SAMSA ÇAVUŞ

Ertuğrul Gâzi ve Osman Gâzinin silâh arkadaşı. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. Osmanlı Devletinde çavuş ünvânını ilk kullanan kişidir.

Ertuğrul Gâzi ile birlikte, kendisine bağlı aşîret ve obalarla Söğüt’e geldi. Osman Gâzi zamânında birçok gazâlara iştirâk etti. Palekanon Muhârebesinde bulundu. İznik ve Sorkun’un fethinde büyük kahramanlıklar gösterdi.

Orhan Gâzi, Kara Tegin Kalesini fethedince, muhâfızlığına Samsa Çavuşu tâyin etti.

Ömrünü daha ziyâde Sakarya boyunu tutmakla geçiren Samsa Çavuş, 1330 târihinden sonra vefât etti. Kabri, Mudurnu yakınlarında Hacı Mûsâlar köyündedir.

SAMSUN

İlin Kimliği

Yüzölçümü   : 9579 km2

Nüfûsu          : 1.158.400

İlçeleri         : Merkez, Alaçam, Asarcık, Ayvacık, Bafra, Çarşamba, Havza, Kavak, Ladik, 19 Mayıs, Salıpazarı, Tekkeköy, Terme, Vezirköprü, Yakakent.

Karadeniz bölgesinin Orta Karadeniz bölümünde yer alan bir ilimiz. İl toprakları 37° 08’ ve 34° 30’ doğu boylamları ile 40° 05’ ve 41° 45’ kuzey enlemleri arasında kalır. Doğudan Ordu; güneyden Tokat, Amasya ve Çorum; batıdan Sinop illeriyle çevrilidir. İlin kuzeyinde ise Karadeniz yer alır. Trafik numarası 55’tir.

İsminin Menşei

Samsun’un eski ismi Amisos’tur. Bunu İyonyalılar (Miletliler) kurmuşlardır. Selçuklu Türkleri bu şehri fethedince yeni bir şehir kurmuşlar ve bu şehre Samsun ismini vermişlerdir. Samsun ismi Selçuklu Türklerinin verdiği özel bir isimdir. Eski ismi Aminos ile ne kelime olarak ne de mânâ olarak ilgisi yoktur. Türkler şehre Samsun, idârî taksimat bakımından da sancağa “Canik ili” demişlerdir.

Târihi

Samsun’un târihi Hititlere dayanır. Anadolu’da ilk siyâsî birliği kuran Hititler, bu bölgeye hâkim olup, Orta Karadeniz’deki eyâletlerine “Gasgas” ismini vermişlerdir.

M.Ö. 8. asırda Miletliler, Samsun limanında ticârî bir koloni olarak “Amisos” şehrini kurdular. Kafkaslardan gelen Kimmerler, bu bölgeyi ele geçirdiler. Frikyalılar bu toprakların bir kısmına sâhip oldular. M.Ö. 6. asırda Persler, Anadolu’nun büyük kısmı gibi bu bölgeyi de ele geçirdiler.

M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Persleri yenerek Anadolu ve İran’ı istilâ etti. Yunanlaşmış Pers asıllı Pontus kralları, Kuzey Karadeniz ve Kırım’a hâkim oldular. Pontus Kralı Mitridates, Roma İmparatorluğu ile savaştı. Roma İmparatorluğunun gâlibiyeti üzerine, M.Ö. 1. asırda bütün Anadolu gibi bu bölge de Roma İmparatorluğunun eline geçti.

M.S. 395 senesinde Romaİmparatorluğu ikiye bölününce, bütün Anadolu gibi bu bölge de, Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü. Bizans İmparatoru Justinianus devrinde M.S. 4. asırda şehir gelişti ve Piskoposluk merkezi oldu. Muhtelif târihlerde İslâm orduları bu bölgeye akınlar yaptılar. Fakat devamlı kalmadılar. İranlı Sâsâniler de, zaman zaman bu bölgeye akınlar yaptılar. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra, Selçuklu Türklerinden Anadolu fâtihi Kutalmışoğlu Süleyman Şâhın komutanlığındaki Türk ordusu bütün Anadolu gibi bu bölgeyi de fethetti. Bizansın tahriki ve Roma kilisesinin teşvikiyle başlayan Haçlı Seferlerinin birincisinden sonra Selçuklular, bâzı kıyı şehirleri gibi bu şehri de terk ederek Anadolu içlerine çekildiler. Dördüncü Haçlı Seferinin sonunda başşehir Trabzon olmak üzere Pontus Rum İmparatorluğu kuruldu. Cenevizlilerin Karadeniz ticâretini ele geçirmeleri üzerine Samsun limanının önemi arttı.

Selçuklu sultanlarından Sultan Keykâvus ve kardeşi Sultan Alâeddin Keykubât, Trabzon Rum İmparatorluğunu doğuya doğru iterek küçülmesine sebep oldu. Samsun ve Sinop’u yeniden fethettiler. Samsun limanı Sinop yanında sönük kaldı. Bu devirde iki Samsun bulunuyordu: Bugünkü Samsun’un bulunduğu yerde “Müslüman Samsun” ile 2-3 km ötede ve çoğunluğunu gayri müslimlerin teşkil ettiği Ceneviz ticâret sitesi olan “Gâvur Samsun” veya “Kara Samsun” idi. Ceneviz sitesi olan Samsun, 14. asırda Osmanlı hâkimiyetini kabul etmekle beraber, 15. asırda kesin olarak Osmanlı Devletine katılmıştır. Bugün Gâvur Samsun’dan birşey kalmamıştır.

Müslüman Samsun ise, Anadolu Selçuklu Devleti çökmek üzereyken Canik Beyliğinin başşehri oldu. 1398’de Yıldırım Bâyezîd Han Samsun’u alarak, Toroslara ve Fırat’a kadar Anadolu’yu Osmanlı hâkimiyetinde birleştirdi. 1402 AnkaraSavaşında Tîmûr’a karşı yenilmesinden sonra Timur, Samsun’u Kubadoğlu Cüneyd Beye verdi. Birkaç yıl sonra Tâceddinoğlu Hasan Bey, Cüneyd Beyi öldürerek Samsun’u aldı. Az sonra Samsun, Kastamonu’da oturan İsfendiyar (Candar) oğullarının eline geçti. 1413’te Çelebi Sultan Mehmed Samsun’u alarak kesin bir şekilde Osmanlı Devletine kattı.

