den daha âlim kimse yoktu" demiştir. İdî ise onun ilmi ve yaşayışı hakkında şöyle diyor: "Yahyâ bin Sa'îd Medîneli Tâbiîndendir. Fıkıh ilminde yüksek derecede bir âlim ve sâlih bir zâttır. Hîre'de kadılık yaptı."

Kendisi, Enes bin Mâlik, Abdullah bin Âmir bin Rebîa, Muhammed bin Ebî imame bin Sehl bin Hanîf, Vâkıd bin Amr bin Sa'd bin Muâz, Ebû Seleme bin Abdurrahmân, Amre binti Abdurrahmân, Nü'mân bin Ebî lyâş, Sa'îd bin Müseyyib ve diğer zâtlardan hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Ondan da, Zührî, İbn-i Aclân, Mâlik bin Enes, İbn-i İshâk, Evzâî, Cerîr bin Hâzim, Züheyr bin Muâviye, İbn-i Cüreyc, Abdullah bin Mübârek ve daha birçok zât rivâyette bulunmuştur.

Hz. Yahyâ bin Sa'îd el-Ensârî'nin Abd-i Rabbih bin Sa'îd ve Sa'd bin Sa'îd isminde iki kardeşi vardı.

 

KAYNAKLAR

1) Tehzîb-üt-tehzîb, cild-11, sh-221

2) El-A'lâm, cild-8, sh-147

3) Mîzân-ül-i'tidâl cild-4, sh-380

4) Târîh-i Bağdâd, cild-14, sh-101

 
 

Bir Önceki Sayfaya Gider

Bu Bölümün İndex Sayfasına Gider

Bir Sonraki Sayfaya Gider