TÜRKİYE GAZETESİ YAYINLARI

 

İSLÂM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

1.CİLD

Bir Önceki Sayfaya Gider

CİLD  -  ALFABE  -  ASIR

Bir Sonraki Sayfaya Gider

01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18

HANZALA BİN EBÎ ÂMİR (Radıyallahü Anh)

Medineli Eshâbın meşhûrlarından şehîd ve meleklerin yıkadıkları bir zât ismi Hanzala bin Ebî Âmir bin Safi bin Mâlik olup lakabı Takî ve Gasîl-ül-melâike’dir. Medine’de Evs kabilesinden olup, kavminin eşrafından idi. Babası Ebû Âmir Peygamberimizin (s.a.v.) Medine’ye teşrif etmesi üzerine O’na (s.a.v.) düşman olmuş ve Medine’den ayrılarak, Mekke’ye gitmiş müşriklerle bir olmuştu. Bundan dolayı ona fâsık lâkabı verilmişti. Annesinin ismi tesbit edilememiştir. Hanzala (r.a.), bi’setten evvel de îmân sahibi olup, Allah’ın birliğine inanır putlara tapmazdı. Hanîf dininde idi. Müslüman olmadan evvel inzivaya çekilmiş bir halde insanlardan uzak devamlı kendi halinde ibâdetle meşgul olurdu. Peygamberimizin daveti üzerine hemen îmân etti. Babası ile tam bir Cedel (kavga) hali ortaya çıktı. Babası îmân etmesini istemiyordu. Hanzala’nın (r.a.) doğum tarihi bilinmemekte olup Hicretin üçüncü (m. 624) yılında Uhud’da şehîd oldu.

Hanzala (r.a.) Bedir gazasında bulundu. O zaman henüz bekârdı. Bedir gazâsından bir müddet sonra Abdullah bin Übey’in, kızı Cemile ile nikâhlandı. Nikâhdan bir hafta sonra düğün olacaktı. Ertesi gün de Uhud’da Kureyş müşrikleriyle çarpışılacakti. Hanzala (r.a.) geceyi Medine’de hanımının yanında geçirmek için Resûlullah’dan (s.a.v.) izin istedi. Peygamberimiz de müsaade buyurdu. Medine’ye geldi. Hanımı Cemile, (r.anhâ) ile o gece beraber kaldı. Cumartesi günü sabahleyin Uhud’a yetişmek için çok acele yola cıkdı. Yola çıkacağı sırada, Hanımı Cemile, orada l bulunan kavminden dört kişi çağırdı ve Hanzala (r.a.) ile evlendiklerini söyleyip eğer çocuk olursa Hanzala’nın (r.a.) olacağını bildirip, onları şâhid tuttu. Oradaki dört şâhid “Buna ne lüzum vardı?” diye sordular. Cemile (r.anhâ): “Rüyamda sema’nın açıldığını ve Hanzala içeri girdikten sonra kapandığını gördüm” dedi. Rüyası hakikat olup Uhud Savaşında Hz. Hanzala şehîd oldu. Abdullah isminde bir oğulları oldu. Abdullah bin Hanzala olarak tanınan bu oğlu, Yezid zamanında şehîd edildi.

Peygamberimiz (s.a.v.) Uhud’da harp için safları düzeltirken Hanzala (r.a.) yetişti ve Eshâb-ı kirâm arasına karıştı. Hz. Hanzala bin Ebî Âmir, diğer saha biler gibi can siperâne müşriklerin üzerine atıldı. Şehidlik mertebesine kavuşmak için durmadan savaştı. Daha sonra müşrikler bozuldular, dağılıp kaçmaya başladılar. Hanzala (r.a.) Ebû Süfyân’ın önünü kesti. Atının bacaklarını kılıcıyla uçurdu. At kuyruğunu iki bacağı arasına sokup, arka ayakları üzerine çökünce Ebû Süfyân yere düştü. Korkudan ne yapacağını şaşıran Ebû Süfyân, “Ey Kureyş ben Ebû Süfyân’ım Hanzala beni öldürecek yetişin” diye sesi çıktığı kadar bağırmağa başladı. Müşriklerden birçokları Ebû Süfyânın sesini işittikleri halde canlarının derdine düştüklerinden hiç aldırış eden olmadı. Fakat Şeddâd bin Esved Hanzala’ya (r.a.) arkadan yaklaşıp haince, sırtından mızrakladı. Hanzala mukabele etmek istedi. Fakat imândan nasibi olmıyan bu müşrik ikinci bir darbe daha vurup Hanzala’yı (r.a.) şehîd etti. 3 (m. 624) Ebû Süfyân kalkarak kaçtı. Hanzala’yi (r.a.) Bedir’de öldürülen oğlu yerine öldürülmüş kabul etti.

Hanzala (r.a.) şehîd olunca Peygamberimiz “Ben Hanzala’yı meleklerin gökle yer arasında gümüş bir tepsi içinde yağmur suyu ile yıkadıklarını gürdüm.” buyurdu. Ebû Useyd Said (r.a.) diyor ki: “Gidip Hanzala’ya baktm. Başından yağmur suyu akıyordu. Döndüm bunu Resûlullah’a (s.a.v.) haber verdim. Peygamberimiz (s.a.v.) hanımına haber gönderip bunun sebebini sordu. O da Uhud’a çıktığı zaman Hanzala’nın cünüb olduğunu bildirdi.” Hanzala (r.a.) Uhud’a yetişmek için çok acele edip yetişememek korkusu kendini kapladığından acele ile gusl etmeyi unutmuştu.

Babası Ebû Âmir müşrikler içinde bulunduğundan Hanzala’ya (r.a.) işkence yapılmasına mâni oldu. Çünkü müşriklerin şehîd olan sahâbîlerin burunlarını, kulaklarını ve uzuvlarını kesiyorlardı. Bundan sonra Hanzala’nın adı Gasîl-ül-Melâike (Melekler tarafından yıkanmış kimse) diye anıldı. Medine’de Eshâb-ı kiranın Evs kabilesinden olanlar, Hazrec kabilesinden olanlara karşı “Melekler tarafından yıkanan Hanzala (r.a.) bizdendir” diye iftihar ederlerdi.

 

KAYNAKLAR 

1) Hilyet-ül-evliyâ cild-1, sh-357

2) El-İsâbe cild-1, sh-360

3) El-İstiâb cild-1, sh-280

4) Üsûd-ül-gâbe cild-2, sh-68

5) Siyer-i a’lâm-in-Nübelâ cild-1, sh-132

6) Ensâb-ül-Eşrâf cild-1, sh-329

7) Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye sh-975

 
 

Bir Önceki Sayfaya Gider

Bu Bölümün İndex Sayfasına Gider

Bir Sonraki Sayfaya Gider