Osmanlı Devrinde Samsun, “Canik Sancağı” (vilâyeti) adıyla Rumiye-i Suğra Beylerbeyliğinin (eyâletinin) bir vilâyetiydi. Tanzimattan sonra Trabzon vilâyetinin (eyâletinin) 4 sancağından biri oldu. 6 kazâsı vardı.

Samsun, Osmanlı devrinde, Sinop ve Trabzon limanları yanında ikinci derecede bir Karadeniz limanı olmuştur. Bu şehirde askerî ve sivil tersâneler bulunuyordu. Anadolu’ya açılan bir kıyı şehri olarak sâkin bir târihi vardır. Ancak bu sâkin târihî hayat, merkezi Trabzon’da olmak üzere Giresun, Ordu, Samsun, Amasya, Sinop şehirlerini içine alacak şekilde kurulmak istenen “Rum Pontus Devleti”nin teşkili için girişilen vahşet ve katliâmlarla, zaman zaman bozulmuş ve yüzlerce köy haritadan tamâmen silinirken, on binlerce Müslüman Türk, Pontusçu Rum Çeteleri tarafından öldürülmüştür.

İstiklâl Harbinde, Samsun’un mühim yeri vardır. Mustafa Kemal Paşa, ordu müfettişi olarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmış, bu târih, Millî Mücâdelenin başlangıcı sayılmıştı.

Cumhûriyet devrinde 1924’te, Samsun il olmuştur. 1932’de demiryolunun gelişiyle güneye bağlandı. Samsun limanı, yeni tesislerle Karadeniz’in en mühim limanlarından biridir.

Fizikî Yapı

Samsun il topraklarının % 50si dağlarla, % 32’si platolarla ve % 18’i ovalarla kaplıdır. Güneyi dağlık, kuzeyi yayla ve platoluktur. Bu yayla ve platolarla deniz arasında kıyı ovaları vardır.

Kızılırmak ve Yeşilırmak nehirleri Karadeniz’e döküldükleri yerde büyük bir burun (delta) meydana getirirler.

Dağları: Samsun ilindeki dağlar çok yüksek değildir. Ünye-Çarşamba arasında doğu-batı; Samsun-Bafra arasında doğu-güneydoğu ve batı-kuzeybatı doğrultusundadırlar.

Canik Dağları, Çangal Dağları başlıcalarıdır. İlin en yüksek dağı Akdağ (2082 m), Çangal Dağı (1525 m)dir. Sıralı Dağlar (1357 m), Kozadağ (1316 m), Bünyan Dağı (1224 m), Hacılar Dağı (1150 m), Akpınar ve Böğürtlen dağları (900-950 m) diğerleridir. Plato ve yaylalar yüksek değildir. Darbent Burnu ile YeşilırmakDeltasının güneyinde yer alan platolarının ortalama yüksekliği 100 m’dir. Başlıca yaylaları Lâdik, Havza, Vezirköprü ve Kavak’tır.

Ovaları: İlin kuzey kısmı baştan başa ovalıktır. Bafra Ovası: Kızılırmak ağzında olup 56 bin hektardır. Çok verimli bir ovadır. Çarşamba Ovası: Yeşilırmak’ın ağzında, denize döküldüğü yerde olup, 60 bin hektardır. Çok verimlidir. Samsun kıyı ovası önemli bir ovadır. Mert Irmağı boyunca genişçe bir taban olarak içeriye doğru sokulur.

Akarsuları: Samsun ili, akarsu bakımından zengindir. Başlıcaları;

Kızılırmak: Türkiye’nin en uzun nehri olan Kızılırmak, Anadolu yaylasında büyük bir yay çizdikten sonra, Çorum ilinin kuzeyinde akışına devâm edip, Sinop ve Samsun il topraklarına girer. Kuzeye yönelerek deltası ile Bafra Ovasını meydana getirir; Karadeniz’e Samsun il sınırları içinde dökülür.

Yeşilırmak: Canik Dağlarını yararak Samsun il sınırına girer ve Kuzeye doğru akışına devâm eder. Deltası ile Çarşamba Ovasını meydana getirerek Cıva Burnunda Karadeniz’e dökülür. Kızılırmak ve Yeşilırmak gibi iki büyük akarsudan başka Samsun il toprakları içinden çıkarak Karadeniz’e dökülen Terme Çayı, Mert Irmağı, Kürtün, Karaboğaz veAbdal Deresi gibi akarsuları da vardır.

Gölleri: Samsun ili akarsu bakımından olduğu gibi göller bakımından da çok zengin sayılır. Bafra ve Çarşamba Ovasında çok sayıda küçük göller vardır.

Bafra Ovasındaki Göller: Karaboğaz Gölü, Tuz Göl, Liman Gölü, Dutdibi Gölü, Balık Gölü, Hayırlı Göl, Uzun Göl, İnegöl, Tombul Göl ve Gernek Gölüdür. Balık ve Liman gölleri balık bakımından zengindir. Bol kefal, sudak, kerevit ve sazan yetişir.

Çarşamba Ovasındaki göller ise KocaGöl, Akmaz Göl, AkarcıkGöl ve Dumanlı Göldür. Bu göllerin etrafı sazlık ve bataklık olmasına rağmen tabiî güzellikleri çok fevkalâdedir. Terme ilçesinde Simenit Gölü ile Lâdik ilçesindeki Lâdik Gölü alabalık bakımından zengindir.

Ayrıca çeşitli baraj gölleri vardır. Bunlar; Hasan Uğurlu Baraj Gölü, Suat Uğurlu Baraj Gölü, Altınkaya Baraj Gölü, Derbent Baraj Gölü, Çakmak Baraj Gölüdür.

İklim ve Bitki Örtüsü

İklim: Bu ilde ılıman bir iklim hüküm sürer. 0°C’nin altında soğuk gün sayısı toplamı 20 günü geçmez. Yağış ortalaması 733 mm’dir. Sıcaklık -8, 1°C ile + 39°C arasında seyreder. Ilık hava, bol yağış ve gür yeşillik Samsun’un özelliğidir.

Samsun’un iklimi, sâhilde ve iç kesimlerde değişiklik arz etmektedir. Sâhil şeridinde tipik bir Akdeniz iklimi hüküm sürmesine rağmen iç kesimlerde dağların etkisiyle kara iklimi hâkimdir. Genellikle yaz mevsiminde, aşırı sıcaklar olmasına rağmen, deniz suyu buharlaşmasına ilâveten, çevredeki baraj göllerinin çokluğu sebebiyle nem oranı oldukça yükselir. Kış ayları ise az soğuk ve oldukça yağışlı geçmektedir. Yağışlar, kıyı kesimlerinde genelde yağmur şeklindedir. Kıyı kesimlerindeki karla örtülü gün sayısı 4-5 günü geçmez. İç kesimlerde ise karla örtülü gün sayısı daha fazladır ve sert geçen İç Anadolu ikliminin etkileri görülür.

