TÜRKİYE GAZETESİ YAYINLARI

 

İSLÂM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

2.CİLD

Bir Önceki Sayfaya Gider

CİLD  -  ALFABE  -  ASIR

Bir Sonraki Sayfaya Gider

01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18

AMR BİN DİNAR (Radıyallahü Anh)

Tâbiînin meşhûr fıkıh, hadîs âlimlerinden. Künyesi, Ebû Muhammed el-Esnem Mekkî'dir. Cümehî kabilesine mensûb olup, bu kabilenin azatlılarından idi. Aslen İranlı'dır. Doğum yeri, târihi, ailesi bilinmemektedir. Vefâtı, 115, 116 ve 126 olarak rivâyet edilirse de umumiyetle 126 (m. 743) târihi kabul edilir. Eshâb-ı kirâm ve Tâbiînin büyüklerinden ders aldı. Onların sohbetinde bulundu. Abâdile-i Erbaa'dan yani Abdullah bin Abbas', Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Zübeyr, Abdullah bin Amr bin Âs gibi Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden, Sa'îd bin Müseyyeb, Ata bin Ebî Rebâh, Mücâhid (r.anhüm), gibi Tâbiînin büyüklerinden hadîs ilmini öğrendi. Onlardan hadîs-i şerîf rivâyet etti. Sika (güvenilir, sağlam) hadîs imamıdır. Kendisinden Tâbiînin büyüklerinden İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe, Katâde bin Diâme, Eyyüb Sahtiyanî, Şu'be bin el-Haccac, Süfyân bin Dînar, Süfyân bin Ziyâd Asfurî, Hammad bin Seleme, Hammad bin Zeyd ve daha pek çok Tâbiîn ve Tebe-i-tâbiîn âlimleri hadîs-i şerîf öğrenip, rivâyet etmiştir. Fıkıhta mezheb sahibi müctehid olup, büyük âlimdi. Zamanında Mekke-i Mükerreme müftisi idi. Çok yüksek mertebe sahibi olan Amr bin Dinar müslümanlar arasında her bakımdan büyük bilindi ve sevildi. Ahlâkı güzel olup, devrinin seçkinlerindendi. Hadîs âlimlerinden Şu'be bin el-Haccâc, Amr bin Dinar'ın üzerine başkalarını tercih etmezdi. Ve buyurdu ki, "Hadîs-i şerîfler hususunda Amr bin Dinar'dan daha emin bir kimse görmedim." Muhaddislerden İbn-i Müceyh; "Ben Amr bin Dinar'dan daha fakîh (dinde büyük âlim) görmedim" buyurdu. Ahmed bin Hanbel ve Yahyâ bin Main, O'nu Katâde'ye tercih etmişlerdir. Çok ibâdet eder, geceyi üçe bölerdi. Üçte birinde hadîs okur, üçte birinde uyur, üçte birinde namaz kılardı.

Câbir bin Abdullah'tan O da Muâz bin Cebel'den rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz buyurdular ki: "Bir kimse inanarak "Lâ ilâhe illallah" derse, muhakkak Cennete girer" Yine Câbir (r.a.)'dan rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte buyuruldu ki "En'am sûresi, 65.nci "Yâ Muhammed de ki! Allahü teâlâ size üstünüzden bir azâb göndermeğe kadirdir" âyeti gelince Resûlullah efendimiz "Rabbim, senin zâtına sığınırım!" buyurdu. "Yâhud ayaklarınızın altından bir azab göndermeye kadirdir" cümlesini müteakib "Rabbim senin zâtına sığınırım!" buyurdu. "Yahud fırkalarınızı birbirine katıp bâzınızın hıncını bâzınıza tattırmağa kadirdir" cümlesini müteakib de "Bu hafiftir, yahud kolaydır" buyurdu.

"Eshâbıma söğmeyiniz. Kim Eshâbıma söğerse, Allahü teâlânın la'neti onun üzerine olsun,"

"Hilâli görünce oruca başlayınız. Hilâli görünce bayram yapınız. Eğer hava bulutlu olur da hilâli gö-remezseniz, otuza tamamlayınız."

 

KAYNAKLAR

1) Tabakât-ı İbn-i Sa'd, cild-5, sh-479

2) Tehzîb-üt-tehzîb, cild-8, sh-30

3) Tezkiret-ül-huffâz, cild-1, sh-113

4) Hilyet-ül-evliyâ, cild-3, sh-347

 
 

Bir Önceki Sayfaya Gider

Bu Bölümün İndex Sayfasına Gider

Bir Sonraki Sayfaya Gider