Bitki örtüsü: Samsun ili, bitki örtüsü bakımından zengindir. Ovalar bağ, bahçe, çayır ve ekili alanlarla örtülüdür. Dağlar ormanlarla kaplıdır. İl topraklarının % 48’i orman ve fundalık; % 3’ü çayırlık; % 47’si ekili ve dikili alanlarla kaplıdır. Ormanlarda meşe, gürgen, kestâne, ıhlamur, kayın, dişbudak ağaçları; 1200 m ile 1800 m arasında ise iğne yapraklı ağaçlar bulunur.

Ekonomi

İlin ekonomisi geniş ölçüde tarıma dayalıdır. Sanâyi hızla gelişmektedir. Kara, hava ve deniz yolları sebebiyle ticâret hareketlidir. Faal nüfûsun % 65 kadarı tarım sektöründe çalışır.

Tarım: Bafra ve Çarşamba ovaları Çukurova’dan sonra, Türkiye’nin en verimli ovalarıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, çavdar, yulaf, mısır, pirinç, nohut, fasulye, şekerpancarı, ayçiçeği, bol miktarda soya, soğan, sarmısak, patates ve her çeşit sebze, bilhassa domates, biber, lahana, pırasa, patlıcan, tâze fasulye, ıspanak, hıyar ve barbunya yetişir. Türkiye’de mısır ve fasulyenin en çok yetiştiği yer Samsun’dur.

Kaliteli tütün yetişir ve mühim gelir kaynağıdır. Bafra tütünü ünlüdür. Meyvecilik ileridir. Fındık, armut, şeftali, erik, ceviz, kızılcık ve kiraz bol miktarda yetişir.

Hayvancılık: Samsun ilinin iklimi ve bitki örtüsü hayvancılık için çok müsaittir. İlde, sığır, koyun, kıl keçisi ve kümes hayvanları çok sayıda beslenir. Arıcılık gelişmiştir.

Ormancılık: Samsun ili orman bakımından zengin olan illerimizden biridir. Orman ve fundalıkların yüzölçümü 460 bin hektardır. Senede 80 bin m3 sanâyi odunu ve 250 bin ster yakacak odun elde edilir. Köylerinden 477’si orman içindedir.

Mâdencilik: Kömürden başka mâdeni yoktur. Havza ilçesinin Çeltek köyünde ve Vezirköprü ilçesinde az miktarda kömür çıkarılır.

Sanâyi: Samsun ilinde sanâyi hızla gelişmektedir. Bilhassa 1970’ten sonra sanâyi sektöründeki gelişmenin hızı oldukça artmıştır.

İlde 10 ve daha fazla işçi çalıştıran sanâyi işyeri sayısı 500, 2-9 işçi çalıştıran sanâyi iş yeri sayısı ise üç bin civârındadır. Başlıca sanâyi kuruluşları şunlardır: Sigara fabrikaları, un fabrikaları, kereste, tuğla ve kiremit fabrikaları, çeltik fabrikaları, Karadeniz Bakır İşletmeleri, dokuma fabrikaları, 50 çeşit ilâç yapan Adeka İlâç Sanâyii, pompa valfı, pik döküm ve şase üreten Samsun Makina Sanâyii A.Ş., yem fabrikası, mısır özü nişasta ve glikoz fabrikası, plâstik eşyâ fabrikası, boru ve tel fabrikası, kireç fabrikaları ile haşere ve zirâî ilâç sanâyii, tuz ve baharat îmâlât sanâyii, ekmek fabrikaları, mobilya fabrikaları, azot sanâyii, Bakır İzabe Tesisleri, Engiz Süt Fabrikası, yağ fabrikaları, çimento fabrikası, sunta fabrikası, Çarşamba Şeker Fabrikası, 19 Mayıs Tekel Sigara Fabrikası, çuval fabrikası, araçların lâstik aksamını yapan fabrika, (FFK) Konserve Fabrikası, Dişliİmâlat ve Motor Yenileme Fabrikası, şeker, lokum, helva, reçel imâlatı yapan fabrikalardır.

Ulaşım: Samsun ili kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşımında mühim bir kavşak noktasıdır. 1957’den bu yana hava ulaşımı yapılmaktadır. 1986’da pistin yetersiz olması sebebiyle birkaç yıl ulaşım aksamış ise de daha sonra küçük uçaklarla yeniden hizmete başlamıştır. İstanbul ve Ankara’dan Samsun’a haftada 6 günlük karşılıklı seferler vardır. Doğu Karadeniz bölgesinin en büyük limanı Samsun’dadır. 1960’larda açılan bu limanın ana rıhtım uzunluğu 770 m’dir. Büyük ve orta büyüklükte 4 gemi aynı anda yanaşabilir. 180 m uzunluktaki yardımcı rıhtıma 6 küçük gemi yanaşabilir. İstanbul-Samsun-Trabzon arasında karşılıklı yolcu vapur ve Ro-ro seferleri (Köstence bağlantılı) yapılır.

Samsun’un Karadeniz’e uzanan iki büyük burnu ve bunlar arasında kalan geniş bir koyu vardır. Kıyılarının girinti ve çıkıntısı azdır. Kızılırmak’ın döküldüğü yerde Bafra Burnu ve Yeşilırmak’ın döküldüğü yerde Cıva Burnu bulunur. Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında demiryolu ulaşımı olan tek il Samsun’dur. Ankara-Kayseri-Sivas hattı Sivas’ta ikiye ayrılır. Biri Malatya’ya, diğeriyse Samsun’a ulaşır. Sivas-Samsun demiryolu 404 km’dir. Samsun’dan Havza, Kavak ve Çarşamba ilçelerine de uğrar.

Sinop’tan Hopa ve Sarp sınır kapısına kadar uzanan karayolunun en işlek merkezlerinden biri Samsun’dur  Samsun-Kastamonu-Bolu karayolu, Samsun-Amasya-Çorum-Ankara karayolu, Samsun-Amasya-Tokat, Sivas karayolları ile yurdun bütün bölgelerine ulaşılır. İl sınırları içinde devlet yolları 364 km, il yolları 437 km’dir. Devlet yollarının tamâmı, il yollarının ise yaklaşık 300 km’lik kesimi asfalt kaplıdır. Samsun-Azot hattı dâhil demiryolu uzunluğu il içinde 186 km’dir.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Nüfûsu: Samsun, nüfûsu hızla artan bir ilimizdir. 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 1.158.400 olup, 525.305’i ilçe merkezinde 633.095’i köylerde yaşamaktadır. İlin yüzölçümü 9579 km2 olup, nüfus yoğunluğu 121’dir.

Örf ve âdetleri: Samsun bölgesinde târih boyunca Hititler, Kafkas asıllı Kimmerler, İyonyalı Milletliler, Persler, Makedonyalılar, Pontus, Roma, Bizanslılar hâkim olmuşlarsa da, 1071 Malazgirt Zaferinden sonra bu bölge, Türklerin fethiyle hızla Türkleşmiştir. İlde Türk-İslâm Kültürü, örf ve âdetleri hâkimdir. Diğer kültürler tamâmen unutulmuştur.

Halk oyunları: Samsun bölgesinde halay, horon, davul, zurna ve kemençeli oyunlar yaygındır. Halk müziğinde Karadeniz’den çok, Orta Anadolu bölgesinin özellikleri daha çok görülür. Türkü bakımından çok zengindir. Çarşamba ile ilgili çok sayıda türküleri vardır. Bölgede daha çok oynanan oyunlar, Çarşamba Çiftetellisi, Sallama, Neyman, Kabaceviz, Dik horon, Karadeniz horonu, karşılama, Kabadayı, Kasap, Debreli Hasan, İki Ayak, Üç Ayak, Dört Ayak, Esen Yel, Kafkas Oyunu ve diğer bâzı oyunlardır. Genç kız ve kadınlar ise çoğunlukla, Cimdallı gibi oyunlar oynarlar.

Mahallî yemekleri: Peynirli, kıymalı, hamsili ve yumurtalı uzun ve yuvarlak pidesi, bulgurlu börek, katık böreği, mısır çorbası, hamsi çıtlaması, kabak reçeli, alaçam yufka tatlısıdır.

Eğitim: Okur-yazar nispeti % 80’i aşmıştır. İlde 25 anaokulu, 1478 ilkokul, 119 ortaokul, 60 lise eğitim verir. Samsun, Üniversitesi olan illerimizden biridir. Bu ilde bulunan 19 Mayıs Üniversitesinin Tıp, Zirâat, Fen, Edebiyat, Eğitim veİlâhiyat Fakülteleriyle Sosyal Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü Çorum Mühendislik Bilimleri, Sinop Su Ürünleri, Amasya ve Çorum Meslek ve Samsun Sağlık Meslek Yüksekokulları vardır.

Türk güreşinin en büyük ismi YaşarDoğu veOlimpiyat ŞampiyonuMustafa Dağıstanlı ile birkaç sene üst üste Türkiye 1. Futbol ligi gol kralı olan ve Avrupa gol krallığında altın, gümüş ve bronz ayakkabılarla bir maçta 6 gol rekoruna sâhip Tanju Çolak ve okçuluk sporunda Ekşi kardeşler Samsun’dan yetişmiştir.

İlçeleri

Samsun’un biri merkez olmak üzere on beş ilçesi vardır:

Merkez: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 368.574 olup, 303.979’u ilçe merkezinde, 64.595’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 50, Çayırkent bucağına bağlı 12, Taflan bucağına bağlı 17 köyü vardır. İlçe toprakları genellikle dağlık ve engebelidir. Fakat, diğer Doğu Karadeniz il merkezlerinden farklı olarak, ilçede çok dik yamaçlar ve yerleşime elverişsiz topraklar çok azdır. Kürtün Çayı ve Mert Irmağı başlıca akarsularıdır.

Ekonomisi, tarım ve sanâyiye dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri tütün, mısır, buğday, fındık, elma, şeftali, arpa olup, akarsu boylarında sebzecilik gelişmiştir. Karadeniz Bakır İşletmesi A.Ş. Samsun İzabe Tesisleri, sigara fabrikası, yem fabrikası, azot sanâyii, un fabrikaları, ilâç fabrikası başlıca sanâyi kuruluşlarıdır.

İlçe merkezi, Mert Irmağının denize döküldüğü yerde kurulmuştur. DoğuKaradeniz illerini Ankara’ya bağlayan yolun kavşak noktasındadır. İlçe merkezi, 1869 senesinde büyük bir yangın geçirmiştir. Mutasarrıf Muhlis Esad Paşa, İsviçre’den getirdiği mîmârlara şehrin yeni îmâr plânını yaptırmış ve şehir bu plâna göre gelişmiştir. Samsun, 19 Mayıs 1919 ile târihî bir yer olmuştur. İstiklâl Harbinin başlangıcı Atatürk’ün 19 Mayısta Samsun’a çıkışı kabul edilmiştir. Samsun, yeni kurulmuş modern şehirdir. Selçukluların kurduğu eski Samsun tamâmen yanmıştır. Her sene 1 Temmuzda açılan ve bir ay devam eden Samsun Fuarı (19 Mayıs Karadeniz Fuarı) Samsun’a hareket kazandırır.

Alaçam: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 43.162 olup, 12.097’si ilçe merkezinde, 31.065’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 54 köyü vardır. İlçe toprakları genelde dağlık olup, Küre Dağları engebelendirir. Dağlar, akarsu vâdileriyle parçalanmıştır. Ovalar, akarsu vâdilerinde yer alır. Başlıca akarsuyu Taşkeklik Deresidir.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri tütün, buğday, fındık, arpa ve çavdardır. Balıkçılık ekonomide önemli yer tutar. Hamsi, istavrit, palamut, lüfer, kefal, barbunya, mezgit ve kalkan balıkları avlanır. İlçe merkezi deniz kıyısında kurulmuştur. Sinop-Samsun kara yolu ilçenin kenarından geçer. İlçe merkezine 78 km mesâfededir. 1944’te ilçe olan Alaçam’ın belediyesi 1884’te kurulmuştur.

Asarcık: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 16.342 olup, 1488’i ilçe merkezinde, 14.854’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 12 köyü vardır. İlçe toprakları orta yükseklikte engebeli arâziden meydana gelir. Canik Dağları bütün toprakları engebelendirir.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri, buğday, mısır, arpa olup ayrıca az miktarda şeftali ve elma yetiştirilir. Arıcılık, hayvancılık ve halıcılık önemli gelir kaynaklarıdır. İlçe merkezi Canik Dağlarının yüksek kesimlerinde yer alır. Kavak ilçesine bağlı bucakken 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla ilçe oldu.

Ayvacık: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 28.112 olup, 5375’i ilçe merkezinde, 22.737’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 20 köyü vardır. İlçe toprakları CanikDağları ile engebelenmiştir. Dağlar, akarsu vâdileriyle parçalanmıştır. Başlıca akarsuyu Yeşilırmak’tır. Ovalar akarsu boylarında yer alır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri mısır, buğday, pirinç ve tütündür. Sebze ve meyve yetiştiriciliği gelişmiştir. Yüksek kesimlerinde hayvancılık yapılır. İlçe merkezi Yeşilırmak kıyısında kurulmuştur. Çarşamba ilçesine bağlı bucakken 9 Mayıs 1990’da 3644 sayılı kânunla ilçe oldu.

Bafra: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 153.701 olup, 65.600’ü ilçe merkezinde, 88.101’i köylerde yaşamaktadır. İlçe toprakları genelde düzdür. Kuzeyinde Bafra Ovası, güneyinde ise Küre ve Canik dağları yer alır. Dağlar küçük akarsularla parçalanmıştır. En önemli akarsuyu Kızılırmak’tır. Bafra Ovasında birçok göl vardır. Bunlar, Karaboğaz, Balık, Dutdibi, Limon, Uzun, Hayırlı, İnce, Cernek ve Tombul gölleridir. Etrâfı bataklık ve sazlık olan göllerin yakınlarında yer yer ormanlık alanlar vardır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri mısır, buğday, pirinç, ayçiçeği, şekerpancarı ve tütündür. Tütünü dünyâca meşhurdur. Ovada sebzecilik gelişmiştir. Hayvancılık önemli gelir kaynağıdır. Karaköy’de bulunan harada sığır, koyun ve tavuk yetiştirilir. Kıyı kesimlerde balıkçılık yapılır. Hamsi, istavrit, lüfer, palamut, kefal, mezgit balıkları avlanır. Ovadaki göllerde tatlı su balıkları üretilir. Ormancılık gelişmiş olup, ilçede orman ürünlerini değerlendiren birçok kooperatif kurulmuştur. Çeltik, kereste, salça ve yem fabrikaları başlıca sanâyi kuruluşlarıdır.

İlçe merkezi, Kızılırmak kıyısındaki düz bir alanda kurulmuştur. Sinop-Samsun karayolu üzerinde yer alır. İl merkezine 50 km mesâfededir. Çok eski bir yerleşim merkezidir. İlin merkez ilçeden sonra en büyük ilçesidir. İlçe belediyesi Cumhûriyetten önce kurulmuştur.

Ballıca: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 28.947 olup, 6212’si ilçe merkezinde, 22.735’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 35 köyü vardır. İlçe toprakları genelde düz olup, Bafra Ovasında yer alır. Güneyini Canik Dağları engebelendirir.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri mısır, buğday, pirinç, ayçiçeği, şekerpancarı ve tütündür. Akarsu boylarında sebze yetiştiriciliği gelişmiştir. Hayvancılık ve balıkçılık önemli gelir kaynağıdır. İlçe merkezi Bafra-Samsun karayolu üzerinde kurulmuştur. Bafra’ya bağlı belediyelik bir köyken 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla ilçe oldu. Eski ismi Ballıca’dır. Bünyesinde bir sigara fabrikası vardır. Turistik bir gelişme göstermektedir.

Çarşamba: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 124.270 olup, 38.863’ü ilçe merkezinde, 85.407’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 82, Dikbıyık bucağına bağlı 29 köyü vardır. İlçe toprakları Yeşilırmak Platosu üzerinde yer alır. Güneyini Canik Dağları engebelendirir. Başlıca akarsuyu Yeşilırmak’tır. Yeşilırmak’ın Karadeniz’e döküldüğü yerde Türkiye’nin en önemli ovalarından olan Çarşamba Ovası yer alır. Ovada etrafı sazlık ve bataklık olan birçok göl vardır. Canik Dağlarının kuzey yamaçları ladin ve kayın ormanlarıyla kaplıdır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri, mısır, buğday, pirinç, fasulye, tütün, ayçiçeği, soya, şekerpancarı ve sarmısaktır. Sebze ve meyve yetiştiriciliği yaygın olarak yapılır. Şeftali, elma ve fındık önemli ölçüde üretilir. Dağlık kesimlerde hayvancılık başlıca geçim kaynağıdır. Çeltik, konserve, nebati yağ, un, orman ürünleri, plastik ve fındık işleyen fabrikalar başlıca sanâyi kuruluşlarıdır.

İlçe merkezi, Çarşamba Ovasında, Yeşilırmak’ın iki yakasında kurulmuştur. Samsun-Ordu karayolu ilçeden geçer. Samsun’a demiryolu bağlantısı da vardır. İl merkezine 37 km mesâfededir. ilçe belediyesi 1925’te kurulmuştur. Verimli Çarşamba Ovası 400 km kanal, 67 köprü, 87 kutu menfez, 680 m kıyı koruma duvarı, 130 km kaplamasız, 100 km stabilize işletme yoluyla tarıma uygun hâle getirilerek sel felâketlerine karşı tedbir alınmıştır.

Havza: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 62.564 olup, 17.962’si ilçe merkezinde, 44.602’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 64, Çakıralan bucağına bağlı 17 köyü vardır. Yüzölçümü 793 km2 olup, nüfus yoğunluğu 79’dur. İlçe toprakları orta yükseklikte engebeli arâziden meydana gelir. Başlıca akarsuları, Tersakan Çayı ve kolları toplar.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Tarım ürünlerinin başlıcaları şekerpancarı, buğday, arpa, ayçiçeği, tütün olup, ayrıca az miktarda elma, mısır ve şeftali yetiştirilir. Şekerpancarı ekimiyle sığır besiciliği gelişmiştir. Çeltek köyü yakınındaki linyit ocakları işletilmektedir. İlçe, un fabrikalarının çokluğuyla ve termal kaplıcalarıyla tanınmaktadır.

İlçe merkezi, Tersakan Çayı vâdisinde kurulmuştur. Amasya-Samsun demiryolu ve Merzifon-Samsun karayolu ilçeden geçer. İl merkezine 81 km mesâfededir. İlçe belediyesi 1870’ten beri faaliyetini sürdürmektedir.

Kavak: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 32.949 olup, 5745’i ilçe merkezinde 27.204’ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 80 köyü vardır. İlçe topraklarını Canik Dağları engebelendirir. Büyük kısmı orta yükseklikte bir plato görünümündedir. Mert Irmağı veGökdere başlıca akarsularıdır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Tarım ürünleri arasında şekerpancarı, buğday, mısır, arpa ilk sırada olup, ayrıca az miktarda elma, şeftali ayçiçeği ve baklagiller yetiştirilir. Şekerpancarı üretimine bağlı olarak sığır besiciliği yaygınlaşmıştır. Yüksek kesimlerde daha çok koyun beslenir.

İlçe merkezi, Mert Irmağı Vâdisinde kurulmuştur. Ankara-Samsun karayolu ilçenin 1 km güneyinden geçer. İl merkezine 46 km mesâfededir. Amasya-Samsun demiryolu ilçe merkezinden geçer. 1934’te ilçe olan Kavak’ın belediyesi aynı yıl kurulmuştur. İlçe, tuğla ve kiremit fabrikalarıyla kireç sanâyii bakımından ün yapmıştır.

Lâdik: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 26.697 olup, 8061’i ilçe merkezinde 18.636’sı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 43, Şeyhli bucağına bağlı 10 köyü vardır. Yüzölçümü 558 km2 olup, nüfus yoğunluğu 47’dir. İlçe topraklarının kuzey ve doğusunu Canik Dağları, güneyini ise Karamer Dağı ve Amasya Akdağı engebelendirir. Bu dağların orta kesiminde çöküntü alanları ve Lâdik Gölü yer alır. Başlıca akarsuyu Tersakan Çayıdır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri, şekerpancarı, buğday, arpa ve mısır olup, ayrıca az miktarda ayçiçeği, elma ve şeftali yetiştirilir. Şekerpancarı üretimine bağlı olarak sığır besiciliği gelişmiştir. Ladik Gölünde tatlı su balıkçılığı yapılmaktadır. Halı ve kilim dokumacılığı yaygın olan el sanatlarıdır.

İlçe merkezi Akdağ eteklerinde kurulmuştur. İl merkezine 77 km mesâfededir. Osmanlı devrinde Anadolu’nun ikinci derece kültür merkezi olmuş bir yerleşim birimidir. Tabiî güzellikleri yanında târihî eserler bakımından da zengindir. İlçe belediyesi Cumhûriyetten önce kurulmuştur.

Salıpazarı: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 29.561 olup, 3644’ü ilçe merkezinde 25.917’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 35 köyü vardır. İlçe toprakları genelde düzdür. Güneyini CanikDağları engebelendirir. Başlıca akarsuları Terme Çayı, Yeşilırmak ve kollarıdır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri mısır, buğday, pirinç, fasulye, tütün, ayçiçeği, soya, şekerpancarıdır. Akarsu boylarında sebze ve meyve yetiştiriciliği yaygındır. Dağlık kesimlerde hayvancılık yapılır. İlçe merkezi Canik Dağları eteklerinde kurulmuştur. Çarşamba ilçesine bağlı bir belediyelik köyken 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla ilçe oldu. Belediyesi 1973’ten beri hizmet vermektedir.

Tekkeköy: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu, 48.730 olup, 11.351’i ilçe merkezinde 37.379’u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 41 köyü vardır. İlçe toprakları dar kıyı ovası ve ardından yükselen dağlardan meydana gelir. Güneyini Canik Dağları engebelendirir.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri tütün, mısır, buğday, fındık, elma, şeftali, arpa olup akarsu boylarında sebze yetiştiriciliği yapılır. İlçe merkezi, Canik Dağlarının eteklerinde kurulmuştur. Samsun-Çarşamba demiryolu ilçeden geçer. İl merkeziyle birleşmek üzeredir. Merkez ilçeye bağlı belediyelik bir köyken, 19 Haziran 1987’de 3392 sayılı kânunla ilçe oldu. Belediyesi 1956 yılında kurulmuştur.

Terme: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 81.668 olup, 20.381’i ilçe merkezinde, 61.287’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 59 köyü vardır. Canik Dağlarının kuzey eteklerinden başlayan ilçe toprakları genelde düzlüktür. Çarşamba Ovasının bir bölümü ilçe sınırları içinde kalır. Terme, Veziroğlu çayları ve Akçay başlıca akarsularıdır. Karadeniz kıyısında birçok lagün gölü vardır. Sazlık ve bataklıklarla kaplı bu göller balık açısından oldukça zengindir.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri mısır, fındık, pirinç, soya fasulyesi ve elma olup, ayrıca az miktarda tütün, buğday, ayçiçeği ve şeftali yetiştirilir. Hayvancılık ve balıkçılık önemli gelir kaynaklarıdır. Ova köylerinde kavak yetiştiriciliği yaygın olarak yapılır. Alüminyum tel ve profil boru, plastik malzeme, çeltik ve orman ürünlerini işleyen fabrikalar başlıca sanâyi kuruluşlarıdır.

İlçe merkezi, Terme Çayı kıyısında kurulmuştur. Samsun-Ordu karayolu ilçeden geçer. İl merkezine 59 km mesâfededir. Belediyesi Cumhûriyet öncesinden beri faaliyetlerini sürdürmektedir.

Vezirköprü: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 102.503 olup, 20.633’ü ilçe merkezinde, 81.870’i köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 86, Beşpınar bucağına bağlı 16, Köprübaşı bucağına bağlı 17, Mezra bucağına bağlı 15 köyü vardır. Yüzölçümü 1713 km2 olup, nüfus yoğunluğu 60’tır. İlçe toprakları akarsu vâdileriyle parçalanmış engebeli arâziden meydana gelir. Akçay ve Ustalaz çayları başlıca akarsularıdır. Dağlar kayın, meşe, kızılçam, karaçam ve sarıçamlardan meydana gelen ormanlarla kaplıdır.

Ekonomisi tarım ve ormancılığa dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri şekerpancarı, buğday, arpa, mısır, ayçiçeği, tütün ve elma olup, ayrıca az miktarda sebze ve meyve yetiştirilir. Orman Ürünleri Sanâyi Müessesesi başlıca sanâyi kuruluşudur. İlçe topraklarında mermer yatakları vardır.

İlçe merkezi, Havza-Alaçam karayolu üzerinde yer alır. İl merkezine 116 km mesâfededir. Köprülü Mehmed Paşa zamânında büyük bir îmâr gördü. O devirden kalma târihî eserleriyle meşhurdur. Köprülü Mehmed Paşanın Vezirköprülü olan hanımı Ayşe Hâtun, oğulları sadrazam Fâzıl Ahmed ve kardeşi Fâzıl Mustafa Paşalar da Vezirköprü’yü îmâr etmiştir. İlçe belediyesi 1868’de kurulmuştur.

Yakakent: 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 10.620 olup, 3914’ü ilçe merkezinde, 6706’sı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 10 köyü vardır. İlçe toprakları dar kıyı ovası ve ardından yükselen Küre Dağlarından meydana gelir. Dağlar, küçük akarsularla parçalanmıştır.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri, tütün, buğday, fındık, arpa ve çavdardır. Balıkçılık önemli geçim kaynağıdır. İlçe merkezi deniz kıyısında kurulmuştur. Sinop-Samsun karayolu ilçeden geçer. İl merkezine 85 km mesâfededir. İlçe önemli bir turistik merkezdir. Alaçam’a bağlı bir bucakken 9 Mayıs 1990’da 3644 sayılı kânunla ilçe oldu. Belediyesi 1963’te kurulmuştur.

Târihi Eserler ve Turistik Yerleri

Samsun ili târihi eserleri, tabiî güzellikleri, içme ve kaplıcaları, deniz sâhil ve gölleri, her mevsim yeşil olan bitki örtüsü ve ılıman iklimiyle şirin bir ilimizdir. Fakat turizm konaklama ve altyapı tesisleri ve organizasyon yetersizliğiyle turizm sektörü gelişememiştir.

Kale Câmii: Kuyumcular Çarşısında, 1314’te İlhanlı Vâlisi Emir Timurtaş Paşa adına yaptırılmıştır. Çeşitli zamanlarda tâmir görmüştür.

Pazar Câmii: Samsun’un en eski câmisidir. On dördüncü asırda İlhanlılar tarafından yaptırılmıştır. 1814’te tâmir gören câmi dikdörtgen plânlı ahşap çatı ile örtülüdür.

Şeyh Seyyid Kutbiddin Câmii ve Türbesi: On beşinci asırda yaptırılmıştır. Osmanlı eseridir. Câminin bitişiğindeki 800 senelik türbede Büyük İslâm Âlimi Seyyid Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin torunları medfundur. Câmi dikdörtgen plânlıdır.

Yalı Câmii: Buğday pazarındadır. 1894’te Sâdık bin Abdullah tarafından yaptırılmıştır. Küçük minâreli ve kubbesi kiremit örtülüdür. Buğday Pazarı ve Hoca Hayreddin Câmii isimleriyle de bilinir.

Îsâ Baba Câmii ve Türbesi: Anadolu’nun fethi uğrunda şehit olan Türk mücâhidlerinin ve Îsâ Baba’nın kabirleriyle küçük bir mescidden ibârettir. On beşinci asırda yapılan câmi ve türbe gördüğü tâmirler yüzünden ilk yapılış şeklini kaybetmiştir.

Hacı Hâtun Câmii: Saathâne meydanı yakınlarında İbrâhim kızı Hacı Hatice Hâtun tarafından yaptırılmıştır. Tâmirlerle birçok değişikliğe uğrayan câmi kesme taştan ve tuğladandır.

Ulu Câmi (Vâlide Câmii); Şehrin en büyük câmisidir. Batumlu Hacı Ali tarafından yaptırılmış olup, Sultan Abdülazîz Hanın annesi tarafından tâmir ettirilmiştir. Bu yüzden Vâlide Câmii olarak da bilinir. Belediye tarafından esaslı bir şekilde çevre düzenlemesi yaptırılmıştır. Vakıflar tarafından restore ettirilmiş Türkiye Elektrik Kurumu tarafından ışıklandırılmıştır.

Büyük Câmii: Bafra ilçesinde Köprülü Mehmed Paşanın hanımı Ayşe Hâtun tarafından 1670’te yaptırılmıştır. Câminin bahçesinde bulunan kabristanda meşhur bilim adamlarının mezarları vardır.

Tayyar Paşa Câmii: Bafra ilçesinde Cumhûriyet meydanındadır. Tayyar Paşa tarafından 1869’da yaptırılmıştır. Tek şerefli minâresi ilk orjinalliğini korumaktadır.

Mustafa Paşa Câmii: Havza ilçesinde İmâret Mahallesindedir. 1256’da kesme taştan yapılan câmi çeşitli zamanlarda tâmir edilmiştir. Tek şerefeli ve ahşaptır.

Tâceddin Paşa Câmii: Vezirköprü ilçesinin Çanaklı Mahallesindedir. 1494’te yaptırılan câmi 1945 zelzelesinde tamâmen yıkılmıştır.

Fâzıl Ahmed Paşa Medresesi: Vezirköprü’nün Yenimahalle semtindedir. 1662’de yaptırılan eser 1964’e kadar çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Bu târihten sonra halk kütüphânesi olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Emir Mirza Bey Türbesi: Bafra ilçesinin Türbe köyündedir. Dörtgen plânlı, moloz taştan türbe, sivri bir kubbeyle örtülüdür. Kitâbesinden 1381’de Emir Mirza Beyin, vebâdan ölen yakınları için yaptırdığı anlaşılmıştır.

Saat Kulesi: Vezirköprü ilçesindedir. Sultan İkinci Abdülhamîd Han devrinde Sivas Vâlisi Reşid Âkif Paşa tarafından yaptırılmıştır. Her yöne bakan dört saati vardır. Seksen basamakla çıkılır. Anadolu’nun en güzel saat kulelerinden biridir.

Diğer eserlerden bâzıları şunlardır:

Taşhan: Mahmûd bin Ali Paşanın vakfıdır. Sivil Osmanlı mîmârîsinin güzel bir örneğidir. Eski Belediye Binası: 1913-1915 arasında eski Belediye Başkanlarından Necmi Bey yaptırmıştır. Samsun Belediyesi 1971-1977’de bu târihî binâyı restore ettirmiştir. Birinci katında Samsun Şehir Müzesi açılmıştır. Eski Adliye Binâsı: Târihî bir yapıdır. Atatürk Anıtı: 1931’de yapılmıştır. Samsun parkındadır. Atatürk’ü at üzerinde gösterir. İlk Adım Anıtı: Atatürk 19 Mayıs 1919’da Anadolu’ya ayak bastığı merkez iskelesinde (şimdi doldurulmuştur) 1982’de törenle açılmış bir anıttır. Kâidesi Ünye taşından yapılmıştır. Turban Büyük Samsun Oteli yanındadır. Gâzi Müzesi: Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a gelişlerinde kaldığı Mıntıka Otelidir. Alt katı Belediye Oda Tiyatrosudur. Müze kısmında Atatürk’ün çalışma odası, yatak odası ve konferans salonu olarak kullandığı üç odada Atatürk’ün kullandığı eşyâlar ve Bandırma Vapurunun maketi vardır. Atatürk Müzesi: Atatürk’ün şahsî eşyâları ile hayâtına âit fotoğraflar bulunmaktadır. Arkeoloji Müzesi: Burada Hitit, Frig, Roma ve Bizans devirlerine âit eserler sergilenmektedir.

Amisos Harâbeleri: Cedit Mahallesi sırtlarındadır. Baflagonya Kaya Mezarları: Bafra’ya 35 km mesâfededir. M.Ö. 7. asra âittir. Burada; Roma, Bizans ve Osmanlı devrine âit kalıntılar mevcuttur. Asar Kalesi: Bafra Kızılırmak Vâdisindedir. Tekkeköy Mağaraları: Eski çağlara âittir. Samsun’a 15 km mesâfededir. İkiztepe, Hoşça Kadem Tepe, Dedetepe ve Gökçe Boğaz Höyükleri: Hititlere ve daha öncelere âit höyüklerdir. Öksürüktepe (Dündartepe) Höyüğü: Eski çağlara âit Hitit ve öncesi eserler bulunmuştur. Samsun Mağaraları: Samsun’un doğusundadır. Eski çağlara âittir. Kürtün Irmağında kayalara oyulmuş mağaralar Roma, Bizans ve Cenevizlilere âittir.

Mesire yerleri: Her mevsim yeşil bir örtüyle kaplı olan Samsun, tabiî güzellikler bakımından zengindir. Deniz ve ormanın birbirini tamamladığı ilde birçok mesire yeri vardır. Bâzıları şunlardır:

Çakırlar Korusu: Samsun-Bafra karayolu üzerinde ve denize çok yakın bir dinlenme yeridir. İl merkezine 15 km mesâfededir.

Hasköy Korusu: İl merkezinde, ağaçlarla kaplı bir mesire yeridir. Geniş bir alanı içine alır.

Çamgöl: Bafra-Sinop karayolu üzerindedir. Bafra’ya 42 km uzaklıktadır.

Kaplıca ve İçmeler: Samsun ili kaplıca ve içmeler bakımından da zengindir. Lâdik, Havza, Bafra ve Çarşamba’da şifâlı kaplıca ve içmeler vardır. Başlıcaları şunlardır:

Havza Kaplıcası: Havza ilçesinde, Amasya-Samsun karayoluna bir km uzaklıkta ve yolun güneybatısındadır. Modern tesisleri mevcuttur. Kaplıca suları her çeşit romatizma, nevralji, nefrit ve kadın hastalıklarının tedâvisinde tavsiye edilmektedir.

Hamamyağı Hilyaz Kaplıcası: Lâdik ilçesine 13 km, Samsun-Ankara karayoluna 3 km mesâfede Hamamyağı köyündedir. Tesisleri mevcuttur. Kaplıca suyu sinir sistemi hastalıklarıyla nefrit ve çocuk felçlerine tavsiye edilir.

Ayrıca tesisleri yetersiz olan, Bafra Darboğaz Mâdensuyu, Ayvacık Çakaldere Mâdensuyu, Kavak, Ilıca içmeleri vardır.

SAMUELSON, Paul Anthony

1970’te ekonomi dalında Nobel Mükâfatı alan Amerikan iktisatçısı. Siyâset alanında da tanınmış bir şahsiyettir. 15 Mayıs 1915’te İndiana eyâletinin Gary şehrinde doğdu. Chicago Üniversitesinde iktisat tahsili yaparak, 1935’te buradan, 1941’de de Harvard Üniversitesinden diploma aldı. 1940’tan sonra Massachusetts Institute of Technologyde (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) ekonomi öğretmenliği yaptı. 1947’de Amerikan Ekonomik Derneğinin ilk olarak verdiği BatesClark madalyasını kazandı. 1951’de Amerikan Ekonometri Derneğinin başkanlığına ve bu derneğin neşrettiği Ekonometri dergisinin editörlüğüne seçildi. Bu târihten sonra yazdığı makalelerle, ortaya çıkan ekonomik problemlerin çözüm yollarına işâret etti. Devletin, bilgisine, yol göstericiliğine ehemmiyet verdiği bir kişi oldu.

Samuelson’un ilk çalışmaları, Ekonomik Analizin Teşkili kitabında toplanmıştı. Bu kitapta, ekonomi hakkında bâzı anafikirler ileri sürerek genel iktisat konularına temas etmiştir. 1954’te yayınladığı bültenlerle doğrusal programlama, mevduat temâyülü, çarpan-hızlandıran bağlantısı ve ekonometriyle alâkalı problemlere çözüm yolları gösterdi. Daha sonra çeşitli yayın organlarında neşredilen makalelerinde, serbest ticâret şartları ve üretim konularında bâzı tavsiyelerde bulundu. İngiliz iktisatçısı John Maynard Keynes’in fikirleri üzerinde çalışma yapanların en önemlilerinden olan Samuelson, ekonomik stabilizasyon sahasında da makâleler yazmıştır.

SAMUR (Martes zibellina)

Alm. Zobel (m), Fr. Zibeline (f), İng. Sable. Familyası: Sansargiller (Mustelidae). Yaşadığı yerler: Kuzey Avrupa ve Asya’nın ağaçlık alanlarında. Özellikleri: Değerli kürkü için avlanan etçil bir memeli. Kuyruk dâhil 60 cm boyundadır. Ömrü: 10 yıl kadar. Çeşitleri: Su samuru ayrı bir türüdür.

Sansargiller familyasından, yumuşak derili postu için bol miktarda avlanan etçil bir memeli. Konik başlı, ince uzun vücutludur. Sırtı koyu ve sarımtrak kahverengi tüylüdür. Gerdanı turuncu, alnı gri lekelidir. Kuyruğu hâriç 45 cm olanları vardır. Kuyrukaltı bezlerinden kokulu bir sıvı salgılar. Rusya’dan, Japonya’ya kadar olan geniş bir alanda rastlanır. Rus samuru olarak da bilinir. Çok çevik, hareketli ve avcı bir hayvandır. Genellikle gece aktiftir. Vaktinin çoğunu ağaçlarda daldan dala atlayarak geçirir. Kuş ve küçük memelileri avlar. Bal, taneli ve kabuksuz yemişleri de sever. İpek gibi yumuşak tüylü postu, kürkçülükte çok makbuldür. Çoğunlukla her yıl sonunda, ininde 3-4 yavru yapar. Küçükken evcilleştirilebilir.